27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

yaptıklarını Allah’a isnat etmek yalancılıktır. Bu<br />

noktada o Cebriyye’yi de Mutezileyi de tenkid<br />

ederek ehli sünnet görüşünü savunur.<br />

Mevlana, yalnız akla önem <strong>ve</strong>rdikleri için filozofları<br />

noksan görür; kıyas <strong>ve</strong> istidlâlin insanı<br />

hatalara düşüreceğini belirtir. Ona göre, dünyevî<br />

işlerde yararlı olan akıl, mahiyeti icabı ilahî hakikatlere<br />

ulaşmada <strong>ve</strong> hakka vuslatta ayak bağı<br />

olabilir. Manevî yolculuk için ilâhî aşk gereklidir.<br />

Aklın yetersiz olduğu alanlardan birisi de aşk <strong>ve</strong><br />

ahvalidir. Kur’an’da “Allah onları se<strong>ve</strong>r onlar da<br />

Allah’ı se<strong>ve</strong>r” buyrulmuştur. Dolayısıyla aşkın<br />

kaynağı ilâhîdir.<br />

İnsanın yaratılışıyla ilgili yaptığı açıklamalarından<br />

dolayı Mevlana’yı evrimci, Darvin nazariyesinin<br />

ilk habercisi <strong>ve</strong> tenâsühü savunan bir kimse<br />

olarak takdim edenler olmuştur. Onun insanla ilgili<br />

“O göklerden unsurlara, unsurlardan cansızlara,<br />

nebatlara <strong>ve</strong> canlılara geçmiş, nihayet baba<br />

<strong>ve</strong> anası onun dağılmış olan maddesini mevâlid<br />

aleminden toplamıştır. İnsan mevalid aleminden<br />

önce unsurlarda, unsurlardan önce göklerde,<br />

göklerden önce de Allah sıfatındaydı. Sıfat ise<br />

Zatın aynıdır. İnsan suretine gelip bu alemde olgunluğa<br />

erişenler, bu suretten çıkınca suretsizlik<br />

alemine varacaklar, mutlak varlığa kavuşacaklardır,”<br />

şeklindeki açıklamaları <strong>ve</strong> yine “Cansızdım<br />

bu suretten ölüp kurtuldum, yetişip gelişen bir<br />

varlık haline geldim, nebat oldum. Nebattan öldüm<br />

hayvan suretinde görüldüm. Hayvanlıktan<br />

da öldüm insan oldum. Artık ölüp yok olmaktan<br />

ne diye korkayım? Bir hamle daha edeyim<br />

de insanken öleyim melekler alemine geçip kol<br />

kanat açayım. Melek olduktan sonra da ırmağa<br />

atlamak, melek sıfatını terk etmek gerek” şeklindeki<br />

ifadeleri evrimi değil “devir” anlayışını<br />

yansıtmaktadır. Bu anlayış tamamen biyolojik<br />

evrimleşmeyle ilgili olup, insanın yapısındaki iki<br />

alandan biri olan toprak alan için geçerlidir. Bu<br />

evrimleşme cemad, bitki <strong>ve</strong> hayvan sürecinde biyolojik<br />

olmakla birlikte, insan-Allah arası süreçte<br />

meleklerden geçip yaratıcıya varan bir devredir.<br />

Ölümle birlikte beden yine toprağa karışacak<br />

ruh ise mutlak varlığa kavuşacaktır. Dolayısıyla<br />

bunun evrim teorisiyle <strong>ve</strong> tenâsühle alakası bulunmamaktadır.<br />

Mevlana ünlü eseri Mesnevî’de fütüv<strong>ve</strong>t ehlini<br />

övmüştür. Ona göre fütüv<strong>ve</strong>t bir şeyi sebepsiz,<br />

karşılıksız <strong>ve</strong>rmektir. Başkasını kendisine tercih<br />

ederek îsar ahlakına sahip olmak derecelerin en<br />

üstünüdür. Gerçek fütüv<strong>ve</strong>t ehli Allah için yaptıklarından<br />

da ücret beklemez, sırf O’nun rızâsını<br />

kazanmayı hedefler.<br />

Kitapları: Mevlana’nın şiirleri <strong>ve</strong> mektupları arasında<br />

Arapça olanlar bulunmakla birlikte eserleri<br />

Farsça’dır. Eserlerinden ikisi manzum diğerleri<br />

mensurdur.<br />

Dîvân-ı Kebîr (Dîvân-ı Şems-i Tebrîzî).<br />

Mevlana’nın gazel <strong>ve</strong> rubâîlerden meydana gelen<br />

bu eser çok geniş bir hacme sahip olduğundan<br />

Dîvân-ı Kebîr adıyla, gazellerde genellikle Şems,<br />

Şems-i Tebrîzî mahlasları kullanıldığından<br />

Dîvân-ı Şems <strong>ve</strong>yâ Dîvân-ı Şems-i Tebrîzî adıyla<br />

anılmaktadır. Şiirlerin çoğu Mevlana’nın Şems ile<br />

buluşmasından sonraki devreye aittir.<br />

Mesnevî. Mesnevî tarzında yazıldığı için bu adla<br />

anılan eser tasavvufî düşüncenin bütün konularını<br />

içermekte <strong>ve</strong> İslâm kültürünün en önemli<br />

eserleri arasında sayılmaktadır. Müellif eserini<br />

Kur’ân-ı Kerîm’in bâtın manalarını keşfeden remiz<br />

<strong>ve</strong> işâretleri tevil <strong>ve</strong> tahkik eden bir kitap<br />

olarak tanımlamış <strong>ve</strong> seyru sülûkta bulunanlar<br />

için irşad niteliği taşıdığını belirtmiştir. Diğer<br />

mesnevîlerden ayırt edilmek için Mesnevî-i<br />

Mevlevî, Mesnevî-i Manevî <strong>ve</strong> Mesnevî-i Şerîf gibi<br />

terkiplerle de anılagelen bu eser, müellifi tarafından<br />

Keşşâfü’l-Kur’ân, Fıkh-ı Ekber, Saykalü’lervâh<br />

<strong>ve</strong> Hüsamînâme gibi çeşitli lakaplarla da<br />

isimlendirmiştir.<br />

Fîhi mâ Fîh. Mevlana’nın sağlığında oğlu Sultan<br />

Veled <strong>ve</strong>ya bir başka müridi tarafından kaydedilen<br />

sohbetlerinin <strong>ve</strong>fatından sonra derlenmesinden<br />

meydana gelmiştir. Yazma nüshalarında adı<br />

Esrâr-ı Celâl, Esrârü’l-Celâliyye, Kitâbü’n-nesâih<br />

li Celâliddin, Risâle-i Sultan Veled gibi farklı şekillerde<br />

belirtilmiştir.<br />

Mecâlis-i Seb‘a. Mevlana’nın cami vaazları <strong>ve</strong><br />

sohbetlerinde yaptığı konuşmaların muhtemelen<br />

müridleri tarafından derlendiği bir mecmuadır.<br />

Bu konuşmalarda konuyla ilgili âyet <strong>ve</strong> hadislerin<br />

açıklanmasının yanı sıra Senâî, Attâr gibi<br />

şâirlerin şiirlerine, Mesnevî’de anlatılan bazı<br />

hikâyelere <strong>ve</strong> Dîvân-ı Kebîr’den şiirlere de yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Mektûbât. Mevlana’nın değişik sebeplerle muhtelif<br />

kimselere yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.<br />

Yakınlarına, çocuklarına <strong>ve</strong> müridlerine<br />

gönderilenler bulunmakla birlikte mektupların<br />

çoğu, yöneticilere ihtiyaç sahiplerinin taleplerini<br />

bildirmek maksadıyla yazılmıştır.<br />

119

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!