27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

1964, s. 361, 844-845; Mehmet Önder, Mevlâna Şehri Konya, Ankara<br />

1971, s. 154; Caner Arabacı, Osmanlı Dönemi Konya Medreseleri<br />

(1900-1924), Konya 1996, s. 162-163.<br />

Yusuf KÜÇÜKDAĞ<br />

KALFA<br />

Çıraklık <strong>ve</strong> ustalık arasındaki bir statüdür. Çıraklar,<br />

çıraklık süresini tamamlayıp kalfalığa<br />

yükselebilecek bilgiye sahip olduklarında usta <strong>ve</strong><br />

kalfasının yardımıyla başarılı bir sınavla kalfalık<br />

statüsünü elde ederlerdi. Kalfalıktan ustalığa<br />

yükselebilmek için en az üç yıl çalışmak lazımdı.<br />

Üç yıl içinde hakkında şikâyet olmayan, kendisine<br />

<strong>ve</strong>rilen görevleri dikkatle yerine getiren, özellikle<br />

çırak yetiştirme hususunda titiz davranan,<br />

diğer kalfalarla iyi geçinen, müşterilere karşı iyi<br />

davranan, bir dükkân idare edebilecek duruma<br />

gelen kalfalar, hususi bir merasimle ustalığa yükselirdi.<br />

Vakti gelince iş kurmak için yeterli parayı<br />

temin edemedikleri zamanda bu süre çoğu kez<br />

uzayabiliyordu. Bu durumdaki kalfalara bazan<br />

ustaları, cemiyetin önde gelenleri, özellikle yiğitbaşıları<br />

tarafından yardım yapılmak suretiyle<br />

vaktinde ustalık derecesini elde edebilmelerine<br />

yardımcı olunurdu.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Refik Soykut, İnsanlık Bilimi Ahilik, Ankara 1971, s. 33-34;<br />

Sabahattin Güllülü, Ahi Birlikleri, İstanbul 1977, s. 131; Nâsırî,<br />

“Fütü<strong>ve</strong>tnâme”, (çev. Abdülbaki Gölpınarlı), İÜİFM, sy. 2 (1950),<br />

s. 223-225; Burgazî, “Fütü<strong>ve</strong>tnâme”, (çev. Abdülbaki Gölpınarlı),<br />

İÜİFM, XV/1-4(1954), s. 124; Muallim Cevdet, “Ahilerde Ocak<br />

Teşkilâtı”, Büyük Mecmua, VIII, s. 122; Mübahat Kütükoğlu,<br />

“Osmanlı Esnâfında Oto-Kontrol Müessesesi”, Ahilik <strong>ve</strong> Esnaf,<br />

İstanbul 1986, s. 57.<br />

KALİÇECİ<br />

Çeşitli kaynaklarda, halı kelimesinin aslını teşkil<br />

eden “kalî”nin (küçültmeli şekli kalîçe) Farsça<br />

sözlükte hem kalînin hem de bu dilde onunla aynı<br />

anlamı taşıyan kalî (değerli bir halı çeşidi; küçük<br />

halı, seccade) Türkçe olup kelime Türkçe’den<br />

Farsça’ya geçmiştir. Osmanlı döneminde kaliçecilik<br />

yani halıcılık oldukça önemli bir sektördü<br />

<strong>ve</strong> Avrupa’nın bile bu sektöre yoğun ilgisi vardı.<br />

Osmanlı Devleti kumaş, kaliçe, kilim vb. dokumaların<br />

kalite, dayanıklılık, renklerinin solmaz<br />

olması <strong>ve</strong> kumaş toplarının belli bir arşında<br />

yapılması için birtakım usul <strong>ve</strong> kurallar koymuştur.<br />

Bunların iyi <strong>ve</strong> sağlam <strong>ve</strong> tam top olmasından<br />

esnaf şeyh <strong>ve</strong> kethüdaları yani esnaf heyetleri<br />

sorumluydu. Ülkedeki dokuma <strong>ve</strong> kumaş<br />

tezgâhları her zaman kontrole tabi idi. Her kime<br />

ait olursa olsun ülke dışına çıkacak eşya için<br />

mutlaka idarenin müsaadesi lazımdı. Bütün eşya<br />

hükümetçe tayin edilen narh üzerinden satılırdı.<br />

Yabancı memleketlere gönderilecek dokumaların<br />

sağlam, renkleri sabit <strong>ve</strong> ölçüye uygun olup<br />

olmadığı iyice incelenir, miri damgasıyla damgalanır<br />

<strong>ve</strong> bu suretle bunların memleket dışındaki<br />

rağbetlerinin muhafazasına titizce itina gösterilirdi.<br />

Halıcılığın geliştirilmesi, standartların <strong>ve</strong><br />

kalitenin yükseltilmesi için de devlet tarafından<br />

bir takım tedbirler de alınmıştır. Dokumaların<br />

desenlerine dahi müdahale edilmiş, üretimde<br />

mümkün olduğunca kalite <strong>ve</strong> estetiğin yakalanması<br />

için çaba sarf edilmiştir. Sipariş usulü ile<br />

yaptırılan dokumalar da örnek numunelere göre<br />

yaptırılmıştır. Askerî ihtiyaç için yaptırılan dokumalarda<br />

malzeme seçimine bile dikkat edilmiş,<br />

ülkedeki dokuma üretiminde modaya uygun üretim<br />

desteklenmiş, boyahanelerdeki kötü, kalitesiz<br />

boyamalar yasaklanmış <strong>ve</strong> dokunan halıların<br />

kalitesinin düşürülmemesiyle alakalı emirler yayınlanmıştır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Ahmet Aytaç, Geleneksel Türk El Dokumacılığı Sanatı, Konya<br />

1999; aynı yazar, “Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki Bazı Fonlar<br />

<strong>ve</strong> El Dokumacılığı ile Alakalı Belgelere Dair”, Turansam Dergisi,<br />

V/17, Kars 2013, s. 1-10; Ahmet Aytaç, “Osmanlı Dönemi Dokuma<br />

Çeşitliliği”, Vizyon Dergisi, sy. 20, Konya 2012, s. 110-111.<br />

Ahmet AYTAÇ<br />

Mehmet Ali HACIGÖKMEN<br />

KALLİMCİ, HASAN<br />

(d. 1949)<br />

Denizli’de Ahilik adlı eserin yazarıdır. Denizli’ye<br />

bağlı Sarayköy ilçesinde doğdu. İlk <strong>ve</strong> ortaokulu<br />

Sarayköy’de, öğretmen okulunu Nazilli’de okudu.<br />

1967 yılında öğretmenliğine başladı. 1976’da<br />

mesleğinden ayrılarak Denizli’de Hizmet adlı<br />

günlük gazetede yazı işleri müdürlüğünde bulundu.<br />

1977’de yeniden öğretmenlik görevine<br />

döndü. Bu arada Anadolu Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde ön lisans<br />

programını tamamladı. Mesleğinin son beş<br />

yılında Denizli Halk Eğitimi Merkezi’nde müdür<br />

49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!