T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
18<br />
ki dinar <strong>ve</strong> dirhemleri Mağrib <strong>ve</strong> Mısır dinar <strong>ve</strong><br />
dirhemleriyle mukayese etmesidir. Böylece çeşitli<br />
ülkelerin para birimlerinin gerçek alım gücünü<br />
karşılaştırmalı biçimde <strong>ve</strong>rir.<br />
Türkçeye çevrilen (mesela bk. İbn Battûta Seyahatnâmesi,<br />
çev. A. Sait Aykut, I-II, İstanbul 2004)<br />
er-Rihle üzerine yapılan en zengin şerh çeviri<br />
Gibb’e aittir (The Tra<strong>ve</strong>ls of Ibn Battuta, I-III,<br />
Cambridge 1958-1971).<br />
Bu madde DİA’dan özetlenerek alınmıştır (XIX, s. 361-369).<br />
A. Sait AYKUT<br />
İBN<br />
BATTÛTA SEYAHATNÂME’Sİ<br />
(bk. er-RİHLE)<br />
İBN BATTUTA’YA GÖRE<br />
ANADOLU’NUN<br />
SOSYAL-KÜLTÜREL<br />
<strong>ve</strong> İKTİSADÎ<br />
HAYATI İLE AHİLİK<br />
Mehmet Şeker tarafından kaleme alınan <strong>ve</strong> yayımlanan<br />
bu eser (Ankara 2001), İbn Battûta’nın<br />
gözlem <strong>ve</strong> tespitlerine göre Anadolu’nun sosyal,<br />
kültürel, ekonomik, siyasî <strong>ve</strong> folklorik hayatı ile<br />
ilgili bilgiler sunar.<br />
İbn Battûta, dolaştığı Anadolu coğrafyasında yerleşim<br />
bölgelerini fizikî özellikleriyle tanıtırken,<br />
Ahilerin gelenek <strong>ve</strong> göreneklerine duyduğu hayranlığı<br />
gizleyememiştir. İbn Battûta, Anadolu’da<br />
Ahi tekke <strong>ve</strong> zaviyelerini ziyaret etmiş, hatta her<br />
gittiği bölgede özellikle bu kuruluşları bulup ahilerle<br />
karşılaşmaya gayret göstermiştir. Onların<br />
misafirper<strong>ve</strong>rliklerine özellikle vurgu yapan İbn<br />
Battûta, Denizli’de Ahilerin zaviyelerine gelen misafirleri<br />
<strong>ve</strong> yolcuları ağırlama konusunda âdeta<br />
birbirleriyle yarıştıklarına dikkati çeker. Ayrıca<br />
İbn Battûta’nın ifadelerinden Ahilerin, ibadetlerine<br />
düşkün kimseler oldukları, mübarek gün <strong>ve</strong><br />
gecelerde bir araya geldikleri <strong>ve</strong> merasimlerini<br />
icra ettikleri, Cuma namazlarını yerleşim merkezinin<br />
en büyük mescidinde kıldıkları, bayram<br />
namazlarından önce mezarlığı ziyaret ettikleri,<br />
daha sonra namaz için mescide geçtikleri, namazdan<br />
sonra kurbanlar kesip, mükellef sofralarda<br />
yemek yedikleri, Cuma gecesi <strong>ve</strong> Aşure<br />
günlerinde dergâh <strong>ve</strong> zaviyelerde toplanarak zikir,<br />
vaaz <strong>ve</strong> Kur’an tila<strong>ve</strong>ti ettiklerini ifade etmektedir.<br />
İbn Battûta’nın notlarından hareketle Şeker, Ahilerin<br />
üstün ahlakî özelliklerine de dikkati çeker.<br />
Buna göre, Ahiler sadece misafire ikramda bulunan<br />
cömert insanlar değil, aynı zamanda kötülere<br />
<strong>ve</strong> kötülüklerle de mücadele eden <strong>ve</strong> huzurlu<br />
<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nli bir toplum oluşturma gayretinde olan<br />
insanlar olduklarının altını çizer.<br />
Ahilerin giyim-kuşamları hakkında Şeker, İbn<br />
Battûta’nın da notlarına dayanarak Anadolu’daki<br />
Ahilere ait özel bir kıyafet olmadığını ancak sadece<br />
başlarına giydikleri külahın ortak bir başlık<br />
olabileceğini ifade eder. Ancak Ahiler, çok süslü<br />
elbiseler giymekten kaçınmışlardır. Sofîler nasıl<br />
hırka giyiyorsa Ahiler de şalvar giymektedir. Ahiler<br />
arasında derece farkı olabileceği konusuna<br />
değinen Şeker, Sivas’ta Bıçakçı Ahilerine değil<br />
de Ahi Çelebi zaviyesine misafir olmayı tercih<br />
eden İbn Battûta’nın “Ahî Çelebi, rütbeten Bıçakçı<br />
Ahî’nin fevkindendir” ifadesinden hareketle<br />
Ahi reislerinin halk arasında farklı itibara sahip<br />
oldukları <strong>ve</strong> zaviye mensubu sayısına göre halk<br />
tarafından farklı derecelerde değerlendirildiği<br />
yorumunu yapmaktadır.<br />
İbn Battûta’nın <strong>ve</strong>rmiş olduğu bilgiler, XIV. yüzyıl<br />
Anadolu coğrafyasını <strong>ve</strong> Anadolu insanını tanımamıza<br />
yardımcı olurken, Ahilik teşkilatına da<br />
ışık tutmaktadır. Anadolu’nun Türkleşmesi <strong>ve</strong><br />
İslâmlaşmasında önemli rol oynayan Ahilik müessesesi,<br />
mensuplarının taşıdıkları üstün ahlâkî<br />
özellikleri <strong>ve</strong> içinde yaşadıkları toplumun huzuru<br />
<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nliği için gösterdikleri gayretleri sayesinde,<br />
İbn Battûta’nın övgüsüne mazhar olmuştur.<br />
Ali TEKKOYUN<br />
İBN KALEMŞAH<br />
İbn Battûta’nın Konya’ya geldiği sırada bu beldenin<br />
kadısı olan İbn Kalemşah’ın adı Eflâkî’de “Ahi<br />
Taceddin Kalemşah” olarak geçer. XIV. yüzyılın<br />
ilk çeyreğinde Konyadaki Ahilerin başı <strong>ve</strong> Ahiler<br />
için yaptırdığı dergâhın şeyhiydi. Misafirper<strong>ve</strong>rliğiyle<br />
ün yapan İbn Kalemşah hayırse<strong>ve</strong>r biriydi.<br />
Konya’da günümüzde Gazialemşah olarak<br />
bilinen, belgelerde daha çok “Kadı Kalemşah”<br />
şeklinde geçen mahallede onun adını taşıyan bir