T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
Eserleri: Bir Ahi Dostu: Franz Taeschner, Hayatı<br />
<strong>ve</strong> Eserleri, Ankara 2008.<br />
Cemile TEKİN<br />
OMBUDSMAN ARANIYOR<br />
Galip Demir tarafından kaleme alınan eser (İstanbul<br />
2002), beş bölümden meydana gelir. İlk<br />
bölümde Ombudsmanlık, Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı’daki<br />
kurumlarla karşılaştırılarak açıklanmaya<br />
çalışılır. İkinci bölümde Ahilik, Anadolu’da ortaya<br />
çıkan temel bir kurum olarak değerlendirilir.<br />
Üçüncü bölümde Ombudsmanlıkla ilgili analizler<br />
yapılır <strong>ve</strong> Ombudsmanlığın kavram olarak Türklerden<br />
Avrupa’ya taşındığı iddia edilir. Dördüncü<br />
bölümde Ombudsmanlık kavramının anlamı kadar<br />
ismiyle de farklılık arz ettiğine dikkat çekilir.<br />
İngiltere’de Parlamento komiseri, Fransa’da arabulucu,<br />
Kanada’da yurttaş koruyucusu, İtalya’da<br />
sivil haklar savunucusu, Avusturya’da halk avukatı,<br />
Polonya’da yurttaş hakları savunucusu olarak<br />
görülen ombudsmanlığa benzer yapılanmaların,<br />
Ahilik kültüründe de olduğu ileri sürülür. Bu<br />
bağlamda Ahi Babaların, Ombudsman’ın işlevlerini<br />
içerdiği izah edilir. Eser, Ahiliğe <strong>ve</strong> Ombudsmanlığa<br />
farklı bir bakış açısı getirmesi açısından<br />
önem arz etmektedir.<br />
Bekir ŞAHİN<br />
ORDU PAZARI<br />
(bk. ORDUCU ESNAFI)<br />
ORDUCU ESNAFI<br />
Sefere çıkacak ordunun çeşitli alanlardaki ihtiyaçlarının<br />
karşılanması için bir takım görevlilere<br />
ihtiyacı vardı. Bunlar genel olarak “orducu” <strong>ve</strong>ya<br />
“orducu esnafı”, nadiren de “ordu pazarı” olarak<br />
adlandırılan zanaat erbabından oluşuyordu. Ordunun<br />
levazım işlerini görecek esnaf, merkezce<br />
tayin edilen “Orducu ağası” <strong>ve</strong> “Orducu başı” denilen<br />
görevli memurlar tarafından kadılara hitaben<br />
yazılan fermanla organize edilirdi.<br />
Eski Türk-İslam devletlerinde Gazneliler, Büyük<br />
Selçuklular, Irak <strong>ve</strong> Anadolu Selçukluları, Eyyubiler<br />
ile İlhanlılar’da da orducu gibi görev yapan<br />
ordu pazarı <strong>ve</strong> ordu pazarları bulunmaktaydı.<br />
Osmanlılarda ise “Orduculuk” hizmeti, avarız<br />
türü bir <strong>ve</strong>rgileme olarak algılanmaktaydı. Aynî<br />
<strong>ve</strong> nakdî olmak üzere iki şekilde uygulanıyordu.<br />
Aynî yükümlülükte bizzat hizmetin yerine getirilmesi<br />
gerekirdi. Savaş zamanlarında özel olarak<br />
devlet hizmetinde çalışanlar için pazar kurulmasına<br />
da ihtiyaç duyulması halinde devlet, hangi<br />
zanaat gurubunun ne kadar çadır, kaç nefer<br />
zanaatkâr göndereceğini bir ferman ile belirler,<br />
ordubaşı adlı görevli ile ilgili kazanın kadısına bu<br />
iletilirdi. Emri alan kadı, loncaların yöneticileri<br />
olan esnaf kedhüdaları, yiğitbaşları <strong>ve</strong> ihtiyarları<br />
aracılığı ile sefere gidecek zanaat erbabını belirler,<br />
bunların adları, sınıfları, kendilerine sefer<br />
dolayısıyla <strong>ve</strong>rilecek sermaye miktarı <strong>ve</strong> kefillerini<br />
bir deftere kaydederlerdi. Belirlenen kişilerin<br />
mesleğinin erbabı olmasına dikkat edilirdi.<br />
Orducu olacakların hizmeti kabulü ile aldıkları<br />
para, mahkemede orducu esnaf kethüdası <strong>ve</strong> ustaları<br />
ile şahitler huzurunda tescil olunurdu.<br />
Esnaf kethüda <strong>ve</strong> yiğitbaşları kefil sisteminden<br />
dolayı ağır cezalara çarptırılmamak için sefere<br />
gidecek ustaların seçiminde titizlik gösterirlerdi.<br />
Ordu esnafına sermaye olarak <strong>ve</strong>rilecek nakdi<br />
para, kazadaki esnaf birliği içerisindeki diğer ustalardan<br />
toplanır <strong>ve</strong> bu paralar, sefer sırasında<br />
üretim için gerekli malzemenin alımında kullanılırdı.<br />
Orducu çıkan esnaf alet edevatıyla orducu<br />
başının maiyetinde belirli bir süre hizmet ettikten<br />
sonra sefer bitiminde orduyla geri dönerlerdi.<br />
Orducu esnafı, sefer yolunda, savaş mahallinde<br />
<strong>ve</strong> dönüş sırasında askerin giyim, kuşam, yiyecek,<br />
sağlık, silah, donanım <strong>ve</strong> tamirat gibi çeşitli<br />
ihtiyaçlarını ücret karşılığında karşılarlardı.<br />
Halk da ordunun geçeceği güzergâhta belirlenen<br />
bir mekânda ürettikleri şeyleri getirip geçerli<br />
narh üzerinden ordu mensuplarına satabilirdi.<br />
167