T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
mescid, dergâh <strong>ve</strong> medrese mevcuttu. Günümüzde<br />
Mader-i Mevlana <strong>ve</strong>ya Aktekke olarak bilinen<br />
Karaman Mevlevihanesi, başlangıçta İbn Kalemşah<br />
tarafından Ahi Tekkesi olarak yaptırılmış <strong>ve</strong><br />
adına “Kalemî Zaviyesi” denmişti. Daha sonra<br />
bazı ila<strong>ve</strong>ler yapılarak mevlevihaneye dönüştürülmüştü.<br />
Bununla birlikte XVI. yüzyıl başlarında<br />
bile Kalemi Zaviyesi ayakta idi. Harap hale geldiğinden<br />
vakıfları 1530’da Piri Halife Camii’ne bağlanmıştı.<br />
KAYNAKÇA:<br />
Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, (çev. Tahsin Yazıcı), II, İstanbul<br />
1973, 336-337; İbn Battûta, Seyahatnâme, (çev: A. Sait Aykut<br />
), İstanbul 2004, s. 412-413; Fatih Devrinde Karaman Eyaleti<br />
Vakıfları Fihristi, (haz. Feridun Nâfiz Uzluk), Ankara 1958, s. 31;<br />
888/1483 Tarihli Karaman Eyaleti Vakıf Tahrir Defteri, haz. Fahri<br />
Coşkun, İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk İktisat Tarihi Anabilim<br />
Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1996, s. 83-<br />
84; 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman <strong>ve</strong> Rûm Defteri<br />
(937/1530), Tıpkı Basım, I, Ankara 1996, s. 109, s. 120; İbrahim<br />
Hakkı Konyalı, Âbideleri <strong>ve</strong> Kitâbeleri ile Karaman Tarihi, Ermenek<br />
<strong>ve</strong> Mut Âbideleri, İstanbul 1967, s. 229-254.<br />
Yusuf KÜÇÜKDAĞ<br />
İBN KALEMŞAH DERGÂHI<br />
Konya’da İbn Kalemşah olarak da bilinen Kalemşahoğlu<br />
Ahi Taceddin tarafından XIII. yüzyıl<br />
sonlarında yaptırıldı. İbn Battûta, Konya’nın en<br />
büyük Ahi Tekkesi olduğunu ifade ettiği bu tesiste<br />
misafir edilmişti. Konya Kadısı İbn Kalemşah,<br />
aynı zamanda Ahi ileri gelenlerinden olup<br />
bu dergâhın postnişinliğini yapıyordu. Büyük bir<br />
yapı olmasına rağmen Osmanlı arşiv belgelerinde<br />
adı nedense tekke <strong>ve</strong>ya zaviye olarak geçmemektedir.<br />
Mabet bölümü olan Kadı Kalemşah Mahallesi<br />
Mescidi, Gazialemşah Mahallesi Mescidi olarak<br />
günümüzde de ayaktadır. Sonradan ihdas edildiği<br />
sanılan Kalemşah Medresesi de aynı yapının<br />
bir parçası olarak XX. yüzyıl başlarına kadar gelmiştir.<br />
Kubbeli İbn Kalemşah Dergâhı medreseyle<br />
birlikte Cumhuriyet’in ilk yıllarında metrûk hale<br />
gelmiş <strong>ve</strong> yıkılmıştır.<br />
KAYNAKÇA:<br />
İbn Battuta, Seyahatname, (çev. A. Sait Aykut), İstanbul 2004,<br />
s. 412-413, s. 412-413; İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleri <strong>ve</strong><br />
Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya 1964, s. 360-361; Mehmet Önder,<br />
Mevlâna Şehri Konya, Ankara 1971, s. 154.<br />
Yusuf KÜÇÜKDAĞ<br />
İBRÂHİM<br />
Ahilikte sütçülerin <strong>ve</strong> dülgerler / marangozların<br />
piri olarak kabul edilir. MÖ XVII. <strong>ve</strong> XX. yüzyıl<br />
arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Kur’an’da<br />
kendinden sıkça söz edilen büyük peygamberlerdendir.<br />
Kitab-ı Mukaddes’te Suriye’nin kuzeyinde<br />
bulunan Keldanilerin Ur şehrinde doğduğu<br />
belirtilmektedir (Tekvin, 11 / 28). Bazı rivayetlerde<br />
ise onun Babil medeniyetinin kurulduğu<br />
Irak’ta yaşadığı zikredilmektedir.<br />
Hz. İbrahim’in babası Azer’dir. Kendisine peygamberlik<br />
<strong>ve</strong>rildikten sonra putperestlikle, özellikle<br />
ilahlık taslayan Nemrut’la mücadele etti.<br />
Yaşadığı toprakları terk ederek Kenan diyarına<br />
yerleşti. Hacer isimli eşinden İsmail, Sare’den de<br />
İshak dünyaya geldi. Eşi Hacer ile oğlu İsmail’i<br />
Mekke’ye götürmüş <strong>ve</strong> orada Kâbe’yi inşa etmiştir.<br />
Hz. İbrahim’in öne çıkan vasıflarından biri misafirper<strong>ve</strong>rliğidir.<br />
Nitekim günümüzde sıkça kullanılan<br />
“Halil İbrâhim bereketi”, “Halil İbrâhim<br />
sofrası” gibi tabirler onun cömertliğinin birer<br />
işaretidir.<br />
KAYNAKÇA:<br />
Fütüv<strong>ve</strong>tname-i Ca’fer Sâdık, (haz. M. Saffet Sarıkaya), İstanbul<br />
2008, s. 239; Muallim Cevdet, İslam Fütüv<strong>ve</strong>ti <strong>ve</strong> Türk Ahiliği:<br />
İbn Battuta’ya Zeyl, (çev. Cezair Yarar), İstanbul 2008, s. 338; İsmail<br />
Yiğit, Peygamberler Tarihi, İstanbul 2004, s. 211, 214-215,<br />
223, 228; Cağfer Karadaş, Hidayet Rehberleri Peygamberler,<br />
Bursa 2013, s. 70-73; Mustafa Baktır, “Kur’an’da Tanıtılan Model<br />
Şahsiyet Hz. İbrâhim (a.s.)”, I. Hz. İbrâhim Sempozyumu Bildirileri<br />
17-18 Ekim 1997, Şanlıurfa 2007, s. 66-67, 73; Ali İhsan Yitik,<br />
“Paylaşılamayan Ata: Hz. İbrâhim”, Bütün Yönleriyle Yahudilik<br />
Sempozyumu 18-19 Şubat 2012, Dinler Tarihi Araştırmaları VIII,<br />
Ankara 2012, s. 545, 547; Ömer Faruk Harman, “İbrâhim”, DİA,<br />
XXI, Ankara 2000, s. 267.<br />
Ahmet TÜRKAN<br />
İBRÂHİM b. EDHEM<br />
(ö. 161 / 778 [?])<br />
Fütüv<strong>ve</strong>t ehli tavırlarıyla tanınan, Ebû İshâk<br />
İbrâhîm b. Edhem b. Mansûr Horasan’ın Belh<br />
şehrinde doğdu. Anne <strong>ve</strong> babasının hac için<br />
Mekke’de bulunduğu sırada orada doğduğunu<br />
söyleyenler de vardır. Ailesi Arap kabilelerinden<br />
Benî İcl’e <strong>ve</strong>ya Temîm’e mensuptur. Hakkında<br />
kaynakların <strong>ve</strong>rdiği bilgiler çelişkilidir. Genç<br />
yaşta zühd yoluna girmeye karar <strong>ve</strong>rinceye kadar<br />
Horasan’da yaşadığı anlaşılmaktadır. Mem-<br />
19