27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

Tahiriler Samerra’da Halife Mu’temid-Alellah’ı Yakub<br />

b. Leys aleyhinde kışkırttılar <strong>ve</strong> Horasan’da<br />

yeniden hâkimiyet tesis etmek için çalıştılar. Bunun<br />

üzerine Halife Horasan’ın idaresini Yakub’a<br />

<strong>ve</strong>rmediğini açıkladı <strong>ve</strong> Muhammed b. Tahir’e<br />

karşılık Yakub’un ileri gelen adamları 261 (875)<br />

yılında tutuklandı. Muhammed b. Tahir tekrar<br />

262 (876) yılında Horasan valiliğine tayin edildi.<br />

Halife, Yakub’un Fars’ı istilası <strong>ve</strong> giderek<br />

hâkimiyet alanlarını genişletmesinden korkup<br />

onu Bağdat sahibü’ş-şurtalığına tayin etti. Ancak<br />

o Vasıt’ı ele geçirmek isteyince Abbâsî ordusunun<br />

muhalefetiyle karşılaştı <strong>ve</strong> yenilip Huzistan’a çekilmek<br />

zorunda kaldı. Bu olayın intikamını almak<br />

için hazırlanırken hastalanan Yakub b. Leys<br />

iki hafta sonra 14 Şevval 265 (9 Haziran 879)<br />

tarihinde Cündişapûr’da <strong>ve</strong>fat etti. Ölümünden<br />

kısa bir süre önce huzura gelen Abbâsî elçisine<br />

“Halifeye deyin ki, eğer ölürsem sen benden ben<br />

de senden kurtulmuş olurum. Eğer hayatta kalırsam<br />

bil ki, aramızda bu kılıçtan başka bir şey<br />

olmayacaktır” demiştir.<br />

Çocuğu olmadığı için yerine kardeşi Amr geçti.<br />

Dindar, cesur, akıllı, ileri görüşlü <strong>ve</strong> adil bir<br />

hükümdar, kahraman bir askerdi. Sırlarını hiç<br />

kimseyle paylaşmazdı. Kaynaklar yeryüzünde askerleri<br />

<strong>ve</strong> halkı tarafından onun kadar sevilen bir<br />

hükümdarın daha mevcut olmadığını kaydeder.<br />

Çok geniş bir bölgede hâkimiyet tesis etmek istiyordu.<br />

Bazı tarihçiler onun cihan hükümdarı olmak<br />

istediğini söyler. Ayyârlar bazı dönemlerde<br />

<strong>ve</strong> bazı yörelerde çapulcu <strong>ve</strong> yağmacı topluluklar<br />

olarak şöhret bulmuşlarsa da Yakub b. Leys’in<br />

yaşadığı bölge <strong>ve</strong> dönemde Hariciler’le <strong>ve</strong> Şiiler’le<br />

Allah rızâsı için cihad eden gönüllü mücahitler<br />

<strong>ve</strong> Sünni İslâm gazileri olarak tanınıyordu. Bazı<br />

eserlerde Yakub Abbâsîler’le mücadele etmesi sebebiyle<br />

şiîlikle, haksızlıklara karşı isyankâr olması<br />

sebebiyle de sözlük anlamıyla “haricilikle”<br />

itham edilmiştir. Aslında ister şiî olsun ister harici<br />

hemen her gruptan insanlar haksız ser<strong>ve</strong>t edinen<br />

zenginlere karşı onun etrafında toplanmıştır.<br />

Yakub b. Leys zâhidane bir hayatı tercih ederdi.<br />

Bir emir <strong>ve</strong>ya hükümdar gibi hareket etmezdi.<br />

Kalkanını yastık yapar yatardı. Dünya lezzetlerine<br />

değer <strong>ve</strong>rmezdi. Sert tabiatlıydı. Güldüğü<br />

<strong>ve</strong>ya tebessüm ettiği görülmemiştir. Her zaman<br />

düşünceliydi. Hiç kimse onun ne yapacağını bilmezdi.<br />

Yapacağı işler konusunda hiç kimseye<br />

bilgi <strong>ve</strong>rmezdi. Düşmanı Hasan b. Zeyd el-Alevî<br />

savaşlardaki sebat <strong>ve</strong> mahareti sebebiyle ona “es-<br />

Sindân” lakabını <strong>ve</strong>rmişti.<br />

KAYNAKÇA::<br />

Taberi, Tarih, IX, (yay. Ebü’l-Fazl İbrahim), Kahire 1979, s. 255,<br />

382, 384, 409, 476, 502, 507, 512, 514-520, 527, 530, 531, 533,<br />

543, 544; Mesûdî, Mürûcü’z-zeheb, IV, (yay. Muhammed Muhyiddin<br />

Abdülhamid), Kahire 1385/1965, s. 200-205; Tarih-i Sistan<br />

(nşr. Bahâr), Tahran, t.y, s. 192-233; Hamza el-Isfahanî, Tarîhu<br />

sini mülûki’l-arz <strong>ve</strong>’l-enbiya, Beyrut 1961, s. 176-177; İbnü’l-<br />

Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, VII, Beyrut 1969, s. 64, 130, 184, 185,<br />

191, 193, 247-248, 261-262, 268, 276-277, 280, 288, 296, 300,<br />

310, 321, 325, 327, 367; Yakut el-Hamevî, Mu’cemü’l-büldan,<br />

IV, (yay. Ferid Abdülaziz el-Cündî), Beyrut 1410/1990, s. 379-<br />

380; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-a’yan, VI, (yay. İhsan Abbâs), s.<br />

402-424; Nü<strong>ve</strong>yrî, Nihayetü’l-ereb fî fünûni’l-edeb, XXV, Kahire<br />

1404/1984, s. 373-386; Clifford Edmund Bosworth, The History<br />

of the Saffarids of Sistan and the Maliks of Nimruz (247/861 to<br />

949/1542-43), New York 1994, s. 67-180; İbrahim Bâstâni Bârizî,<br />

Ya‘kub b. El-Leys eSaffâr, Kahire t. y.; Hasan Kerim Elcâf,<br />

Mevsû‘atü Tarihi İran es-Siyâsî, Beyrut 1428/2008, s. 9-24; Erdoğan<br />

Mercil, “Saffâr, Yakup b. Leys”, DİA, XXXV, s. 463-464;<br />

T. W. Haig, “Saffârîler”, İA, X, s. 59-60; C. E. Bosworth, “Ya‘kub<br />

b. Al-Layth”, EI 2 (İng.), XI, s. 254-255; Kahtan Abdüssettâr el-<br />

Hudeynî, “Ya‘kub b. el-Leys es-Saffâr, Müessesisü’l-imâreti’s-<br />

Saffâriyye”, Mecelletü Külliyeti’l-âdâb fi câmi‘ati’l-Basra, VIII<br />

(Basna 1393/1973), s. 124-172; D. G. Tor, “Historical Representations<br />

of Ya‘qub b. Layth: A Reappraisal”, Journal of the Royal Asiatic<br />

Societhy, III-12-3 (Cambridge 2002), s. 247-275; W. Barthold<br />

“Saffârîler Tarihi Hakkında” (çev. Mehmet Altay Köymen), Belleten,<br />

VII/26 (1943), s. 319-340; Hasan Kurt, Türk-İslâm Dönemine<br />

Geçişte Tahiroğulları, Ankara 2002, s. 96-98, 109-116, 161-164.<br />

Abdülkerim ÖZAYDIN<br />

YALKIN, SUAT<br />

(d. 1928-ö. 2009)<br />

Esnaf <strong>ve</strong> sanatkârın temelini teşkil eden Ahiliğin<br />

araştırılması <strong>ve</strong> uygulamalı olarak ortaya konulması<br />

için pek çok organizasyona imza atan Suat<br />

Yalkın, 1928 yılında Sakarya’nın Gey<strong>ve</strong> ilçesine<br />

bağlı Alifuatpaşa beldesinde doğdu. İlkokulu<br />

Adapazarı, ortaokulu İstanbul, liseyi de İstanbul<br />

Sankt Georg Avusturya Koleji’nde tamamladıktan<br />

sonra İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi Hukuk Fakültesini<br />

kazandı. Askerlik yaşı nedeniyle son sınıfta<br />

iken yedek subay olarak askere gitti. Vatani görevini<br />

tamamladıktan sonra siyasete atıldı.<br />

Esnaflıkla başlayan iş hayatıyla birlikte esnaf teşkilatlarının<br />

çeşitli meslek dallarına ait odalarda<br />

başkanlıklar <strong>ve</strong> İstanbul Birlik Başkan Vekilliği<br />

yaptı. 1984 yılında İstanbul Esnaf <strong>ve</strong> Sanatkârlar<br />

Odaları Birliği Başkanlığı’na seçildi. Vefat tarihi<br />

olan 14 Ocak 2009’a kadar bu görevini sürdürdü.<br />

Ayrıca Esnaf <strong>ve</strong> Sanatkârlar Kredi Kefalet<br />

Kooperatifleri İstanbul Bölge Birliği Başkanlığı<br />

görevini <strong>ve</strong>fatına kadar devam ettirdi. 28 Hazi-<br />

341

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!