27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

değil nalçacılar olduğunu bu yüzden kürek <strong>ve</strong><br />

kazma akçe <strong>ve</strong>rgisinin ödenmesinde onların da<br />

katılımının gerektiğini söylemişlerdir.<br />

Ahi birliklerinde bir gencin meslek yaşamının ilk<br />

kademesine yamaklık denirdi. Bir esnafa yamak<br />

olabilmek için 10 yasından küçük olmak, <strong>ve</strong>lisi<br />

tarafından işe devamını sağlamak <strong>ve</strong> iki yıl parasız<br />

<strong>ve</strong> sürekli çalışmayı kabul etmek gerekiyordu.<br />

Yamaklara ücret ödenmez, boğaz tokluğuna<br />

çalışırlardı. Bu süreyi tamamlayanlar özel bir<br />

törenle çıraklığa yükselirdi. Yamaklar iş yerinde<br />

meslekî eğitim görürken, zaviyelerde de dinî <strong>ve</strong><br />

sosyal bilgileri alarak eğitimlerini bir bütünlük<br />

içinde devam ettirirlerdi. Yamaklara öncelikle<br />

teşkilatın âdâb <strong>ve</strong> erkânı ile kaçınmaları gereken<br />

tutum <strong>ve</strong> davranışlar öğretilirdi. Yamağın ise devamını<br />

<strong>ve</strong>lisi tarafından sağlanacağının taahhüt<br />

edilmesi de şarttı. Yamaklar <strong>ve</strong>ya diğer bir deyişle<br />

müptediler, iş yerlerinde Sanat öğrenir, ilgili iş<br />

kolunun zaviyesinde ise diğer konularda eğitim<br />

görürlerdi. Günümüzde bu anlamda bazı esnafların<br />

yetiştirmek üzere yanına aldıkları kişilere<br />

yamak denilmektedir.<br />

Osmanlı ordu teşkilatında yamak kavramı ise yeniçeri<br />

ocağında topçu, humbaracı gibi askerî teşkilatlarda<br />

aday olarak bulunanlarla kaleleri koruyan<br />

timarlı asker için kullanılırdı. Önceleri ilk<br />

Osmanlı askerî gruplarından piyade-müsellem<br />

ocaklarının yardımcı, ihtiyat gücü, sonraları da<br />

Yeniçeri Ocağı’nda asker adayları, muhafazada<br />

kalan yardımcı askerler, savaşlara katılan gönüllü<br />

siviller için kullanılmıştır. İlk dönemler nizam<br />

<strong>ve</strong> intizama riayetkâr olan yamaklar sonraları<br />

özellikle 1785 yılından sonra yolsuzluk hareketlerine<br />

bulaşmışlar, ulufeleri biraz gecikse ya da<br />

işlerine gelmeyen bir durum ortaya çıktığında hemen<br />

valiler aleyhine ayaklanmışlardır. Yamaklar<br />

Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839) Boğaz<br />

kalelerindeki esaslı bir teftiş geçirmiş, daha<br />

sonra Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla da tarih<br />

sahnesinden silinmiştir.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Ömer Lütfi Barkan, XV <strong>ve</strong> XVI ıncı Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda<br />

Zirai Ekonominin Hukuki <strong>ve</strong> Mali Esasları, İstanbul<br />

2001; Osman Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri <strong>ve</strong> Terimleri<br />

Sözlüğü, III, İstanbul 1972, s. 604; Eunjeong Yi, Guild dynamics<br />

in se<strong>ve</strong>nteenth-century Istanbul: fluidity and le<strong>ve</strong>rage, Harvard<br />

2000, s. 105-110; Money, Land and Trade: An Economic History<br />

of the Muslim Mediterranean (ed. Nelly Hana), London 2002, s.<br />

105-106; Engin Çağman, “18. Yüzyılda İstanbul’da Esnaflık-Gıda<br />

Sektörü”, (Marmara Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat<br />

Anabilim Dalı Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul 2011, s. 11, 34,<br />

139, 157; Bülent Çelik, “Osmanlı Lonca Sistemi İçinde Yamaklık<br />

Olgusu”, XXIII(2004), Tarih Araştırmaları, s. 63; Feridun Emecen,<br />

“Yamak”, DİA, XLIII, İstanbul 2013, s. 310-311.<br />

Rıza KURTULUŞ<br />

YAREN KIYAFETLERİ<br />

Fütüv<strong>ve</strong>tnâmelerde Ahilerin mavi (gök), beyaz<br />

(ak), siyah (kara) <strong>ve</strong> yeşil renkli elbiseler giydikleri<br />

belirtilir. Müderris <strong>ve</strong> kadı olanlar yeşil;<br />

hafızlar <strong>ve</strong> kalem erbabı ak; henüz Ahilik basamağına<br />

yetişememiş olan yiğitler de kara renkli<br />

elbiseyi tercih ederlerdi. Ahiler arasında hırka<br />

giyinme yaygındı. Törenlerde şalvar giyilir, şed <strong>ve</strong><br />

peştamal kuşanılırdı.<br />

Yaren teşkilatındaki kıyafetlerde, Ahiliğin izlerini<br />

görmek mümkündür. Kütahya / Simav yaren<br />

teşkilâtında geleneksel kıyafetlerin yanında<br />

zaman zaman günlük giysilerin de giyildiği görülmektedir.<br />

Bunlar başta genellikle sarı, yeşil,<br />

kırmızı, mor renklerden oluşan püsküllü bir fes;<br />

bedende iç kısma giyilen açık renkli küçük yakalı<br />

bir gömlek; gömleğin üzerine laci<strong>ve</strong>rt ya da<br />

sarı renkte üzeri işlemeli, önden açık, uzun kollu<br />

bir camadan; bunun üzerine koyu mavi renkli<br />

<strong>ve</strong> üzeri işlemeli bele kadar uzanan kolsuz bir<br />

cepken; altta cepkenle aynı renkte uçkurla bele<br />

bağlanan <strong>ve</strong> diz kapağına kadar uzanan bir don<br />

giyilir. Bele ise gömlek <strong>ve</strong> don üzerine gelecek şekilde<br />

dolgu denilen bir pamuklu kuşak ile onun<br />

üzerine de yünden dokunmuş Darabulus denilen<br />

kuşak kuşanılır. Darabulusun düşmesini önlemek<br />

için de onun üzerine kolan sarılır. Kolanın<br />

üzerine de fişeklik bele takılır. Ayağa ise siyah<br />

deriden yapılmış uzun konçlu bir çizme giyilir.<br />

Akşehirli yarenler sohbet, oyun <strong>ve</strong> eğlencelerine<br />

343

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!