27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

78<br />

Mürşidi Dekkâk’ın <strong>ve</strong>fatından sonra Sülemî’yeintisap<br />

ederek tasavvufî bilgisini <strong>ve</strong> tecrübesini arttıran<br />

Kuşeyrî güzel hitabeti <strong>ve</strong> etkili vaazlarıyla Horasan<br />

bölgesinde büyük bir üne kavuştu. Bölgenin<br />

yöneticisi olan Tuğrul Bey’in <strong>ve</strong>ziri Amîdülmülk<br />

el-Kündürî, Mu’tezile mezhebi taraftarı olduğu için<br />

Eş’arîkelamcılarına karşı tavır aldı <strong>ve</strong> Tuğrul Bey’i<br />

ikna ederek Kuşeyrî başta olmak üzere önde gelen<br />

Eş’arî âlimlerin yakalanıp hapsedilmeleri için izin<br />

aldı. Nîşâbur’un eski kalesine hapsedilen Kuşeyrî<br />

bir müddet sonra dostları tarafından kurtarıldı. Bu<br />

olayın ardından bir grup âlimle Bağdat’a gitti. On yıl<br />

Kündürî’nin baskısı altında sıkıntılı bir ömür süren<br />

Kuşeyrî, Alparslan tarafından <strong>ve</strong>zirin idam edilmesi<br />

<strong>ve</strong> yerine Nizâmülmülk’ün getirilmesiyle rahata kavuştu.<br />

Nîşâbur’a dönerek medresesinde ders <strong>ve</strong>rmeye<br />

<strong>ve</strong> vaaz etmeye devam etti.<br />

Son yıllarını refah içinde geçirdikten sonra 16<br />

Rebîülâhir 465 (30 Aralık 1072) tarihinde Nişabur’da<br />

<strong>ve</strong>fat etti. Mürşidi <strong>ve</strong> kayınpederi Ebû Ali ed-<br />

Dekkâk’ın medresesinin haziresine gömüldü. Kabri<br />

günümüze ulaşmıştır.<br />

Tasavvuf, kelâm, hadis, fıkıh, tefsir, dil <strong>ve</strong> edebiyat<br />

gibi ilim dallarında geniş bilgisi olan Kuşeyrî daha<br />

çok bir mutasavvıf olarak tanınır. Kaynaklarda kendisine<br />

Kuşeyriyye adıyla bir tarikat nispet edilmiştir.<br />

En seçkin öğrencilerinden Abû Ali el-Fârmedî vasıtasıyla<br />

Gazzâlî’yi etkileyen Kuşeyrî tasavvufun Ehl-i<br />

Sünnet inancına tam anlamıyla uyduğunu göstermeye<br />

çalışmış, bu nedenle sûfîlerin tartışmalı görüşlerine<br />

kitaplarında yer <strong>ve</strong>rmemiştir.<br />

Kuşeyrî fütüv<strong>ve</strong>t anlayışına eserlerinde özel bir<br />

yer ayırmıştır. Konuyla ilgili Ebû Hafs el-Haddâd,<br />

Cüneyd-i Bağdâdî, Muhâsibî, Dekkâk <strong>ve</strong> Sülemî<br />

gibi kendinden önceki meşhur sûfîlerin görüşlerini<br />

aktarır. Hem bu dünyada hem de âhirette kimsenin<br />

senden dolayı bir kötülükle karşılaşmamasını,<br />

başkasını kendine tercih etmeyi, insanların hatalarını<br />

görmezden gelmeyi, düşmanının senden dolayı<br />

utanmamasını <strong>ve</strong> halkın senin hakkında söylediklerine<br />

kulağını tıkamayı fütüv<strong>ve</strong>tin özellikleri arasında<br />

sayar.Kuşeyrî’yegöre fütüv<strong>ve</strong>tin aslı kişinin her türlü<br />

söz <strong>ve</strong> fiilinde doğruluk üzere olmasıdır. Fütüv<strong>ve</strong>t<br />

ehlinin Kur’ân’daki örneği ise Ashâb-ı Kehf’tir. Putları<br />

kırmasından dolayı Hz. İbrahim fetâ olarak adlandırılır.Nefsinin<br />

arzularına uymayarak nefis putunu<br />

kıran kimse de fetâdır. Kuşeyrî fütüv<strong>ve</strong>ti Allah için<br />

olan fütüv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> Allah’ın yarattıklarına karşı gösterilen<br />

fütüv<strong>ve</strong>t olmak üzere ikiye ayırır. Allah’ın hukuku<br />

gözetilerek gerçekleştirilen fütüv<strong>ve</strong>t, bir kimsenin<br />

hiçbir memnuniyetsizlik göstermeden kendi<br />

tercihiyle Allah’ın emirlerine itaat etmesidir. Halkın<br />

hukukuyla ilgili fütüv<strong>ve</strong>t ise adaleti gözetmek,<br />

insanları özür dilemek zorunda bırakmamak,<br />

insaflı olmak <strong>ve</strong> intikamı terk etmektir. Kuşeyrî<br />

bir kimsenin fütüv<strong>ve</strong>tteki derecesinin o kimsenin<br />

insanlara karşı diğerkâmlığı, hizmeti <strong>ve</strong> bu uğurda<br />

sarfettiği çabayla ölçüleceğini söyler.<br />

Kuşeyrî’nin kitapları arasında özellikle bir tasavvuf<br />

klasiği olan er-Risâle (trc. Süleyman Uludağ,<br />

İstanbul 2012) <strong>ve</strong> işârî metodla yazdığı Letâifu’lişârât<br />

(trc. Mehmet Yalar, İstanbul 2013) adlı<br />

tefsiri meşhurdur. Ayrıca risaleler şeklinde 10’u<br />

aşkın eseri vardır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Abdülkerîm el-Kuşeyrî, Risâle, (çev. Süleyman Uludağ), İstanbul<br />

1981, s. 305-311; Ebu’l-Hasan Ali b. Osman el-Hücvîrî, Keşfü’lmahcûb:<br />

Hakikat Bilgisi (çev. Süleyman Uludağ), İstanbul 1982,<br />

s. 272; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 205; Zehebî, el-‘İber, Kü<strong>ve</strong>yt<br />

1960, III, 259; Yâfiî, Mir’âtü’l-cenân, II, 91; Sübkî, Tabaķāt<br />

(Tanâhî), III, 374-423; VII, 153-162; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII,<br />

107; Câmî, Nefehât (trc. Süleyman Uludağ-Mustafa Kara), İstanbul<br />

1995, s. 621; Süyûtî, Tabakātü’l-müfessirîn, Beyrut, ts.<br />

(Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), s. 61-63; İbnü’l-İmâd, Şezerât, III, 319;<br />

Zebîdî, İthâfü’l-asfiyâ, s. 251; Harîrîzâde, Tibyân, III, vr. 71b-74a;<br />

Brockelmann, GAL, I, 432-433, 556; Suppl., I, 770-772; A. J. Arberry,<br />

“Al-Qushairī as Traditionist”, Studia OrientaliaIoannı Pedersen,<br />

Kopenhagen 1953, s. 12-20; İbrâhim Besyûnî, el-İmâm<br />

el-Ķuşeyrîsîretühû, âŝârühû, mezhebühûfi’t-tasavvuf, Kahire 1972;<br />

Fritz Meier, “Qusayrī’sTartīb as-Sulūk”, Oriens, XVI (1963), s.<br />

1-39; RashidAhmad, “Abu Al-Qāsim Al-Qushairi as a TheologianandCommentator”,<br />

IQ, XIII/1 (1969), s. 16-69;Yüksel Göztepe,<br />

Abdülkerim Kuşeyrî’de Hâller <strong>ve</strong> Makâmlar, (Ankara Ün.<br />

SBE, Doktora Tezi), Ankara 2006, s. 337 vd.; Süleyman Uludağ,<br />

“Kuşeyrî, Abdülkerim b. Hevâzin”, DİA, XXVI, 473-475.<br />

Abdürrezzak TEK<br />

KUTADGU BİLİG<br />

Ahi kelimesinin kökü ile ilgili bilginin yer aldığı<br />

Kutadgu Bilig, XI. yüzyılda Karahanlı Türklerinden<br />

Yusuf Has Hacib tarafından Doğu Karahanlı<br />

Hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a atfen 1069 yılında<br />

yazılan <strong>ve</strong> Orta Türkçe Devri dil özelliklerini<br />

yansıtan Mesnevi nazım tarzında Türk edebiyatında<br />

siyasetnâme türünün ilk eseridir.<br />

Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib’in <strong>ve</strong> içinde yetiştiği<br />

çevrenin ilmî <strong>ve</strong> felsefi birikimi hakkında<br />

çok önemli bilgiler <strong>ve</strong>rir. Eserde; dil, söz, ahlâk,<br />

iyilik, adalet gibi kavramlar hakkında birçok özlü<br />

söz yer alır.<br />

Kutadgu Bilig’de Ahi kelimesinin kökü olduğu<br />

bilinen “akı” kelimesi, 33 yerde geçmektedir. Bunun<br />

yanında; akı bol-, ay akı, akılık kelimeleri de

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!