27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

154<br />

“Narkh”, EI² (İng.), VII, 964-965; Davut Aydüz, İslâm İktisadında<br />

Narh <strong>ve</strong> Osmanlı Devletinde Narh Uygulaması, İzmir 1994; Ömer<br />

Lütfü Barkan, “XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya<br />

<strong>ve</strong> Yiyecek Fiyatlarının Tesbit <strong>ve</strong> Teftişi Hususlarını Tanzim Eden<br />

Kanunlar I: Kanunnâme-i İhtisâb-ı İstanbul el-mahrûsa”, Tarih<br />

Vesikaları, I/5 (1942), s. 326-340; aynı yazar, “Kanunnâme-i<br />

İhtisâb-ı Bursa”, Tarih Vesikaları, II/7 (1942), s. 15-40; aynı yazar,<br />

“Kanunnâme-i İhtisâb-ı Edirne”, Tarih Vesikaları, II/9 (1942), s.<br />

168-177; aynı yazar, “XVI. Asrın İkinci Yarısında Türkiye’de Fiyat<br />

Hareketleri”, TTK Belleten, XXXIV/136 (1970), s. 557-607;<br />

Halil İnalcık, “Bursa Şer‘iye Sicillerinde Fatih Sultan Mehmed’in<br />

Fermanları”, TTK Belleten, XI/44 (1947), s. 693-708; aynı yazar,<br />

“Bursa. XV. Asır Sanayi <strong>ve</strong> <strong>Ticaret</strong> Tarihine Dair Vesikalar”, TTK<br />

Belleten, XXIV/93 (1960), s. 45-97; Halil Sahillioğlu, “Osmanlılarda<br />

Narh Müessesesi <strong>ve</strong> 1525 Yılı Sonunda İstanbul’da Fiatlar”,<br />

Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, sy. 1 (1967), s. 36-40; aynı yazar,<br />

“Bolu’da Eşya Narh Fiatları”, Çele, sy. 12, Ankara 1964, s. 9-17;<br />

aynı yazaar, “Bolu’nun Kasapları <strong>ve</strong> Et Narh Fiatları”, Çele, sy.<br />

13 (1964), s. 21-27; Mehmet İpşirli, “Hasan Kâfî el-Akhisârî <strong>ve</strong><br />

Devlet Düzenine Âit Eseri Usûlü’l-hikem fî nizâmi’l-âlem”, Tarih<br />

Enstitüsü Dergisi, sy. 10-11 (1981), s. 239-278; Ahmet Tabakoğlu,<br />

“Osmanlı Ekonomisinde Narh Uygulaması”, Kaynaklar, sy. 3, Ankara<br />

1984, s. 73-79; Sabri Sürgevil, “İzmir’de Fiyat Hareketleri <strong>ve</strong><br />

Narh (1914-1918)”, Tarih İncelemeleri Dergisi, sy. 3 (1987), s. 79-<br />

113; Mustafa Öztürk, “Bursa’da Hububat Fiyatları (1775-1840)”,<br />

TTK Bildiriler, XI (1994), s. 1715-1743.<br />

Mübahat S. KÜTÜKOĞLU<br />

NASIRÎ FÜTÜVVETNÂMESİ<br />

Mesnevi tarzında Farsça olarak 1290 yılında kaleme<br />

alınmıştır. Müellifinin, eserindeki bazı kayıtlardan<br />

Tokatlı olduğu, Sivas <strong>ve</strong>ya Aksaray’da<br />

yaşadığı tahmin edilmektedir. Eser, İstanbul Köprülü<br />

Kütüphanesi 1597 numaralı mecmuanın<br />

89a-100a varakları arasındadır. Abdulbaki Gölpınarlı<br />

tarafından tercüme edilmiştir.<br />

Fütüv<strong>ve</strong>tnâme, bir mukaddime ile başlar. Fütüv<strong>ve</strong>tin<br />

tarifi yapılarak Kur’an’da fetâ olarak anılanlar<br />

zikredilir. Bunu takiben Fütüv<strong>ve</strong>t ehli sayılamayacak<br />

olan 12 kişi <strong>ve</strong> özellikleri ele alınır.<br />

Her Fütüv<strong>ve</strong>tnâmede mutad olan edeb bahsi ele<br />

alındıktan sonra Peygamberler-Fütüv<strong>ve</strong>t bağlantısı<br />

ifade edilir. Fütüv<strong>ve</strong>tten düşüren yirmi amel<br />

sıralanır. Seyfî <strong>ve</strong> kavlî kolların erkânı hakkında<br />

tafsilî bilgi <strong>ve</strong>rilir. Son bölümde ise Fütüv<strong>ve</strong>t<br />

âdâbından sohbet, sofra, yemek, toplantının şartları<br />

anlatılır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Abdulbaki Gölpınarlı, “İslam <strong>ve</strong> Türk İllerinde Fütüv<strong>ve</strong>t Teşkilatı<br />

<strong>ve</strong> Kaynakları”, İFM, XI/1-4, İstanbul 1952, 235-261: Mehmet Saffet<br />

Sarıkaya, XIII-XVI. Asırlardaki Anadolu’da Fütüv<strong>ve</strong>tnamelere<br />

Göre Dinî İnanç Motifleri, Ankara 2002, s. 4-5; Ali Torun, Türk<br />

Edebiyatında Türkçe Fütüv<strong>ve</strong>t-nâmeler, Ankara 1998. s. 43-44.<br />

Ali TORUN<br />

NÂSIR-LİDÎNİLLÂH<br />

(d.1158-ö.1225)<br />

Fütüv<strong>ve</strong>t Teşkilatı’nın kurucusu kabul edilen<br />

Abbâsî halifesidir. (1180-1225) Ebü’l-Abbâs en-<br />

Nâsır-Lidînillâh Ahmed b. el-Müstazî-Biemrillâh<br />

el-Hasen el-Abbâsî’nin babası Halife Müstazî-<br />

Biemrillâh, annesi Türk asıllı bir cariye olan<br />

Zümrüt Hatun’dur. Babasının ölümünün ardından<br />

2 Zilkade 575 (30 Mart 1180) tarihinde<br />

hilâfet makamına geçti. Nâsır-Lidînillâh önce<br />

Bü<strong>ve</strong>yhîler’in, daha sonra Selçuklular’ın yüzyıllar<br />

boyunca süren hâkimiyeti karşısında dünyevî<br />

gücünü büyük ölçüde kaybetmiş olan Abbâsî<br />

hilâfetinin hâkimiyetini yeniden tesis etmek için<br />

siyasî, askerî, içtimaî, idarî <strong>ve</strong> fikrî alanlarda çalışmalar<br />

başlattı. 583’te (1187) hilâfet merkezi<br />

Bağdat’taki eski Selçuklu sarayını yabancı bir<br />

idarenin <strong>ve</strong>sayetinin sembolü olduğu gerekçesiyle<br />

yıktırdı. Akkâ 585-587 (1189-1191) yıllarında<br />

Haçlılar’ın muhasarası altında iken şehri<br />

savunan Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin yardımına gitmek<br />

yerine sınırlarını kuzeye doğru genişletti<br />

<strong>ve</strong> Selâhaddin’in doğum yeri olan Tikrît’i ele<br />

geçirdi. Fırat kıyısındaki yerleşim merkezlerini<br />

hâkimiyeti altına aldı. Halifenin Selâhaddin’e<br />

karşı bu olumsuz tavrının sebebi muhtemelen,<br />

583’te (1187) Kudüs’ü Haçlılar’dan geri almasından<br />

sonra Selâhaddin’in kendi topraklarına da<br />

saldırabileceği endişesiydi.<br />

618’de (1212) halife, Horasan tarafından yaklaşmakta<br />

olan Moğollar’a karşı Eyyûbîler’den<br />

el-Melikü’l-Âdil’in oğlu el-Melikü’l-Eşref’i yardıma<br />

çağırdı. Ancak Eyyûbîler sessiz kalmayı<br />

tercih ettiler. Bunun üzerine halife, danışmanı<br />

Şehâbeddin es-Sühre<strong>ve</strong>rdî’yi Celâleddin<br />

Hârizmşah’a karşı ittifak oluşturmak için 621<br />

(1224) yılında Eyyûbî Hükümdarı el-Melikü’l-<br />

Eşref’e gönderdi, fakat bu girişiminden de bir<br />

sonuç alamadı. Kırk beş yıl hilâfet makamında<br />

kalarak en uzun süre halifelik yapan Abbâsî halifesi<br />

unvanını alan Nâsır-Lidînillâh 622 yılı Ramazan<br />

ayının son gecesi <strong>ve</strong>fat etti (5 Ekim 1225),<br />

yerine oğlu Zâhir-Biemrillâh (1225-1226) geçti.<br />

Müslümanların Abbâsî halifeliğini dünyevî <strong>ve</strong><br />

ruhanî tek merkez olarak tanımaları idealine<br />

kendini adayan <strong>ve</strong> bütün siyasî faaliyetlerini bu<br />

hedefe odaklayan Nâsır, bu idealini gerçekleştirmek<br />

için siyasî <strong>ve</strong> itikadî açıdan farklı görüşlere<br />

sahip çeşitli mezhepleri yakınlaştırmaya, hatta<br />

birleştirmeye çalışmıştı. Müslüman <strong>ve</strong> Gayrimüslim<br />

hükümdarlarla ittifak oluşturma politikası,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!