T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
DİA, X, 127-128; Mustafa Kara, “Hamdûn el-Kassâr”, DİA, XV,<br />
455-456; Erhan Yetik, “Ebû Osman el-Hîrî”, DİA, X, 208; Reşat<br />
Öngören, “Nasrâbâdî, İbrahim b. Muhammed”, DİA, XXXII, 417-<br />
418; Süleyman Uludağ, “Sülemî, Muhammed b. Hüseyin”, DİA,<br />
XXXVIII, 53-55; a.mlf., “Kuşeyrî, Abdülkerim b. Hevâzin”, DİA,<br />
XXVI, 473-475; Recep Uslu, “Dekkâk, Ebû Ali”, DİA, IX, 112.<br />
Abdürrezzak TEK<br />
NİZAMİ GENCEVİ<br />
Ahilik <strong>ve</strong> Ahilik felsefesi, sadece Anadolu Selçukluları<br />
<strong>ve</strong> Osmanlı coğrafyasında değil, Azerbaycan<br />
coğrafyasında da derin izler <strong>ve</strong> etkiler bırakmıştır.<br />
Bu durumu birçok Azerbaycanlı şairin<br />
eserlerinde de görmek mümkündür. Bu şairlerden<br />
biri de XII. yüzyılın ünlü şairlerinden Nizami<br />
Gencevi’dir.<br />
Nizami Gencevi üzerine yapılan çalışmalarda,<br />
onun yaşamından <strong>ve</strong> muhitinden söz edilirken<br />
Ahilikle bağlantısı üzerinde de durulur. Bu konuda<br />
yapılan incelemelerin dayandığı esas kaynak<br />
Tezkire-i Devletşah’tır. Tezkirede geçen “Şeyh<br />
Nizami, Ahi Ferec-i Zencani’nin müridlerinden<br />
idi” cümlesi, araştırmacılarca tartışmalara yol<br />
açmış, kimileri adı geçen zatın onun doğrudan<br />
doğruya mürşidi olduğunu, kimileri ise yaşam<br />
tarihleri uygun düşmediği için bunu kabul etmenin<br />
mümkün olamayacığını belirtmişlerdir. A. E.<br />
Krımskiy ise onun Ahi Evran’ın müridi olması<br />
<strong>ve</strong> diğer büyük sûfîler gibi hayattan yüz çevirip<br />
hal<strong>ve</strong>te çekildiğini ifade etmektedir. Bertels de<br />
Gencevi’nin özgeçmişine, çevresine değinirken<br />
onun Ahilikle bağlantısı konusuna da değinmiş<br />
<strong>ve</strong> bu bağlamda onun Ahi Farruh Reyhani’nin<br />
müridlerinden olduğunu ileri sürmüştür. M. H.<br />
Heyderov ise Gence şehrinde Ahi teşkilatı <strong>ve</strong> esnaf<br />
birlikleri konusuna değinirken Nizami’den<br />
de bahsederek onun Ahi olması üzerinde durur.<br />
R. Hüseynov da Nizami <strong>ve</strong> diğerlerinin Ahilik<br />
teşkilatıyla bağlantıları hususunda kayda değer<br />
bilgiler <strong>ve</strong>rir. Mehmet Emin Resulzâde ise hem<br />
onun tezkirelerde adı geçen mürşidlerinin Ahi olmasını<br />
hem de kendi eserlerinden hareketle bu<br />
teşkilata üye olabileceği varsayımını kabullenir.<br />
XII. yüzyılda Gence şehrinin sosyal yapısı <strong>ve</strong> toplumsal<br />
durumu, esnaf birliklerinin o dönemde<br />
gelişimi, birtakım temel kaynaklar <strong>ve</strong> Nizami’nin<br />
kendi eserlerinde yankısını bulan görüşler, onun<br />
Ahilikle ilişkisini güçlendirir. Doğal olarak şairin<br />
mensup olduğu çevrenin, onun edebî eserlerinde<br />
yankı bulacağı mutlaktır. Bu açıdan Nizami<br />
Gencevi’nin de Ahi olması varsayımı, onların<br />
çevresinde yaşaması gibi etkenler, şairin edebi<br />
<strong>ve</strong> düşünce sisteminde bu teşkilatın, özellikle de<br />
toplumsal konulara ilişkin sorunlarda yansıyışına<br />
neden olmuştur. Yukarıda değinildiği gibi,<br />
Mehseti Gencevi <strong>ve</strong> Hakani Şirvani gibi Ahilikle<br />
bağlantısı kuv<strong>ve</strong>tle muhtemel olan çağdaşlarının<br />
çevresinde yaşaması, onun da bu teşkilatla sıkı<br />
bağlılığının kanıtı olabilir.<br />
Nizami’nin “Hamse”sine dahil olan eserlerinde,<br />
özellikle de Mahzenü’l-Esrar, Heft Peyker <strong>ve</strong><br />
İskendernâme’de toplumsal konular, hükümdara<br />
vaaz <strong>ve</strong> nasihatler, toplumun <strong>ve</strong> bireyin genel<br />
mutluluğa <strong>ve</strong> rahatlığa kavuşabilmesi açısından<br />
öğütler büyük ölçüde yer alır. Bu öğütlerde çoğu<br />
zaman Ahilik prensip <strong>ve</strong> kuramlarının yansıdığı<br />
görülür.<br />
Nizami’nin “Hamse”sindeki birinci büyük eser<br />
olan Mahzenü’l-Esrar’da konuyla ilgili dikkate<br />
değer bir hususa rastlanır. Şair, Ey Ahi, nefs itdir,<br />
onu çek dara / Ruzi için açma el alçaqlara ifadeleriyle<br />
“Ahi” diye birisine müracaatla nefsine hâkim<br />
olmasını, ekmek için başkalarına el açmamasını,<br />
kendi rızkını kendisinin kazanmasını tavsiye<br />
eder. Ayrıca Gencevi söz konusu eserindeki “Tuğlacı<br />
ihtiyarın bir gençle hikâyeti” <strong>ve</strong> “Süleyman <strong>ve</strong><br />
ihtiyar çiftçi” gibi didaktik hikâyelerinde de Ahiliğin<br />
bu düsturundan hareketle öğütlerde bulunur.<br />
Süleyman padişah olsa da, diğerleri kazancıyla<br />
geçimini sağladığı için, şairin <strong>ve</strong> susuz sahralarda<br />
ektiği toprağı alın teriyle sulayan çiftçinin<br />
nazarında değersizdir. “Müşev<strong>ve</strong>ş Durumlar Karşısında<br />
İnsanın Güçsüzlüğü <strong>ve</strong> Aczinden” başlıklı<br />
161