T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
ÖZDEMİR, RİFAT<br />
(d. 1951)<br />
Antakya Esnaf Teşkilâtı (1709-1860) adlı kitabın<br />
yazarıdır. Afyon’da doğdu. İlköğrenimini<br />
Şuhut’a bağlı Balçıkhisar kasabasında İmam<br />
Hatip Ortaokulu’nda, Ortaöğrenimini Afyon<br />
İmam Hatip Lisesi’nde yaptıktan sonra Afyon<br />
Lisesi’ni de bitirdi. Yüksek öğrenimini Ankara<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Dil <strong>ve</strong> Tarih-Coğrafya Fakültesi<br />
Tarih Bölümü’nde yaptı (1977). Mezun olduğu<br />
üni<strong>ve</strong>rsitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 171<br />
nolu Ankara Şer‘iyye Sicili adlı çalışmayla önce<br />
Yüksek Lisansını (1979), sonra yine aynı enstitüde<br />
XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara Fizikî,<br />
Demografik, İdarî <strong>ve</strong> Sosyo-Ekonomik Yapısı<br />
(1785-1840) konulu Doktorasını <strong>ve</strong>rdi (1985).<br />
Bir süre Kültür <strong>Bakanlığı</strong> I. TBMM Müzesi’nde <strong>ve</strong><br />
Ankara Etnografya Müzesi’nde uzman olarak çalıştı.<br />
1985 yılında Fırat Üni<strong>ve</strong>rsitesi’ne Yrd. Doç.<br />
Dr. olarak intisap etti. Uzmanlık alanı yakınçağ<br />
tarihi olan Rifat Özdemir’in önemli çalışmalarını<br />
Osmanlı dönemi şehir tarihi, aile kurumu, vakıf<br />
sistemi, esnaf teşkilatı, şehir mimarisi, şehir demografisi<br />
oluşturmakta <strong>ve</strong> bu konular üzerine<br />
yazılmış pek çok makale <strong>ve</strong> kitabı vardır.<br />
Eserleri: XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara<br />
Fizikî, Demografik, İdarî <strong>ve</strong> Sosyo-Ekonomik<br />
Yapısı (1785-1840), Ankara, 1998; Antakya Esnaf<br />
Teşkilâtı (1709-1860), Antakya 2002; Osmanlı<br />
Vakıflarının Kurulması <strong>ve</strong> Yaşatılmasında<br />
Devlet Kurumlarının İşleyişi, Ankara 2005.<br />
M. Murat ÖNTUĞ<br />
ÖZDEMİRLİ MEDRESESİ<br />
Konya Debbağhanesi’nde debbağlara ait Diğin<br />
Camii’nin bitişiğinde inşa edildi. Hattat yetiştirmesiyle<br />
ünlü bir Osmanlı devri medresesidir.<br />
Yeri, Konya’da eski adıyla Ahiliğin merkezi durumunda<br />
olan Debbağhâne mahallesinde Diğin<br />
Camii’nin bitişiğinde idi. Konya Debbağhanesi’ndeki<br />
debbağ dükkânları, medresenin kuruluş<br />
döneminde faal halde idi. İlk yaptıranın lakabından<br />
dolayı Uzun Hoca Medresesi adıyla da anılmıştır.<br />
Özdemirli Medresesi’ni, Konya ulemasından<br />
Hacı Mustafa Efendi 1843’te <strong>ve</strong>fatından önce<br />
yaptırmıştır. Mimari itibariyle Osmanlı dönemi<br />
Konya medreseleri tipindedir. Bir avlu etrafında<br />
kerpiçten yapılan talebe odalarından oluşmaktadır.<br />
1848’de 15 hücresi vardır. 1890’a gelindiğinde<br />
15 talebe odasının yerinde, dört hücre <strong>ve</strong> bir<br />
dershane kalmış, gerisi yıkılmıştır. 1890 yılında,<br />
medresenin müderrislerinden Başaralızâde Seyyid<br />
İbrahim Hakkı Efendi (1829-1891), halktan<br />
da destek alarak medreseyi genişletip, toplam 14<br />
hücre ile üç dershaneye çıkarmış, kurduğu para<br />
vakfıyla da medreseyi desteklemiştir.<br />
Vakıfları: Seyyid İbrahim Hakkı Efendi tarafından<br />
iki bin kuruş vakfedilerek 1890’da onaylanmıştır.<br />
Vakfiyeye göre, iki bin kuruş, onu on<br />
bir buçuktan çalıştırılacaktır. Elde edilen gelir,<br />
medresenin tamirine harcanacak, kalan para<br />
müderris <strong>ve</strong> müte<strong>ve</strong>llisine ücret olarak <strong>ve</strong>rilecektir.<br />
Hayatta olduğu sürece Seyyid İbrahim Hakkı<br />
müderris <strong>ve</strong> müte<strong>ve</strong>lli olacaktır. Vefatından sonra<br />
erkek evlatlarının en büyük <strong>ve</strong> doğru olanına, silsile<br />
halinde tevliyet görevi <strong>ve</strong>rilecektir. Zamanla<br />
vakıf bozulur ise geliri fakir Müslümanlara harcanacaktır.<br />
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Özdemirli Medresesi,<br />
bir başka medresenin hazırlık kısmının<br />
eğitim tesisi gibi kullanılır olmuştur. 1918-1924<br />
yılları arasında Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medresesi<br />
Konya Şubesi’nin ihzarî kısmı öğrencilerine burada<br />
eğitim <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
Özdemirli Medresesi, normal medrese eğitimi<br />
yanında, hattat yetiştiren bir okul gibi de çalışmıştır.<br />
Özdemirli’ye bu özelliği kazandıran, hat<br />
sanatkârı olan müderrisleridir. Hattatlığı öne çıkan<br />
ilk müderrisi, aynı zamanda kurucusu olan<br />
Hacı Mustafa Efendi’dir. Ardından Başaralızâde<br />
İbrahim Hakkı Efendi, Başaralızâde Rasim Efendi<br />
(1843-1907), Başaralızâde Şeyhü’l-Hattatîn<br />
Hasan Fevzi Efendi (1873-1946), Kadızâde<br />
Ömer Sadık Efendiler gelir. Hattat, hafız <strong>ve</strong> müderris<br />
İbrahim Efendi’nin hattı olan bir Kur’an<br />
Abdülhamid’e (1876-1909) hediye edilmiştir.<br />
Yazmayı çok beğenen Abdülhamid, bu Özdemirli<br />
müderrisini hayatta olduğu sürece 500 kuruş<br />
maaşla ödüllendirmiştir.<br />
Medresenin ibadethanesi olan bitişiğindeki Diğin<br />
Camii adına kurulan vakıf, müderris Kadızâde<br />
Ömer Sadık Efendi’ye ait olup buraya 6 Rebiülev<strong>ve</strong>l<br />
1319 (23 Haziran 1901) tarihli vakfiye ile<br />
dokuz dükkân vakfedilmiştir.<br />
195