T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
sosyal kıymeti haiz olduğu için araştırılmaya değer<br />
bulmaktadır. Bu sebeple II. Bölüm’de Ahmed<br />
Yesevî’nin menkabevî hayatını ayrıntılı bir biçimde<br />
ilk kez bilimsel metotlarla ortaya koymuştur<br />
(s. 57-84).<br />
III. Bölüm Ahmed Yesevî’nin tarihî hayatına<br />
(s.85-106), IV. Bölüm halifeleri <strong>ve</strong> tarikatına<br />
(s.107-134), V. Bölüm eseri Divân-ı Hikmet’e (s.<br />
135-168), VI. Bölüm tesirleri <strong>ve</strong> takipçilerine<br />
(s.169-183) dair olup tafsilatlı bir biçimde bilgi<br />
<strong>ve</strong>rmektedir. Bu suretle eserin birinci kısmı Ahmed<br />
Yesevî’ye dair bütün meselelerin konu edildiği<br />
bir monografi hüviyetinde olmakla birlikte<br />
esas itibariyle Doğu Türklerinde halk tasavvuf<br />
edebiyatının umumî hatlarını <strong>ve</strong> tarihî gelişimini<br />
ortaya koymaktadır.<br />
Eserin ikinci kısmı Yunus Emre hakkında bir<br />
monografidir (s. 187-328). İlk kısımda olduğu<br />
gibi burada da Köprülü, Yunus Emre’yi anlatmaya<br />
başlamadan önce VII. Bölüm içinde Yunus<br />
Emre’ye kadar olan Anadolu’da Türk edebiyatını<br />
söz konusu etmiştir (s.187-243). Anadolu’da<br />
Türkler, Yesevî’den sonra İslam âleminde tasavvuf<br />
<strong>ve</strong> Anadolu’da tasavvuf cereyanının oldukça<br />
ayrıntılı açıklamalarla ele alındığı bu bölümde<br />
aynı zamanda Ahiler teşkilatına dair de önemli<br />
bilgileri bilimsel metotlarla <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
Köprülü, Ahilik konusunda bilhassa uzun dipnotlarla<br />
meseleyi izah eder, konuyla ilgili birinci<br />
elden kaynakları göstererek karşılaştırmalı bir<br />
metot kullanır <strong>ve</strong> analiz yapar. Fütüv<strong>ve</strong>t şalvarını<br />
giyen Ahilerin herhangi sıradan bir esnaf topluluğu<br />
olmadığını vurgulayarak onları, akidelerini bu<br />
vasıta ile yayan bir tarikat mensubu sayar.<br />
VIII. Bölüm, Yunus Emre’nin hayatı (245-268);<br />
IX. Bölüm, eseri (s. 269-310); X. Bölüm tesirleri<br />
<strong>ve</strong> takipçilerine (s. 311-328) tahsis edilmiş olup,<br />
bu bölümlerde Yunus Emre’ye dair bütün meseleler<br />
konu edilmiştir. Aynı zamanda eserin ikinci<br />
kısmı bu haliyle Batı Türklerinde halk tasavvuf<br />
edebiyatının başlangıcını <strong>ve</strong> gelişimini gösteren<br />
bir yapı arz etmektedir.<br />
M. Fuad Köprülü’nün, Türk Edebiyatında İlk<br />
Mutasavvıflar adlı eseri, ele aldığı konular bakımından<br />
oldukça geniş <strong>ve</strong> kapsamlı bilgiler sunmaktadır.<br />
Eser, Ahmed Yesevî, Yunus Emre <strong>ve</strong><br />
Anadolu’da Ahilik <strong>ve</strong> Ahiler ekseninde kaleme<br />
alınmış olmakla birlikte Türk halk tasavvuf edebiyatının<br />
ya da daha doğru bir ifadeyle Türk edebiyatının<br />
genel gelişim tarihine dair ilk <strong>ve</strong> önemli<br />
kitaplardan biridir. Kitaba vazgeçilmez bir başvuru<br />
kaynağı hüviyeti <strong>ve</strong>ren hususun kullanılan<br />
sağlam bilimsel yöntemler <strong>ve</strong> sahip olduğu zengin<br />
malzemenin yanı sıra uzun <strong>ve</strong> tafsilatlı dipnotların<br />
olduğu göz ardı edilmemelidir. Yazar bu<br />
dipnotlarda hem kaynakları ayrıntılı bir biçimde<br />
göstermiş <strong>ve</strong> tanıtmış, birincil kaynaklardan elde<br />
ettiği malumatı da karşılaştırmalı bir biçimde ortaya<br />
koymuştur. Sahasında hâlâ en önemli eser<br />
olarak araştırmacıların başvuru kaynağı durumundadır.<br />
Zehra GÖRE<br />
TÜRK EDEBİYATINDA<br />
TÜRKÇE FÜTÜVVET NÂMELER<br />
Ali Torun tarafından kaleme alınan bu eser (Ankara<br />
1998), muhtelif kütüphanelerdeki altmıştan<br />
fazla Türkçe Fütüv<strong>ve</strong>tnâmenin incelenmesini<br />
esas alır. Her biri farklı yüzyıllara ait olan bu<br />
Fütüv<strong>ve</strong>tnâmelerin tenkitli metinlerinden hareketle<br />
eser, Fütüv<strong>ve</strong>t-Âdâb, Erkân; Din-Tasavvuf;<br />
Edebî Unsurlar adı altında bölümlere ayrılır.<br />
Girişte devleti oluşturan müesseselerin öneminden<br />
bahsedilir. Osmanlı Devleti’nin bünyesi içinde<br />
önemli roller oynayan Fütüv<strong>ve</strong>t teşkilatının<br />
tekâmülü üzerinde durulur. Teşkilatın çözülme<br />
aşamasında bu durumun önüne geçmek için<br />
“Fütüv<strong>ve</strong>tnâme” adı <strong>ve</strong>rilen eserlerin yazılmaya<br />
başlandığına dikkat çekilir. Teşkilatın tanıtılmasıyla<br />
günümüz toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak<br />
yeni müesseselerin oluşmasına katkı sağlayacağı<br />
belirtilir.<br />
Eserin birinci bölümünde Fütüv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> Fütüv<strong>ve</strong>t<br />
geleneğinin tarihî gelişimi üzerinde durulur.<br />
Bu kısımda Fetâ topluluklarından Fityânlar,<br />
Ayyârlar, Gaziler, Fındık-endâzlar <strong>ve</strong> Civan-merdlerden<br />
bahsedilir <strong>ve</strong> Halife Nâsır’ın dağınık halde<br />
bulunan bu toplulukları birleştirmesi anlatılır.<br />
Fütüv<strong>ve</strong>t teşkilatının Selçuklular <strong>ve</strong> Osmanlılar<br />
devrindeki yapısı ile esnaf teşkilatının yerini Loncaların<br />
almasına dikkat çekilir. Akabinde Cumhuriyet<br />
devrinde esnaf <strong>ve</strong> sanatkârların idarî <strong>ve</strong><br />
iktisadî teşkilatlanmaları anlatılır. Ayrıca Arapça<br />
<strong>ve</strong> Farsça Fütüv<strong>ve</strong>tnâmeler hakkında bilgi <strong>ve</strong>rilir.<br />
Yazarı <strong>ve</strong> yazılış tarihi belli olan fütüv<strong>ve</strong>tnâmeler<br />
görülmeden Fütüv<strong>ve</strong>t teşkilatı <strong>ve</strong> bu teşkilata<br />
mensup Ahiler hakkında yapılacak araştırmaların<br />
eksik kalacağı tespitinde bulunur.<br />
307