T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
yazmıştır. Ayrıca eserin dilbilgisi hususiyetleri<br />
ayrıntılı biçimde gösterilmeye çalışmıştır. Ünlüler<br />
bölümünde ünlü uyumları, ünlü değişmeleri<br />
<strong>ve</strong> ünlü birleşmeleri; ünsüzler bölümünde ünsüz<br />
değişmeleri; çekim ekleri başlığı altında isim çekim<br />
ekleri <strong>ve</strong> fiil çekim ekleri <strong>ve</strong>rilmiştir. Çalışmada<br />
dizin oluşturulmuş <strong>ve</strong> dizinde bulunan bütün<br />
kelimeler, özel adlar, yer adları <strong>ve</strong> anlamları<br />
yer almıştır. Arapça ibareler için ayrı bir sözlük<br />
oluşturulmuş; bu hususlar çerçe<strong>ve</strong>sinde eser,<br />
okuyucular <strong>ve</strong> araştırıcılar için daha istifadeli bir<br />
hâle getirilmiştir.<br />
Hayri ERTEN<br />
KİTÂB-I FÜTÜVVETNÂME<br />
Millet Kütüphanesi, nr. 1009/2’da kayıtlıdır. Müellifi,<br />
Mamud isimli bir şahıs olup, Medine’de yazılmıştır.<br />
Eser, fütüv<strong>ve</strong>tin üç kısım olduğuna ilişkin<br />
bir hadis ile başlar. Sonrasında bu hadisin<br />
açıklaması yapılır. Tasavvufta, Hz. Ali’nin âşığın<br />
terk etmesi gereken dört şey <strong>ve</strong> âşıkta bulunması<br />
gereken on özellik hakkındaki sözlerine yer <strong>ve</strong>rilir.<br />
KAYNAKÇA<br />
Mahmud, Kitab-ı Fütü<strong>ve</strong>tname, Millet Kütüphanesi, nr. 1009/2,<br />
vr.7b-12a.<br />
Bekir ŞAHİN<br />
KİTÂBÜN FÎ<br />
HACERİ’L-MESÂNE<br />
VE’L-KİLYE<br />
Ahi Çelebi’nin böbrek <strong>ve</strong> mesane taşları üzerine<br />
Türkçe olarak yazdığı eserdir. Bazı kaynaklarda<br />
Risale-i Hasatü’l-Kilye Ve’l Mesâne, bazılarında<br />
ise Risâletü’l Kilyeti<strong>ve</strong>’l-Mesâne <strong>ve</strong>ya Fâide-i<br />
Hasat olarak geçer. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi<br />
Tıp Tarihi Kürsüsü nr. 45 / 1’de kayıtlı müstensih<br />
nüshası 25 yapraktan oluşur. Eser, ilk defa 1948<br />
yılında S. Erkun tarafından yayımlanmıştır.<br />
Ahi Çelebi eserini, tıbbî bitkiler üzerinde engin<br />
bilgisi bulunan <strong>ve</strong> yaptığı idrar sondasıyla idrar<br />
tutulmalarını tedavi eden Fatih devri ulemasından<br />
Hekim Altuncuzâde’den öğrendiği bilgilerle<br />
yazmıştır. O, bimâristanda tabiplik yaptığını, zamanın<br />
ileri gelen hekimleriyle görüşüp tıpla ilgili<br />
bilgilerini artırdığını, uygulamalar yaptığını <strong>ve</strong><br />
tecrübe kazandığını anlatır. Elde ettiği kazanım<br />
<strong>ve</strong> birikimlerini insanlara ulaştırmak <strong>ve</strong> onlara<br />
faydalı olmak için Türkçe böyle bir eser yazdığını<br />
ifade eder.<br />
Eser, on bölüm üzerine tertip edilmiştir. Ahi Çelebi<br />
kitabında İsmail Cürcâni, Ebû Bekir er-Râzi,<br />
Muhammed b. Zekeriyyâ <strong>ve</strong> Galen’den gelen klasik<br />
Osmanlı tıbbına dair bilgileri süzgecinden<br />
geçirerek aktarmış <strong>ve</strong> ağırlıklı olarak bugünkü<br />
tıptaki genito üriner, ürodinami <strong>ve</strong> üriner sistem<br />
taş hastalıkları üzerinde durmuştur. Konuları,<br />
klasik Osmanlı tıbbının esasını oluşturan <strong>ve</strong><br />
eski Yunan tıbbında “humoral patoloji”, İslam<br />
tıbbında “Ahlât-ı Erba‘a” denilen “Hıltlar teorisi”<br />
bağlamında değerlendirmiş, insan bedenindeki<br />
demevî, safravî, sevdavî <strong>ve</strong> balgamî hıltların dengeli<br />
bir vaziyette bulunması konusunu bu teoriye<br />
göre irdelemiştir. Eser, klasik bir tıp kitabı olarak<br />
hem yazıldığı hem de sonraki dönemlerde<br />
hekimler arasında büyük ilgi görmüştür.<br />
Ahi Çelebi, böbrek taşına genç delikanlılarda,<br />
burûdet mizaçlı kişilerde <strong>ve</strong> semiz kişilerde çok;<br />
zayıf kişilerde az rastlandığını söyler. Taşın, genç<br />
delikanlıların mesanelerinde <strong>ve</strong> büyük kimselerin<br />
böbreklerinde fazla; fakat mesanelerinin<br />
kısa <strong>ve</strong> mesane ağızlarının dar olmasından ötürü<br />
kadınlarda daha az rastlandığını bildirir. Ayrıca<br />
böbrekte <strong>ve</strong> mesanede oluşan taşlar için kullanılacak<br />
ilaçların tarifini <strong>ve</strong>rir. Taş yapan yiyecekleri<br />
bildirir <strong>ve</strong> o yiyeceklerden perhiz edilmesini tavsiye<br />
eder. Taş düşürülmesinde müshil içmenin<br />
<strong>ve</strong>ya kusmanın faydalı olacağını; çok hamama<br />
girmekten <strong>ve</strong> cima etmekten kaçınmanın gerektiğini<br />
bildirir. Mesaneden çıkarılan taşın büyük<br />
ise <strong>ve</strong> terkiplerle ufaltılıp çıkarılması mümkün<br />
olmazsa, mesaneyi yarıp çıkarmanın doğru bir<br />
uygulama olacağını söyler. Taşın büyüklüğüne,<br />
yerine <strong>ve</strong> biçimine göre yarıp çıkarmanın nasıl<br />
yapılacağını <strong>ve</strong> olası durumlarda cerrahın nasıl<br />
bir tutum izleyeceğini anlatır. Böbrek <strong>ve</strong> mesane<br />
taşlarının tedavisinde edviye-i müfrede olarak<br />
kullanılan ilaçlardan bahseder. Hatmi, kara nohut,<br />
el hummaz / kuzu kulağı, helyun / marcuna /<br />
mercev, uskulu fenderyon / dalak otu gibi bitkilerin<br />
özelliklerinden <strong>ve</strong> bunların böbrek <strong>ve</strong> mesane<br />
taşları üzerindeki faydalarından bahseder.<br />
KAYNAKÇA<br />
Kitab-ı fi Hacer el Mesâne<strong>ve</strong>’l-Kilye, İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi Cerrahpaşa<br />
Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Kürsüsü Kitaplığı nr. 45/1; Ali<br />
71