T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
200<br />
mallar bakımından birkaç gruba ayırmak mümkündür.<br />
Bunlar arasında öncelikle sebze, mey<strong>ve</strong>,<br />
kuru gıda <strong>ve</strong> tekstil gibi çeşitlilik arzeden<br />
ürünlerin satıldığı pazarları belirtmek gerekir.<br />
Hem Osmanlı döneminde hem de bugünün<br />
Anadolusu’nda yaygın olarak kurulan bu tür pazarlarda<br />
dikkati çeken hususlardan biri, pazarcıların<br />
mevsiminde çıkan taze sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>leri<br />
pazara getirmeleri <strong>ve</strong> satmalarıdır. Bu arada<br />
mevsiminden önce çıkan <strong>ve</strong>ya yetişen mey<strong>ve</strong>ler<br />
de getirilir <strong>ve</strong> pazarcılar tarafından “turfanda, turfanda”<br />
diye bağırılarak halka sunulur. Kelime, Osmanlı<br />
döneminde merkezî idare ile halk arasındaki<br />
iktisadî <strong>ve</strong> ticarî prensipleri belirleyen sancak<br />
kanunnâmelerinde adı ‘turfanda yemiş’ (turfanda<br />
mey<strong>ve</strong>) olarak geçiyor. Buradaki ‘turfanda’nın ise<br />
Asya’nın en doğu uç noktasından Anadolu’ya taşınan<br />
<strong>ve</strong> bilahare Osmanlı coğrafyasına yayılan<br />
bir kültür değeri olduğu anlaşılıyor. Turfan (Turpan),<br />
Çin Halk Cumhuriyeti’nde halkının önemli<br />
bir kısmı Uygur olan bir şehirdir. İpek Yolu’nun<br />
geçtiği tarihî yol üzerinde yer alan Turfan şehri <strong>ve</strong><br />
bölgesi, deniz seviyesinin altında <strong>ve</strong> dünyanın en<br />
sıcak bölgeleri arasında yer alır. Ancak kuzeydeki<br />
Tanrı Dağları’nda eriyen karların suyunun kanallarla<br />
getirilmesi sonucunda bölge ziraî bakımdan<br />
oldukça <strong>ve</strong>rimli bir hal alır. Böylece suyu bol, havası<br />
sıcak olan bu bölgede başta sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong><br />
olmak üzere her türlü ürünler erken bir vakitte<br />
yetişir. Bu durum Asya’nın en batı uç noktasında<br />
yer alan Anadolu’daki “turfan” adının, tarihî <strong>ve</strong><br />
kültürel bir bağ olarak Asya’nın en doğu uç noktasındaki<br />
Turfan’dan geldiğini gösterir.<br />
Yaygın olarak çeşitli sebze, mey<strong>ve</strong>, gıda <strong>ve</strong> tekstil<br />
ürünlerinin satıldığı pazarlar dışında, Osmanlı<br />
döneminde esirlerin alınıp satıldığı esir pazarı,<br />
ikinci el eşyaların alınıp satıldığı bit (bat) pazarı<br />
ile sadece alıcı <strong>ve</strong> satıcıların hanım olmasından<br />
dolayı karı pazarı adıyla bilinen pazarların olduğu<br />
da biliniyor. Bunun yanında bazı pazarlar,<br />
araba pazarı, balık pazarı, kuş pazarı, at (esb)<br />
pazarı, hayvan pazarı <strong>ve</strong> mal pazarı örneğinde<br />
olduğu gibi alınıp satılan hayvan, mal <strong>ve</strong>ya eşyaya<br />
göre ad almaktaydılar. Söz konusu hayvan<br />
pazarları arasında sadece büyük baş hayvanların<br />
karışık olarak alınıp satıldığı pazarlara Türkçede<br />
mal pazarı <strong>ve</strong>ya hayvan pazarı denirken Orta<br />
Asya’da yaygın olarak mal bazarı denir.<br />
Osmanlı döneminde pazarlara getirilen her türlü<br />
sebze, mey<strong>ve</strong>, mal <strong>ve</strong> eşyalar, gelişigüzel bir<br />
şekilde getirilemez <strong>ve</strong> satılamazdı. Öncelikle yetiştirilen<br />
her ürünün <strong>ve</strong> malın mevsimine güre<br />
fiyatı tespit edilirdi. Bu fiyatlar, ilgili yerin kadısının<br />
başkanlığında esnaf temsilcilerinin de içinde<br />
bulunduğu bir komisyonca tespit edilirdi. Bu<br />
tespite ‘narh’ adı <strong>ve</strong>rilirdi. Çarşı <strong>ve</strong> pazarlarda<br />
narhlara uyulup uyulmadığı ile kontroller ise kadının<br />
maiyyetindeki muhtesib adlı kimselerce yapılırdı.<br />
Muhtesib, maiyyetindeki kol oğlanlarıyla<br />
çarşı pazarı devamlı kontrol ettiğinden kadının<br />
en büyük yardımcısı idi. Kadıların narh <strong>ve</strong>rme<br />
<strong>ve</strong> fiatları kontrol etme görevleri, XIX. yüzyılın<br />
başlarına kadar devam etti. Narh işlerine bakmak<br />
üzere 1851’de Es‘ar Nezareti, 1854’te ise<br />
İhtisab Nezareti’ne bağlı Es‘ar Meclisi kuruldu.<br />
Ancak kısa sürede İhtisab Nezareti’nin ortadan<br />
kalkmasıyla narh işleriyle doğrudan şehremaneti<br />
ilgilenmeye başladı. Ancak zamanla sebze, mey<strong>ve</strong><br />
<strong>ve</strong> ardından ekmek hariç diğer maddeler üzerindeki<br />
narh kaldırılmaya başlanmış <strong>ve</strong> fiyatlar serbest<br />
piyasada belirlenir olmuştur.<br />
Mal <strong>ve</strong>ya eşyalar, gelişi güzel bir şekilde pazarlara<br />
girip çıkmazdı. Pazarların giriş <strong>ve</strong> çıkış<br />
yerlerinde görevli kimseler bulunurdu. Mesela<br />
hayvan pazarlarındaki uygulamalarda böyle bir<br />
sistem vardı. Çoğu defa pazarın her iki tarafında<br />
giriş <strong>ve</strong> çıkışların yapıldığı kapılarda görevlilerin<br />
hayvanları saymaları icap ediyordu. Zira pazara<br />
giren hayvan sayısına göre görevlilerce hayvan<br />
sahiplerinden bir para alınıyor <strong>ve</strong> karşılığında<br />
bir belge <strong>ve</strong>riliyordu. Benzer durum sadece Osmanlı<br />
coğrafyasında değil, bugünün Orta Asyası’ndaki<br />
pazarlarda da uygulanmaktadır. Nitekim<br />
Kırgızistan’daki mal pazarlarında hayvanlarını<br />
getirenlere, üzerine “möör” (mühür) basılmış bir