T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
den Şeyh Süleyman Türkmanî’ye kadar uzanır.<br />
Bu bağlamda Hakkı Efendi’nin annesi Fatma<br />
Hatun, Şeyh Süleyman Türkmanî’nin soyundan<br />
gelen <strong>ve</strong> 1292 / 1875’te <strong>ve</strong>fat eden Kırşehir Mevlevi<br />
Dergâhı şeyhi Hasan Efendi’nin kız kardeşidir.<br />
Bu bakımdan Hasan Efendi, Tarım’ın babasının<br />
dayısıdır. Baba tarafından ise büyük dedesi<br />
Ahmet Ağa’dır. Kırşehir’in önde gelen ayan <strong>ve</strong><br />
eşraf ailesine mensup olan Ahmet Ağa, Yeniçeri<br />
Ocağı’nın ortadan kaldırılmasından (1826) sonra<br />
Anadolu’dan İstanbul’a getirilerek yeni kurulan<br />
ordunun neferleri arasında yer aldı <strong>ve</strong> yüzbaşılık<br />
seviyesine kadar yükseldi. Ahmet Ağa’nın oğlu<br />
Himmet Ağa, Kırşehir’e bağlı Gölhisar çiftliğinde<br />
ziraatçilik yaparken Kaymakam (Mütesellim)<br />
olarak atandı. Himmet Ağa’nın oğlu ise Cevat<br />
Hakkı Tarım’ın babası Kocaağaoğlu Hakkı Efendi<br />
(1853-1926)’dir. Hakkı Efendi’nin Sariye <strong>ve</strong><br />
Habibe adında iki de kız kardeşi vardır. Tarım’ın<br />
halası Sariye, Cumhuriyetin ilk yıllarında Kırşehir<br />
millet<strong>ve</strong>kili olan Müfit Hoca’nın babası Vehbi<br />
Efendi ile evlendi. Tarım’ın Müfit Hoca ile akrabalıkları<br />
<strong>ve</strong> Müfit Hoca’nın Süleyman Türkmanî<br />
ile bağlantısı, Tarım’ın halası Sariye’den geliyor.<br />
Hakkı Efendi’nin hem Kocaağaoğlu sülalesi adıyla<br />
bilinmesi hem de Efendi unvanını taşıması,<br />
Kırşehir’in önde gelen münev<strong>ve</strong>r bir ailesine<br />
mensup olduğunu gösterir. Bu aile ortamı içinde<br />
büyüyen Hakkı Efendi, askerlik hizmetini iki yıl<br />
Selanik şehrinde yaptı. XIX. yüzyılda Selanik’in<br />
çağdaş <strong>ve</strong> değişik fikir akımlarına açık bir yer<br />
olması, Hakkı Efendi üzerinde önemli tesirler<br />
bırakmış olmalıdır. Hakkı Efendi, askerlik hizmetini<br />
takiben geniş bir dünya görüşüne sahip<br />
olarak Kırşehir’e döndü. Devamlı okuyarak kendisini<br />
geliştirmeye, Türkiye tarihine ışık tutacak<br />
belge <strong>ve</strong> yazma eserleri biriktirmeye başladı. Bu<br />
münev<strong>ve</strong>r kişiliği ile Kırşehir Belediye Başkanlığı<br />
(1306 / 1889), Mahkeme Kâtipliği, Kaymakam<br />
Vekilliği gibi çeşitli hizmetlerde bulundu. Bu arada<br />
makaleler yazmaya başladı. Bu ortam içinde<br />
1893’te oğlu Cevat Hakkı Tarım dünyaya geldi.<br />
O da babasının çağdaş dünya görüşünden, eğitime<br />
<strong>ve</strong>rdiği önemden <strong>ve</strong> okuyup yazmasından<br />
etkilenip babasının izinden yürümeye başladı.<br />
Tarım’ın Süleyha adlı bir de kız kardeşi vardır.<br />
Süleyman Türkmanî’nin soyundan gelen Şemseddin<br />
Efendi (1870-1924) ile evlenen Süleyha,<br />
1905 yılında <strong>ve</strong>fat etti.<br />
Cevat Hakkı Tarım, Birinci Dünya Savaşı sırasında<br />
askerliğini yedek subay olarak yaptı. Temmuz<br />
1916’da Kırşehir’de açılan Türk Ocağı Şubesi’nin<br />
kurucuları arasında yer aldı. Kurtuluş Savaşı’nın<br />
başlangıç evresi olan Kuvayı Milliye döneminde<br />
düşmanların vatandan atılması için Kırşehir bölgesinde<br />
kamuoyu yaratan gençlik önderlerinden<br />
biri oldu. Bu bağlamda Milli Mücadele öncesinde<br />
Kırşehir’e gelen (24 Aralık 1919) Atatürk’ü karşılayan<br />
gençler arasında öncü bir rol oynadı. Bu<br />
sırada 26 yaşında olan Cevat Hakkı Tarım, Kırşehir<br />
Gençler Derneği’nde Atatürk’e hitaben bir<br />
de konuşma yaptı.<br />
Kurtuluş Savaşı’nın son yıllarında Dirlik adlı<br />
bir dergi yayınlayan Tarım, Cumhuriyet’in ilk<br />
yıllarından itibaren kendisini eğitime, tarihî<br />
<strong>ve</strong> kültürel araştırmalara <strong>ve</strong>rdi. 1925 yılında<br />
Kırşehir’de kurulan Vilayet Matbaası’nın müdürlüğüne<br />
atandı <strong>ve</strong> 3 Şubat 1925’te Kırşehir Özel<br />
İdaresi’nce yayınlanmaya başlanan Kırşehir adlı<br />
haftalık gazetenin başyazarlığına getirildi. Böylece<br />
Kırşehir’in basın tarihi, Tarım ile başlamış<br />
oldu. Gazetede sadece haberler değil, Cevat Hakkı<br />
Tarım’ın Kırşehir’in tarihi, kültürü <strong>ve</strong> ekonomik<br />
durumu ile ilgili yazıları da yer almaktaydı.<br />
Tarım, bu çalışmaları bağlamında Kırşehir Vilayet<br />
Matbaası Müdürlüğü görevinde iken Kırşehir<br />
Tarihi Üzerine Araştırmalar (Kırşehir 1938) adlı<br />
eserini yayınladı. Eserin en önemli özelliği, yayınlandığı<br />
tarih itibariyle Cumhuriyet döneminde<br />
Kırşehir tarihi üzerine yapılan ilk detaylı çalışma<br />
olmasıdır. Bunu takiben Kırşehir’in tarihi, coğrafyası,<br />
kültürü <strong>ve</strong> etnografyası ile Anadolu’nun<br />
sosyal <strong>ve</strong> kültürel tarihinde de önemli roller<br />
oynayan Babailer, Ahiler, Bektaşiler, Mevleviler<br />
hakkında eserler <strong>ve</strong>rdi. Bu arada Kılıçözü adıyla<br />
yayınlanan Kırşehir Halkevi Dergisi’nde makaleler<br />
<strong>ve</strong> yazılar da yazdı.<br />
Tarım, Kırşehir Belediye Başkanlığı (1944-1946)<br />
<strong>ve</strong> 1950’de kısa bir süre Ankara Çocuk Esirgeme<br />
Kurumu’nda yöneticilik gibi görevlerde de bulundu.<br />
Ancak O hep Kırşehir tarihi ile ilgili yaptığı<br />
bilimsel çalışma <strong>ve</strong> yayımlarıyla bilindi <strong>ve</strong> tanındı.<br />
Nitekim Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren<br />
yapmış olduğu bilimsel çalışmalar, dönemin yerli<br />
<strong>ve</strong> yabancı bilim adamlarının dikkatini çekti. Bu<br />
bağlamda Fuat Köprülü(1890-1966), Feridun Nafiz<br />
Uzluk (1902-1974), Franz Taeschner (1888-<br />
1967), Paul Wittek (1894-1978) <strong>ve</strong> Kırşehir’de<br />
uzun süre kalan Walter Ruben (1889-1982) gibi<br />
bilim adamlarıyla hem dost hem de bilimsel istişareler<br />
içinde oldu. Ahilik alanındaki çalışmalarıyla<br />
bilinen Taeschner, Türkiye’ye geldigi zaman<br />
285