T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
286<br />
sık sık Tarım’ı ziyaret eder <strong>ve</strong> çalşmalarını onunla<br />
paylaşırdı. Bu arada Tarım, 1935’te aileleriyle birlikte<br />
Kırşehir’e gelen, çeşitli mahallelerde ikamet<br />
eden <strong>ve</strong> şehrin entellektüel hayatını zenginleştiren<br />
birçok Yahudi kökenli Alman <strong>ve</strong> Avusturyalı akademisyen<br />
<strong>ve</strong> bürokratlarla yakınen ilgilendi <strong>ve</strong> dostluklar<br />
peyda etti.<br />
Cevat Hakkı Tarım’ın ailesi <strong>ve</strong> sülalesi, soyadı kanunu<br />
çıkmadan önce Kocaağaoğlu adıyla bilinmekteydi.<br />
Tarım ailesinin bugünkü Gölhisar köyünün<br />
topraklarına büyük oranda sahip olmasından <strong>ve</strong> tarımla<br />
uğraşmasından dolayı 1934 yılında soyadı kanunu<br />
çıkınca, nüfus memurunun da önerisiyle Tarım<br />
soyadını aldı. İlk evliliğini Osman Bölükbaşı’nın<br />
halası Pembe Hanım ile yapan Tarım, eşinin <strong>ve</strong>fatıyla<br />
ikinci evliliğini aslen Yunanistan’ın Yanya şehrinden<br />
Anadolu’ya göç eden Türk ailesinin kızı Ülfet Hanım<br />
(1903-1996) ile yaptı (1919). Ülfet Hanım’dan Türkan<br />
(1920-2012), Handan (1924-2013) <strong>ve</strong> Ayşe Vildan<br />
(1927-) adlı üç kızı dünyaya geldi.<br />
Cevat Hakki Tarım, Kırşehir’in zengin tarihi <strong>ve</strong> kültürü<br />
üzerine ilk araştırmalar yapan <strong>ve</strong> eserler <strong>ve</strong>ren<br />
bir şahsiyettir. Bu bakımdan Tarım, Türkiye’de yerel<br />
tarih araştırıcılarının da ilk öncülerinden biridir.<br />
Ayrıca dönemin önde gelen yerli <strong>ve</strong> yabancı bilim<br />
adamlarıyla bir dostluk ağı kurması, Kırşehir kültür<br />
<strong>ve</strong> tarihini yerellikten evrensellige çıkarttığının da bir<br />
göstergesidir. Bilimsel araştırmaları <strong>ve</strong> yayınları yanında<br />
eğitimciliği, hocalığı <strong>ve</strong> idareciliği ile de temayüz<br />
eden Cevat Hakkı Tarım, <strong>ve</strong>fat tarihi olan 1964<br />
yılına kadar Kırşehir’e büyük bir bağlılık <strong>ve</strong> sevgiyle<br />
hizmeti şiar edindi. Vefatını takiben Kırşehir’de İmaret<br />
Camii yanında İmaret Mezarlığı’na defnedildi.<br />
Eserleri: Gazi’yi Dinlerken: Cumhuriyet’in<br />
Onuncu Yıl Armağanı, Kırşehir 1933 (Kırşehir gazetesinde<br />
harf devrimi öncesi 1925-1928 yılları<br />
arasında yazdığı makalelerden seçmeler); Kırşehir<br />
Tarihi Üzerine Araştırmalar I, Kırşehir 1938; Kırşehir:<br />
Tarih <strong>ve</strong> Coğrafya Lügatı, 1940; Kırşehir<br />
Tarihi, 1947; Tarihte Kırşehri, Gülşehri <strong>ve</strong> Babailer,<br />
Ahiler, Bektaşiler , İstanbul 1948; Babam: Kocağaoğlu<br />
Hakkı Efendi, Ankara, 1949; Âşık Paşa,<br />
Ankara, 1955; Atatürk Kırşehir’de, Ankara 1956;<br />
Kırşehir Vilayetinde Halıcılık Kilimcilik Yapağ <strong>ve</strong><br />
Tiftik, Ankara 1959; Kırşehir Tarihinde Mevlana<br />
<strong>ve</strong> Mevleviler, Kayseri 1961; Kırşehir Ansiklopedisi:<br />
Tarih, Coğrafya Etnografya <strong>ve</strong> Biyografya Sözlüğü<br />
(1960’da yalnız bir fasikül yayınlanabildi. Basılmayan<br />
fasiküller kayıp).<br />
İsmail TOKALAK<br />
TARİHİN IŞIĞINDA<br />
NASREDDİN HOCA VE<br />
AHİ EVREN<br />
Mikâil Bayram tarafından tarihî belgelerden hareketle<br />
büyük Türk nüktedanı Nasreddin Hoca’nın,<br />
Ahi Evran olduğu tezi üzerine kaleme alınmıştır<br />
(Konya 2001). Eser, giriş <strong>ve</strong> üç bölümden oluşur.<br />
Girişte yazar, Türkiye’de Ahilik üzerine yaptığı<br />
araştırmaları eleştiren bilim adamlarına cevap<br />
niteliğinde görüşlerini kısaca belirtir. Birinci<br />
bölümde Mesnevi’den hareketle Mevlana ile Ahi<br />
Evran arasındaki muhalefet <strong>ve</strong> mücadelenin izlerinden<br />
yola çıkarak halk arasında Nasreddin<br />
Hoca olarak bilnen nüktedanın aslında Ahi Evran<br />
olduğunu ispatlamaya çalışır. İkinci bölümde<br />
Anadolu <strong>ve</strong> İran kaynaklı tasavvufî farklılıkların<br />
Mevlana <strong>ve</strong> Ahi Evran’daki yansımalarını <strong>ve</strong> bu<br />
bağlamda Mesnevi’de Ahi Evran’ı hedef alan bazı<br />
hikâyeleri ele alır. Üçüncü bölümde yazar, tarihî<br />
bir şahsiyet olan Ahi Evran’ın, Nasreddin Hoca’ya<br />
bağlanan meziyetleri <strong>ve</strong> halk arasındaki Nasreddin<br />
Hoca algısı üzerinde durur <strong>ve</strong> böylece belirsizlikler<br />
içerisinde kalmış olan bir konuyu gün<br />
ışığına çıkarmaya çalıştığını belirtir.<br />
Aziz AYVA<br />
TARİHİN VE MEDENİYETİN<br />
BEŞİĞİ ÇARŞILAR<br />
Hüseyin Öztürk’ün hazırladığı eser (İstanbul<br />
2011), toplam 320 sayfadır. Osmanlı dönemi bedesten,<br />
kapalı çarşı, arasta <strong>ve</strong> uzun çarşıları ele<br />
alır. Kaynakça konulmamış olan kitabın hazırlanma<br />
yöntemi, yerinde gezip, gözlemleyip, bizzat<br />
çarşılardaki esnaf, esnaf dernekleri, çarşı ileri<br />
gelenleri <strong>ve</strong> büyükleri ile görüşmeler yapılarak<br />
kayda geçirme tarzındadır. Onun için Bursa’dan<br />
başlanarak sadece Türkiye sınırları dâhilindeki<br />
il <strong>ve</strong> ilçeler değerlendirilmeye çalışılmıştır. Fotoğraf<br />
çekimi, yazım <strong>ve</strong> düzenleme ile birlikte eser,<br />
yedi aylık bir sürede tamamlanmıştır. İstanbul<br />
<strong>Ticaret</strong> Odası’nın destekleyip yayımladığı eser,<br />
bedesten, bedesten esnafı, Ahi Evran, Ahilik eğitimi,<br />
teşkilat yapısı hakkında bilgi <strong>ve</strong>rir. Ahiliğin,<br />
millî birliği temin ederek Osmanlı gibi bir cihan<br />
devletine vücut <strong>ve</strong>rdiği, ilk kurucu devlet adamlarının<br />
Ahi olduğu <strong>ve</strong> Ahi ahlâk prensipleri özellikle<br />
vurgulanır.