27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

236<br />

<strong>ve</strong>ren Sultan Veled, Lârende (Karaman)’da dünyaya<br />

geldi. Babası, Mevlana Celâleddin-i Rumî,<br />

annesi Şerafeddin Lala’nın kızı Gevher Hatun’dur.<br />

Gelenek olarak ilk erkek torunlarına dedelerin<br />

isimlerini aynen <strong>ve</strong>rdikleri için, Mevlana da ona<br />

babasının adını <strong>ve</strong>rmiştir. Mevlana <strong>ve</strong> yakınları,<br />

Bahaeddin diye çağırırdı. Ancak daha çok Sultan<br />

Veled olarak bilinmektedir.<br />

Çocukluğunun ilk yıllarını dedesi Bahaeddin Veled<br />

ile birlikte geçiren Sultan Veled, ilk eğitimini<br />

babasından aldı. Konya’da <strong>ve</strong> Şam’da çeşitli<br />

âlimlerden, özellikle babasından medrese ilimlerini<br />

öğrendi. Seyyid Burhaneddin Tirmizî, Şems-i<br />

Tebrizî, Hüsameddin Çelebi’ye kadar birçok büyük<br />

sûfîyle <strong>ve</strong> zamanın âlimleri <strong>ve</strong> şairleriyle sürekli<br />

münasebetlerde bulunarak, ilim <strong>ve</strong> sülûk<br />

yönünden yükseldi. Onun yetişmesinde, inanış <strong>ve</strong><br />

duyuş tarzı ile düşüncelerinin şekillenmesinde,<br />

babasının büyük etkisi vardır.<br />

Sultan Veled gençliğinde Şems’e mürid, sonra<br />

da babasının ölümünün ardından Hüsameddin<br />

Çelebi’nin müridi oldu. Şeyh Salâhaddin-i<br />

Zerkûbî’nin ölümünden sonra Mevlana,<br />

mürîdlerinden Hüsameddin Çelebi’yi halife seçti.<br />

Mevlana’dan gerekli dinî <strong>ve</strong> tasavvufî bilgileri elde<br />

eden Sultan Veled, bunları yalnız öğretmekle yetinmeyip,<br />

bilgilerini başkaları için faydalı bir hale<br />

getirmeğe <strong>ve</strong> öğretmeğe de çalışmıtı. Selâhaddin-i<br />

Zerkûbî’nin kızı, Fatma Hatun’la evlendi.<br />

Hanefilere dair tabakat kitaplarında, Sultan Veled<br />

fakihlerin en meşhurları arasında yer alır. Eserlerini,<br />

Farsça yazmakla birlikte, Türkçe şiirleri de bulunmaktadır.<br />

Bu açıdan O, Ahmed Fakîh ile birlikte<br />

Anadolu Türk edebiyatında bir öncü durumundadır.<br />

Sultan Veled Mevleviliğin sistemli bir tarikat haline<br />

getirilmesini sağladı. Nitekim Mevlevi mukabelesinde<br />

semâhânenin üç defa devredilmesinden ibaret,<br />

“Devr-i Veledî” zikrinin yapılması ona izâfe edilmektedir.<br />

Tarikatın ilk şeyhi de Hüsâmeddin Çelebi oldu,<br />

1284 yılında <strong>ve</strong>fat etmesi üzerine yerine Sultan Veled<br />

geçti.<br />

1312 tarihinde <strong>ve</strong>fat eden Sultan Veled, az da olsa<br />

gerçek manada Türkçe gazel yazan ilk şairdir. İlk<br />

olması bakımından bazı aksaklıklar bulunsa da bu<br />

şiirler, edebî yönden önemlidir. O, gazellerinde daha<br />

ziyade babasının etkisi altında, topluma hitap eder.<br />

Sultan Veled’in eserleri, Mevlana’nın eserleri gibi<br />

manzum <strong>ve</strong> mensur olmak üzere ikiye ayrılır. Babası<br />

gibi bir divan, üç mesnevi <strong>ve</strong> bir de mensur Maârif’i<br />

yazmıştır.<br />

Manzum eserlerinin, toplam beyit sayısı 30.000’e<br />

ulaşan Sultan Veled’in, devrinde çok eser <strong>ve</strong>ren bir<br />

şair olduğu anlaşılmaktadır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında ilk Mutasavvıflar, Ankara 1991,<br />

s. 216, 235-239; Reşat Öngören, “Mevlâna Celâled- dîn-i Rûmî”, DİA,<br />

XXIX/444; Nuri Özcan, “Mevlevî Âyini”, DİA, XXIX/464; Barihüda<br />

Tanrıkorur, “Mevleviyye”, DİA, XXIX/468; Veyis Değirmençay “Sultan<br />

Veled”, DİA, XXXVII, s. 521-522; Divan-ı Sultan Veled, nşr. Feridun<br />

Nafiz Uzluk, Ankara 1941, s. 78-82; Sultan Veled, Maârif, Çev.<br />

Meliha Anbarcıoğlu, Konya 2002, s. 18.<br />

Bekir ŞAHİN<br />

SÛRNÂME<br />

Törenlerde esnaflara dair bilgilerin bulunduğu eserlere<br />

<strong>ve</strong>rilen addır. Farsça festival, şenlik, ziyafet <strong>ve</strong><br />

da<strong>ve</strong>t anlamındaki “Sûr” kelimesi ile mektup <strong>ve</strong><br />

tarihî belge manasına gelen “nâme” kelimesinin birleşimden<br />

meydana gelen bir terimdir. Eser türü olarak<br />

Sûrnâme, Osmanlı sarayındaki düğün, ziyafet, <strong>ve</strong>lime,<br />

kutlama, eğlence merasimleri hakkında bilgi <strong>ve</strong>ren<br />

eserlerdir. Manzum <strong>ve</strong> mensur yazılan bu eserler<br />

o törenlere katılanlar hakkında ayrıntılı bilgi <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Bu eserler Osmanlı sarayının <strong>ve</strong> mensuplarının

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!