T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
Açısından Tekkeler <strong>ve</strong> Zaviyeler, İstanbul 1999, a.mlf., “Tekke”,<br />
DİA, XL, 368-370; Ziya Kazıcı, “Ahîlik”, DİA, X, 540-542; M.<br />
Ziya Önge, “Ahî Evran Zâviyesi”, DİA, X, 530; M. Baha Tanman,<br />
“Edebâli Zâviyesi”, DİA, X, 394-395; a.mlf., “Şahkulu Sultan<br />
Tekkesi”, DİA, XXXVIII, 286.<br />
Abdürrezzak TEK<br />
TERLİKÇİ<br />
İstanbul’un Beyazıt semtinde Mercan Yokuşu bir<br />
baştan diğer başa kadar terlikçi çarşısı idi. Burada<br />
mercan terlikleri imal edilirdi. Mercan terlikleri<br />
sert deriden yapılırdı. İki kısımdan meydana<br />
gelen bu terliklerin biri yüz, diğeri arkalık<br />
kısmı olup, biri diğerinin içine girerdi. Terlikler<br />
yarım kayık şeklinde olup, ince deriden yapılırdı.<br />
Renkleri çoğu zaman sarı <strong>ve</strong>ya kırmızı idi. Pençeleri<br />
kıvrık şeklinde olup, uç kısmı ise iki <strong>ve</strong>ya üç<br />
santimetre çıkık idi. Çocuklar için rugan glaseden<br />
deriden imal edilen terliklere de, mercan adı<br />
<strong>ve</strong>rilmekte idi. Parmak kısımlarından itibaren ön<br />
kısımlarını örten mercan terliklerini, hem kadınlar<br />
hem de erkek1er giyerlerdi.<br />
Terlikçi esnafının ürettiği terliklerin en kalitelisi<br />
Vize meşininden yapılanı olup, İstanbul’a yeterli<br />
mikdarda Vize meşini gelmediği zamanda terlikçi<br />
esnafı sanatını yapamaz duruma düşer <strong>ve</strong><br />
dükkânlarını kapatma tehlikesi ile karşı karşıya<br />
kalırlardı.<br />
KAYNAKÇA:<br />
BOA, C. Belediye, nr. 1131; Pretextat-Le Comte, Türkiye’de Sanatlar<br />
<strong>ve</strong> Zenaatler (terc: Ayda Düz), İstanbul 1975, s. 136-137;<br />
Reşat Ekrem Koçu, Türk Giyim, Kuşam <strong>ve</strong> Süslenme Sözlüğü,<br />
Ankara 1967, s. 173.<br />
Zeki TEKİN<br />
TERZİ<br />
Osmanlı belgelerinde “Hayyat” olarak da bilinen<br />
terziler dokunan kumaşları diken esnaftı. Osmanlılarda<br />
terzi tabiri ilk kez Fetret devri (1402-<br />
1413) sonlarında geçmektedir. Terziler muhtemelen<br />
değişik esnaf mesleklerini içine alan Ahi<br />
teşkilatının bir üyesi idiler. Padişahların, şehzadelerin,<br />
haremdeki valide sultan ile gözdelerin<br />
<strong>ve</strong> yüksek rütbeli devlet görevlilerinin terzileri<br />
olduğu gibi Osmanlı şehirler <strong>ve</strong> kasabalarında<br />
halkın semt <strong>ve</strong> çarşı terzileri vardı. Kumaş,<br />
terzilik mesleğinin en önemli malzemelerinden<br />
biridir. Terzilerin diktikleri kıyafetlerin rağbet<br />
görmesinde görsel güzelliklerinin yanında sağlam<br />
olması da çok önemliydi. Terziye diktirilen<br />
bir elbisenin kısa zamanda renginin solması <strong>ve</strong>ya<br />
dikişlerinin atması, kullanılan kumaş <strong>ve</strong> ipliğin<br />
kalitesiz olduğunu gösterir. Bu bağlamda terziler,<br />
tercih edecekleri kumaş <strong>ve</strong> ipin kaliteli olmasına<br />
büyük önem <strong>ve</strong>rmekteydiler. Günümüzde hazır<br />
giyim ürünleri tercih edildiğinden dolayı terzilik<br />
mesleği eski önemini yitirmiştir.<br />
KAYNAKÇA:<br />
Neşet Çağatay, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Konya 1981, s. 114;<br />
Necdet Öztürk, “Osmanlı Kroniklerinde Terziliğe dair İlk Kayıtlar<br />
(Kuruluştan 1502’ye kadar)”, Acta Turcica, sy. 2/2, (Temmuz<br />
2009), s. 58-63.<br />
M. Murat ÖNTUĞ<br />
TEŠANJSKE ZANATLIJE I<br />
TRGOVCI<br />
(1642 -1992)<br />
Teşany esnafları ile ilgili olan bu kitap, Aliya Galiyaşeviç<br />
tarafından Boşnakça olarak 1996 yılında<br />
Teşany’da bastırılmıştır. Giriş hariç, beş bölümden<br />
oluşur. Toplam 162 sayfadır.<br />
Girişte, belgeler, rivayetler <strong>ve</strong> hayatta olanların<br />
hatıralarına dayanılarak Teşany şehrinin zengin<br />
bir geçmişinin olduğu yazılır. Yazar, esnafları<br />
kendi mesleğinin uzmanları olarak göstermiş;<br />
bunların yaşadıkları <strong>ve</strong> çalıştıkları ortamları<br />
maddi olduğu kadar manevî açıdan da zenginleştirdiklerine<br />
dikkat çekmiştir.<br />
Birinci bölümde Arkeolojik İzlere yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
Teşany şehri tarihinin taş devrine kadar uzandığına<br />
vurgu yapılmış; Bronz devrinde bronz, bakır<br />
<strong>ve</strong> bakır alaşımı üretimi üzerinde durulmuştur.<br />
Akabinde Roma dönemine ait arkeolojik demir<br />
eşyaların bulunuşu <strong>ve</strong> burada Romalıların toprakları<br />
yeni yöntemlerle işlemelerini <strong>ve</strong> bu dönemde<br />
Bosna’nın dünyaya açılmasını; zikredilen<br />
gelişmelerin Romalıların inşa ettikleri yollarla<br />
olduğunu vurgulamıştır. Zaman içinde esnaf faaliyetlerinin<br />
ortaya çıkması, gelişmesi <strong>ve</strong> belli dönemlerde<br />
çöküşüne temas edilmiştir.<br />
İkinci bölümde el sanatlarının yapısı incelenmiştir.<br />
Halkın tarımla uğraştığını <strong>ve</strong> buna bağlı<br />
olarak çömlekçilik, dokumacılık, debbağlık, ma-<br />
295