T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
kanunnâmelerdeki bir diğer özellik, bazı kanunların<br />
<strong>ve</strong>ya kanun maddelerinin, arazi birimlerinin,<br />
<strong>ve</strong>rgilerin, ölçü birimleri gibi terim <strong>ve</strong>ya<br />
maddelerin, Osmanlı öncesi uygulamaya dayalı<br />
olmasıdır. Bazı kanunnâmelerin ise yaya, müsellem,<br />
Yörük, Çingene, Voynuk, Eflak, Tatar gibi<br />
gruplarla ilgi olması dikkat çekicidir.<br />
Girişte Sultanönü sancağında Ahiler tarafından<br />
kurulan zaviyelerin özellikleri <strong>ve</strong> nicelik olarak<br />
fazla oluşlarının sebepleri üzerinde durulur.<br />
Müteakiben eserin yazımında yararlanılan arşiv<br />
defterleri tek tek tanıtılır. Birinci bölümünde<br />
Ahiliğin Anadolu’da yayılmasına sebep olan sosyal<br />
<strong>ve</strong> siyasî gelişmelere yer <strong>ve</strong>rilir. Moğol baskısından<br />
kaçan Türkmenlerin Anadolu Selçuklu<br />
Devleti’ne sığınmaları <strong>ve</strong> yeni yerleştikleri yerlerde<br />
kısa sürede kendi mesleklerine uygun iş yerlerini<br />
açmaları ele alınır. Ahilerin şehir <strong>ve</strong> kırsalda<br />
kurdukları zaviyelerin kültürel, sosyal <strong>ve</strong> ekonomik<br />
yapıya etkilerine değinilir. İkinci bölümde<br />
kitabın ana konusunu oluşturan Sultanönü sancağına<br />
Ahilerin gelip yerleşmeleri <strong>ve</strong> Eskişehir ile<br />
kırsalına zaviyelerini kurmaları anlatılır. Tahrir<br />
defterlerinden hareketle sancak genelindeki Ahi<br />
zaviyelerinin tek tek tanıtımları yapılır. Üçüncü<br />
bölümde Sultanönü sancağında XIII. yüzyıldan<br />
itibaren kurulan Ahi zaviyelerinin vakıflarına <strong>ve</strong><br />
gelirlerine yer <strong>ve</strong>rilerek Ahilerin yerleştikleri köy<br />
<strong>ve</strong> çiftlik yerlerinden bahsedilir.<br />
Eser, Eskişehir <strong>ve</strong> civarına XIII. yüzyıldan itibaren<br />
yerleşmeye başlayan Ahiler <strong>ve</strong> kurdukları zaviyelerin<br />
XVI. yüzyılda bölgenin kültürel, sosyal<br />
<strong>ve</strong> ekonomik hayatına katkısını göstermek bakımından<br />
önem taşır.<br />
M. Murat ÖNTUĞ<br />
İlhan ŞAHİN<br />
XVI. YÜZYILDA SULTANÖNÜ<br />
SANCAĞINDA AHİLER VE AHİ<br />
ZAVİYELERİ<br />
Halime Doğru tarafından kaleme alınan eser (Ankara<br />
1991), XVI. yüzyılda Sultanönü sancağı <strong>ve</strong><br />
özellikle sancağın merkezi Eskişehir ile kırsalına<br />
yerleşen Ahiler <strong>ve</strong> onlar tarafından kurulan zaviyelerin<br />
sosyal <strong>ve</strong> ekonomik durumlarının, tahrir<br />
defterleri ışığında incelenmesini esas alır. Girişi<br />
müteakip üç bölüm halinde Ahiliğin Anadolu’da<br />
yayılması <strong>ve</strong> Ahi zaviyelerinin kuruluşu, Sultanönü<br />
sancağında Ahiler <strong>ve</strong> Ahi Zaviyeleri <strong>ve</strong> Sultanönü<br />
sancağındaki Ahilere ait vakıflar ele alınır.<br />
XVI-XVII. YÜZYILLARDA<br />
OSMANLI VE SAFEVİ ESNAF<br />
TEŞKİLÂTI<br />
S. Kâzım Rûhanî tarafından, 1976 yılında İstanbul<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü<br />
Osmanlı Müesseseleri <strong>ve</strong> Medeniyeti Tarihi<br />
Kürsüsünde Doktora Tezi olarak hazırlanana bu<br />
tez, giriş, iki bölüm <strong>ve</strong> sonuçtan oluşur. Girişte,<br />
Osmanlı Devleti’nde esnaf teşkilatının kökeni<br />
kapsamında, Fütüv<strong>ve</strong>tin anlamı <strong>ve</strong> içeriği, kuralları,<br />
giriş şartı, merasim <strong>ve</strong> ıstılahlar ile Fütüv<strong>ve</strong>t-<br />
Tasavvuf ilişkileri üzerinde durulduktan sonra<br />
Anadolu’da Ahiliğin doğuşu, yayılışı bağlamında<br />
Selçuklular devrinde Anadolu’nun sosyal <strong>ve</strong> ekonomik<br />
durumu, Ahiliğin teşekkülü <strong>ve</strong> yayılışı ile<br />
Ankara’daki Ahi teşkilatı konuları irdelenmiş;<br />
ayrıca Osmanlı Devleti’nin kuruluşu sırasında<br />
Ahilerin durumu <strong>ve</strong> devletin kuruluşunda oynadıkları<br />
roller ele alınmıştır.<br />
Birinci bölümde esnaf teşkilatı <strong>ve</strong> faaliyetleri üzerinde<br />
durulmuş <strong>ve</strong> bu bağlamda yamak, çırak,<br />
kalfa, usta /üstad kademeleri ile esnaflığa giriş<br />
şartları; kethüda, yiğitbaşı, ehl-i vukuf, ihtiyarlar,<br />
divitçi, bekçi, duacıdan oluşan esnaf yöneticilerine<br />
yer <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu arada yönetim heyeti<br />
<strong>ve</strong> kethüda meclisi tarafından gerçekleştirilen<br />
ziyafet, üç günler <strong>ve</strong> memleket toplantıları ile<br />
esnafın ortak sandığı, orducu esnafı, ehl-i hiref,<br />
lonca teşkilatı <strong>ve</strong> bedestenden teşekkül eden esnaf<br />
kuruluşları işlenmiştir. Bu bölümde ayrıca<br />
XVI-XVII. yüzyıllarda İstanbul <strong>ve</strong> taşrada esnafın<br />
durumu, esnaf-devlet münasebetleri, esnafın<br />
kontrolü bağlamında belirlenen hukukî nizamları<br />
<strong>ve</strong> bu doğrultuda kadının görevi ile ihtisap<br />
müessesesi, esnaflığın işleyişi hususunda belirlenen<br />
kurallar <strong>ve</strong>rilmiştir. Esnaf arasındaki sorunların<br />
çözümlenmesi, kanaat, hürmet <strong>ve</strong> itaat<br />
ile yol bilmek şeklinde belirlenen ahlakî kurallar<br />
ile esnafın hukukî bağlamda kontrolü hususun-<br />
361