T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
SOSYOLOJİ AÇISINDAN AHİ<br />
BİRLİKLERİ<br />
Sabahattin Güllülü tarafından 1973 yılında doktora<br />
çalışması olarak tamamlanan kitap, 1977<br />
yılında İstanbul’da yayımlanmıştır. Ahiliği sosyolojik<br />
açıdan ele alan eser sırasıyla şu beş bölümden<br />
oluşmaktadır: İlk Görünüşleri İçinde Ahi<br />
Birlikleri, Ahi Birlikleri Sentezi, Ahi Birliklerinin<br />
Kuruluşu <strong>ve</strong> Yapısı <strong>ve</strong> Ahi Birliklerinin Gelişmesi,<br />
Ahi Birliklerinin Çözülüşü.<br />
Ahi birliklerinin tarihî gelişim sürecini aydınlığa<br />
çıkarma amacı taşıyan eser, Ahi birliklerini Anadolu<br />
Türk toplumuna özgü bir sentez olarak ele<br />
almakta <strong>ve</strong> bu sentezi oluşturan muhtemel öğeleri<br />
belirlemeye yönelmektedir.<br />
Yazar, Fütüv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> Ahiliğin doğuşu, bu kurumun<br />
şekillenmesinde rol oynayan kültür çevreleri,<br />
kurumun niteliği ile ilgili dikkate değer analizler<br />
yapmıştır. Objektif <strong>ve</strong> bilimsel bir yaklaşımla<br />
konuyu ele alan yazar, Ahi birlikleri hakkındaki<br />
ilk bilgileri 1300 yılında Anadolu’yu dolaşan<br />
İbn Battuta’nın anlattıklarına dayandırmaktadır.<br />
Battuta’ya göre bu birlikler, Anadolu’nun hemen<br />
her şehir, kasaba <strong>ve</strong> köyünde yer almaktadır. Geniş<br />
bir coğrafya sahasından <strong>ve</strong> uzun bir tarih döneminden<br />
gelen etkilerin orijinal bir sentezidir.<br />
Bu senteze katılan öğeler, bir taraftan İslamiyet’in<br />
ortaya çıktığı çağlara <strong>ve</strong> o çağlardaki İslam toplumlarının<br />
yapılarına, bir taraftan Roma <strong>ve</strong> Bizans<br />
toplumuyla, Orta Asya Türk toplumunun<br />
yapısına ulaşmaktadır. Söz konusu senteze katılan<br />
öğeler niteliklerine göre ikiye ayrılmaktadır.<br />
Bunlar; Tarihî-ideolojik <strong>ve</strong> Sosyoekonomiktir.<br />
Tarihî-ideolojik öğeler; Fütüv<strong>ve</strong>t, Batınilik <strong>ve</strong> Melamilik,<br />
Şamanizm <strong>ve</strong> eski Türk gelenekleri olmak<br />
üzere üç öbekte, sosyoekonomik öğeler ise<br />
Bizans loncalarının kalıntıları <strong>ve</strong> yerleşik hayatın<br />
zorunlulukları olmak üzere iki öbekte ele alınabilir.<br />
Bu öğeler içinde her insanın kendi öz emeğiyle<br />
geçinmesi gerektiği kuralı Melami ideolojisinin<br />
Ahi birliklerine geçen önemli bir kuralıdır.<br />
Ahilik, Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı toplumlarında tarım<br />
dışı üretim kesimini meydana getiren esnaf <strong>ve</strong><br />
sanatkâr zümresinin içinde örgütlendiği birliğin<br />
genel adıdır. Yazara göre, Ahi birliklerini anlamadan<br />
Anadolu Selçuklu uygarlığını <strong>ve</strong> Osmanlı’yı<br />
açıklayabilmek mümkün değildir. Çünkü Anadolu<br />
Türk toplumunun kurup geliştirdiği kendine<br />
özgü eserlerinden biri de Ahi teşkilatlarıdır. Bu<br />
birlikler dinî, siyasî, ahlaki <strong>ve</strong> ekonomik farklılıkları<br />
başka hiçbir toplumun taşımadığı biçimde<br />
güçlü bir dayanışma yapısında bütünleştirmiştir.<br />
Ahi geleneğine üretim <strong>ve</strong> tüketimin boyutları insanla<br />
sınırlandırılmıştır. Her ikisinde de amaç <strong>ve</strong><br />
ölçü insandır. İnsan üreterek insanlığını yaşadığı<br />
için üretecektir. Tüketim ise hırs <strong>ve</strong> tam’dan<br />
uzak, ihtiyaca göre <strong>ve</strong> ihtiyaç ölçüsündedir.<br />
Ahi birliklerinin çözülüşünü de ele alan yazar, bu<br />
birliğin çözülüşünün Osmanlı toplumunun çözülüşüne<br />
paralel bir olgu olarak görmektedir. Batı<br />
sanayiinin gelişmesi, Osmanlı hammadde kaynaklarını<br />
ele geçirme kavgası, kapitülasyonlar<br />
<strong>ve</strong> Anadolu pazarında yükselen Batı egemenliği<br />
dış nedenlerdendir. Sermayeci olarak nitelenen<br />
grupların transit ticaret imkânlarını elden kaçırdıktan<br />
sonra Anadolu’daki kargaşadan yararlanarak<br />
üretim alanına sızarak Ahi birliklerinde<br />
geçerli olan sermaye-emek bütünlüğünün yıkılmasına<br />
neden olmasıdır. Böylece imalatın belirli<br />
standartlara uygunluğu kuralı, maliyetin asgariye<br />
indirilmesi kuralına, sınırlı kâr amacı da, en<br />
yüksek kâr amacına dönüşmektedir.<br />
Halide ÖZÜDOĞRU ERDOĞAN<br />
SOURCES AND STUDIES ON<br />
THE OTTOMAN BLACK SEA<br />
VOL. I THE CUSTOMS<br />
REGİSTER OF CAFFA,<br />
1487-1490<br />
Halil İnalcık tarafından kaleme alınan bu eser,<br />
Osmanlı Karadeniz’i üzerine hem kaynakları <strong>ve</strong><br />
araştırmaları hem de Karadeniz’in kuzeyinde<br />
önemli bir liman şehri olan kefe gümrük defterini<br />
içine alır.<br />
Karadeniz’in kuzeyinde Kırım yarımadasında<br />
geniş hinterlandı <strong>ve</strong> ticaret yollarıyla bağlantısı<br />
olan Kefe, 1475 tarihinde Osmanlı idaresine girdi.<br />
Osmanlı idarî teşkilatında sancak statüsüne<br />
getirilen <strong>ve</strong> ehemmiyetine binaen bir süre merkezden<br />
tayin edilen şehzadeler tarafından yönetilen<br />
Kefe, ticarî fonksiyonundan dolayı Osmanlı<br />
döneminde Karadeniz’de önemli bir transit merkezi<br />
<strong>ve</strong> gümrük bölgesi oldu. Bu bakımdan Kefe<br />
gümrüğü ile ilgili belgeler <strong>ve</strong> kayıtlar, büyük bir<br />
ehemmiyeti haizdir. Bu bağlamda Kefe <strong>ve</strong> limanının<br />
canlı trafiğini yansıtan 1487-90 yıllarına<br />
ait bir gümrük defteri, Halil İnalcık tarafından<br />
233