27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

208<br />

cibi altıdır: Hayır, ihsan, fenâfillâh, terk-i dünya,<br />

hudûdullah, bekābillâhtır. Ahkâmı altıdır: Marifet,<br />

sehâ<strong>ve</strong>t, mürüv<strong>ve</strong>t, te<strong>ve</strong>kkül, tefekkür, tasadduktur.<br />

Şeddin aslı <strong>ve</strong> fer’i; tevbe, teslim, kanaat,<br />

irâdet, riyâzet <strong>ve</strong> uzlettir.<br />

Şed kuşanmak <strong>ve</strong> çerağ <strong>ve</strong>rmek, Rifâî, Sa‘dî <strong>ve</strong><br />

Bedevî tarikatlarında tekmil-i makam etmektir<br />

ki fütüv<strong>ve</strong>t icazetidir. Hırka <strong>ve</strong> tac tasavvuf ehlinin<br />

şiarı iken şed fütüv<strong>ve</strong>t şiarıdır. Boyun atkısı<br />

gibi yünden yapılan şed merasimle dervişin beline<br />

bağlanır. Bu münasebetle büyük merasimler yapılır.<br />

Rifâî yolunda şed sahibi olan nakibin sahibi<br />

bilir ki şeddin senedi dîn-i İslam, şeriat-ı mutahharadır.<br />

Şeddin âyini Lâilâheillallah, Muhammedün<br />

Resûlullah <strong>ve</strong> Ali Veliyullahtır. Şeddin erkânı<br />

<strong>ve</strong> esrârı Lâilâheillallah <strong>ve</strong> Allâhu Ekberdir. Şedd<br />

tarikının binası aşkullah, şevkullah, mihr-i muhabbet,<br />

sıdk u safâ, ahd ü <strong>ve</strong>fâdır. Şeddin meskeni<br />

fukaranın Allah’a giden yoludur. Şeddin<br />

sureti şedd-i Ali <strong>ve</strong>liyullahtır. Şeddin sikkesi Ali<br />

<strong>ve</strong>liyullah mührüdür. Şeddin sülûku (revanı) Muhammed<br />

Ali muhabbetidir. Şeddin silahı Hakk’ın<br />

kelamına itaattir. Şeddin mü<strong>ve</strong>kkeli muhabbet-i<br />

sıbteyn, yani İmam Hasan <strong>ve</strong> İmam Hüseyin’e muhabbettir.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Hocazâde Muhammed Tâhir Tophânevî Rifâî, Minhâcü’l-mürîdîn<br />

<strong>ve</strong> Mecmû‘a, Abdülbaki Gölpınarlı Koleksiyonu (Konya Müzesi),<br />

Mikrofilm Arşivi No: A4804, s. 33b-34a; Usul-i Tarikat-i Bedeviyye,<br />

Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi, nr. 753;Hür Mahmud<br />

Yücer, “Sa’diyye Literatürüne Ait İki Eser: Terceme-i Behcetü’lminhâc<br />

<strong>ve</strong> Risâletü’t-tarîka”, Tarih, Kültür <strong>ve</strong> Sanat Araştırmaları<br />

Dergisi, II, S. 1, Mart 2013, s. 161; Şeyh Mehmed Selim Efendi,<br />

Rifâî Fütüv<strong>ve</strong>tnâmesi, Tarîk-i Rifâiyye Âdâb <strong>ve</strong> Erkânı, 1976;<br />

Mustafa Tahralı, “Ahmed er-Rifâî”, DİA, II, 1989, s. 127-130; aynı<br />

yazar, “Rifâiyye”, DİA, XXXV, 2008, s. 99-103; M. Saffet Sarıkaya,<br />

XIII-XVI. Asırlardaki Anadolu’da Fütüv<strong>ve</strong>tnamelere Göre Dini<br />

İnanç Motifleri, Ankara 2002; Yahya b. Salih el-İslambolî, Tarikat<br />

Kıyafetleri, İstanbul 2006, s. 162; M. Saffet Sarıkaya, “Bazı Rifai<br />

Fütüv<strong>ve</strong>tnameleri Üzerine Bir Değerlendirme”, Ahilik Uluslararası<br />

Sempozyumu “Kalite Merkezli Bir Yaşam” Bildiri Kitabı, 2011, s.<br />

92-106; M. Saffet Sarıkaya - M. Necmeddin Bardakçı, “Bir Rifai<br />

Fütüv<strong>ve</strong>tnamesi Üzerine İnceleme”, Tasavvuf: İlmî <strong>ve</strong> Akademik<br />

Araştırma Dergisi, XIII, 2012, S. 29, s. 169-183; Necdet Tosun,<br />

“Yûnus Emre Rifâî, Hacı Bektaş Vefâî”, Tasavvuf: İlmî <strong>ve</strong> Akademik<br />

Araştırma Dergisi, XXXI, 2013, s. 109-115.<br />

Derya BAŞ<br />

er-RİHLE<br />

Anadolu’daki Ahilerle ilgili önemli bilgiler <strong>ve</strong>ren<br />

Ortaçağın en büyük Müslüman seyyahı İbn<br />

Battuta’nın (Muhammed b. Abdillâh el-Levâtî et-<br />

Tancî, ö. 770 / 1368-69) seyahat notlarını ihtiva<br />

eden bir eserdir. Tam adı Tuhfetü’n-nüzzâr fî<br />

garâibi’l-emsâr <strong>ve</strong> acâibi’l-esfâr olan bu eser literatürde<br />

Rihletü İbn Battûta adıyla bilinir.<br />

İbn Battûta’nın kısa aralıklarla yirmi sekiz küsur<br />

yıl süren gezilerini kâtip İbn Cüzey el-Kelbî’ye<br />

ham metin olarak aktarması <strong>ve</strong> onun da bazan<br />

ihtisar edip bazan küçük ilâ<strong>ve</strong>lerde bulunmasıyla<br />

meydana gelmiştir. Eserin mukaddimesi İbn<br />

Cüzey el-Kelbî tarafından yazılmıştır. Kitabın sonunda<br />

<strong>ve</strong>rilen iki ayrı tarihten. İbn Battûta’nın<br />

hâtıralarını yazıya geçirişinin 3 Zilhicce 756’da<br />

(9 Aralık 1355) son bulduğu <strong>ve</strong> İbn Cüzeyy’in de<br />

metin üzerindeki çalışmalarını 757 yılının Safer<br />

ayında (Şubat 1356) tamamladığı anlaşılmaktadır.<br />

Arapça olarak kaleme alınan eserde muhtelif<br />

konuların yanı sıra Anadolu’nun o günkü siyasî<br />

durumu, ticarî kapasitesi <strong>ve</strong> Ahîlik müessesesi<br />

hakkında geniş bilgi <strong>ve</strong>rilmiştir. Eser Anadolu<br />

coğrafyasında Ahiliğin yükselişi hakkında birinci<br />

el kaynak durumundadır. Nitekim eserde ticaret<br />

kültürüyle ilgili olarak ahî birliklerine temas edilmiş,<br />

bunların Kırım’dan Konya’ya, Alanya’dan<br />

Sivas’a uzanan siyasî <strong>ve</strong> ticarî etkinliğine dair<br />

ayrıntılı bilgiler <strong>ve</strong>rilmiştir. Ona göre Ahilik Mısır’daki<br />

fütüv<strong>ve</strong>t sistemine benzemektedir. Bu<br />

düzenin bir benzeri de İsfahan’da mevcuttur.<br />

Ahî kelimesinin Arapça “ah”tan geldiğini <strong>ve</strong> “ahî”<br />

tarzında okunması gerektiğini savunanlar İbn<br />

Battûta’yı şahit göstermişlerse de eserde buna<br />

dair hiçbir işaret yoktur. İbn Battûta, söz konusu<br />

kelimeyi Arapça “ahî”ye anlam bakımından değil<br />

şekil açısından benzeterek izaha çalışmıştır.<br />

M. Cevdet, er-Rihle’nin Ahîlik’le ilgili kısmına<br />

Zeyl alâ fasli’l-ahiyyeti’l-fityâni’t-Türkiyye fî<br />

Kitâbi’r-Rihle li’bn Battûta adıyla Arapça bir zeyil<br />

hazırlamış, Ahilik müessesesini Araplar’daki<br />

fityân ile karşılaştırmış, tarihî gelişimini, eğitim<br />

<strong>ve</strong> merasimlerini, askerî, tasavvufî yönlerini <strong>ve</strong><br />

çeşitli sanayi kollarındaki hizmetlerini belge <strong>ve</strong><br />

rakamlarla açıklamıştır (İstanbul 1351/1932).<br />

Avrupa hariç neredeyse eski dünyanın tamamını<br />

gezen İbn Battûta’nın dönemi, dolaştığı ülkelerin<br />

çoğunda Türkler’in <strong>ve</strong> Moğollar’ın hâkim olması<br />

sebebiyle bir Türk-Moğol asrı sayılabilir. Dünyanın<br />

yedi büyük hükümdarı arasında ilk sıraya<br />

koyduğu Ebû İnan el-Merînî hariç diğerleri Türk<br />

<strong>ve</strong>ya Moğol asıllıdır; dolayısıyla <strong>ve</strong>rdiği bilgiler bu<br />

milletlerin tarihi açısından çok önemlidir.<br />

Sosyal hayat, âdetler, inançlar <strong>ve</strong> töreler hakkında<br />

çok zengin malzeme ihtiva eden er-Rihle<br />

antropoloji açısından da değerli bir kaynaktır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!