T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
Öğrencilik yıllarında Akşehir’in yerel gazetesi<br />
Pervasız’da yazarlık yapmaya başladı. Lise öğrenimi<br />
ardından 1970 yıllında bir bankada çalışmaya<br />
başladı. Akşehir’de <strong>ve</strong>fat etti.<br />
KAYNAKÇA:<br />
Erdoğan Özbakır, Geçmiş Zaman Olur ki, İstasyon, 29 Mart<br />
2012,http://www.istasyongazetesi.com/istasyon/Yazarlar.<br />
aspx?HaberNo=18607; (Erişim: 06.06.2014); Mehmet Koç ,<br />
Timur’un Akşehir Günleri, http://www.pervasiz.com.tr/timurunaksehir-gunleri-makale,423.html,<br />
(Erişim: 06.06.2014).<br />
Caner ARABACI<br />
KÜLAHÇI<br />
Başa giyilen keçeden mamul başlıktır. Şeyhlerin<br />
<strong>ve</strong>ya sülûkte belli bir mertebeye ulaşmış dervişlerin<br />
tarikat kıyafeti olarak kullandıkları, tarikatlara<br />
göre farklı şekil <strong>ve</strong> renklerdeki başlıkların<br />
adıdır. Keçe külah, Mevlevi külahı, Arnavut külahı,<br />
Dede külahı, Tatar külahı gibi oldukça farklı<br />
çeşitleri vardır. Osmanlı döneminde bir kişinin<br />
rütbesi elinden alındığında kavuğu çıkartılır <strong>ve</strong><br />
külah giydirilirdi. “Külah giydirme” tabiri buradan<br />
gelmektedir. Lonca teşkilatında külahçıların<br />
bir meslek grubu olarak yer aldıkları bilinmektedir.<br />
Külah taşıyan kişinin manevî makamının bir<br />
remzi olduğundan Osmanlı tarikat çevrelerinde<br />
“tâc-ı şerif, tâc-ı edeb, tâc-ı saâdet” terkiplerinde<br />
olduğu gibi saygı ifade eden sıfatlarla birlikte<br />
kullanılmıştır. Tasavvufun ilk dönemlerinde sûfî<br />
kis<strong>ve</strong>si hırka kelimesiyle karşılanmıştır. Külahın<br />
üst kısmına “kubbe”, başa geçen <strong>ve</strong> sarık sarılan<br />
kenarına “lenger” (asabe), ön kısmına “mihrap”<br />
adı <strong>ve</strong>rilir.<br />
KAYNAKÇA:<br />
Ahmet Aytaç <strong>ve</strong> diğerleri, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Türk El<br />
Dokumalarına Dair Önemli Kayıtlar, İstanbul 2014.<br />
Ahmet AYTAÇ<br />
KÜLTÜR SANAT VE<br />
MEDENİYETİMİZDE AHİLİK<br />
Yaşar Çalışkan <strong>ve</strong> M. Lütfi İkiz tarafından tarafından<br />
kaleme alınan bu eser (İstanbul 1983), 126<br />
sayfadır. Eser, Kültür <strong>Bakanlığı</strong> tarafından açılan<br />
Ahilik kültürünü araştırma yarışması mansiyon<br />
ödülünü almıştır.<br />
Eser, 25 ana başlıktan oluşur. İlk kısımda; Ahi<br />
Evran’ın menkıbeleri, hayatı, kerametleri, şahsiyeti<br />
<strong>ve</strong> inancı üzerinde durulur. Akabinde,<br />
Ahiliğin ahlak, edep, sanat, dürüstlük anlayışından,<br />
ince zevk <strong>ve</strong> nüktelerinden çizgiler sunulur.<br />
Bunu başlıklar halinde Ahiliğin koruyucusu<br />
olarak nitelendirilen Osman Gazi’nin Orhan<br />
Gazi’ye vasiyeti, Ahilere rehber olan hadislerden<br />
bazıları, Ahiliğin prensipleri, Ahiliğin kıyafetleri<br />
<strong>ve</strong> renkleri, Ahiliğin menşei <strong>ve</strong> Ahilik’te orta<br />
sandığı kısımları takip eder. Üçüncü kısımda<br />
Ahilere ait çeşitli vakıflardan bahsedilir. Ayrıca<br />
Fatih Sultan Mehmed’in tıp <strong>ve</strong> temizlik ile alakalı<br />
vasiyetnâmesiyle birlikte, Guraba Hastanesi<br />
<strong>ve</strong> Hamamları, imaretler v.s. gibi konularla ilgili<br />
kısa bilgiler <strong>ve</strong>rilir. Baciyan-ı Rum yolunda İsnanbul’daki<br />
kadın su hayratı anlatıldıktan sonra<br />
Artukoğulları zamanında yapılan robotlardan<br />
bahsedilir. Ahiliğin hayattaki yansımaları ise<br />
çerağ (çırak) olmak, terzilik, misafir, mühürcülük,<br />
Tuzcular esnafı, fırıncılar esnafı <strong>ve</strong> benzeri<br />
meslek gurupları altında <strong>ve</strong>rilir. Akabinde Ahiliği<br />
anlatan kitaplar tanıtılır. Ahilikte merasimlerin<br />
anlatıldığı bölümde esnafların bu merasimlere<br />
nasıl destek <strong>ve</strong>rdikleri belirtilir. Loncaların vazifelerinden<br />
de bahseden eser, esnafların birbirlerini<br />
nasıl kontrol ettiklerini çarpıcı ifadelerle<br />
anlatır.<br />
Bekir ŞAHİN<br />
KÜLTÜREL DEĞERLERİN<br />
KORUNMASINDA<br />
SİVİL TOPLUM<br />
ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ:<br />
AHİLİK KÜLTÜRÜ<br />
Abdullah Ülker’in bu eseri, üç bölümden <strong>ve</strong> 69<br />
sayfadan oluşur. Ahilik kültürünü koruma <strong>ve</strong><br />
yaşatmada, sivil toplum örgütlerinin ne gibi sorumluluklar<br />
alabileceğini incelemeyi amaçlayan<br />
eserin birinci bölümünde Ahilik <strong>ve</strong> Ahilik kültürünü<br />
değerlendirmeye çalışılır. Ahi Evran, dinî<br />
ahlakî boyut, Ahi birliklerinin yola girme, yol ata-<br />
81