T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
UŞAK ARASTASI<br />
Uşak Ulu Camii’nin batısındaki alanda birbirinden<br />
bağımsız iki arasta vardır. Her iki arasta Özdemir<br />
mahallesinde, Mimar Sinan Caddesi’nde<br />
bulunmaktadır. Haşim Tümer, 1877’de <strong>ve</strong>fat eden<br />
Nafevîzâde Ebubekir Efendi’nin, Ulu Camii etrafındaki<br />
16 adet dükkânını bu camiye vakfettiğini<br />
belirtmiştir. Ancak bu dükkânların söz konusu<br />
cami çevresinde nasıl yerleştirildikleri <strong>ve</strong> mimari<br />
durumları hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.<br />
Tümer’in bahsettiği bu dükkânlarla,<br />
Ulu Camii’ye yakın olan İkinci Arasta arasında<br />
ilgi kurmak da güçtür. Çünkü Uşak’ta 1310<br />
(1894) tarihindeki büyük yangın, Ulu Camii’nin<br />
hemen kuzeyindeki Pekmez Hanı’ndan başlamış,<br />
muhtemelen poyraz yönünde çevreye yayılmıştır.<br />
Dolayısıyla arastaların bulunduğu alandaki<br />
binaların bu yangından zarar görmüş olabileceği,<br />
bu çevrede yangın sonrasında gerçekleşen<br />
imar hareketinden de anlaşılmaktadır. Bedesten<br />
(1901-1904), Paşa Hanı (1898) ile Halitoğlu Hanı<br />
(1894’den sonra) arastaların güney <strong>ve</strong> kuzeyinde<br />
yangından sonra inşa edilmiş binalardır. Buradan<br />
hareketle, arastaların 1894-1904 yıllarında<br />
inşa edilmiş olmaları muhtemeldir. Diğer binaların<br />
malzemesi, mimari elemanları <strong>ve</strong> süsleme<br />
özellikleri de yukarıda önerilen tarihi destekler<br />
niteliktedir. Gerçekleşen bu imar faaliyetinde,<br />
özellikle Uşak halılarının üretim <strong>ve</strong> pazarlanmasında,<br />
İzmir <strong>ve</strong> bu yolla batılılarla kurulan ticarî<br />
bağın önemli olduğu anlaşılmaktadır. Birinci<br />
arasta 1994’te, ikinci arasta ise 2003-2004 yılında<br />
onarım görmüştür.<br />
Kara Ali Camii’ye daha yakın olan arasta, Birinci<br />
Arasta olarak anılmaktadır. Planı dörtgendir.<br />
Arasta dükkânlarının açıklıkları sokağa bakacak<br />
şekilde düzenlenmiştir. Yapının doğu cephesinde,<br />
güneyden ikinci dükkânın, üçgen alınlığı <strong>ve</strong><br />
bunun ortasındaki yuvarlak penceresinden dolayı<br />
cephesinin ilk halini koruduğu, ancak alınlığa<br />
örülen tuğlalarla yukarıda ikinci katın elde<br />
edildiği, üzerinin marsilya kiremit kaplı çatı ile<br />
örtüldüğü anlaşılmaktadır. Diğer dükkânların<br />
sokağa bakan kısımları orijinalliklerini önemli<br />
ölçüde korumuştur. Bunlar birbirinden, kenger<br />
yapraklı <strong>ve</strong> volütlü başlıkları olan plastrlarla ayrılmaktadır.<br />
Plastrlar birbirlerine basıl kemer<br />
<strong>ve</strong>ya yay kemerle bağlanmıştır. Bazı dükkânların<br />
alanları, yapılan değişikliklerle büyütülmüştür.<br />
Binanın güneybatı köşesinde, kenger yapraklı<br />
başlığı olan bir döner sütun bulunmaktadır. Bu<br />
sütunun arastada meydana gelebilecek statik<br />
değişmenin habercisi olarak gerçekleştirildiği<br />
düşünülmektedir. Dükkânların içteki örtülerinin<br />
zamanla değiştiği, bazılarının betonarme, bir kısmının<br />
ahşap malzemeye dönüştüğü anlaşılmıştır.<br />
Orijinalliğini koruduğu düşünülen dükkânların<br />
iç örtüsü basık tonozdur. Buradan hareketle diğer<br />
dükkânların iç örtülerinin de basık tonoz olması<br />
muhtemeldir. Dükkânların örtülerinin dış<br />
görünüşleri seviye olarak birbirinden farklıdır.<br />
Bir bütünlük göstermeyen dış örtü Marsilya tipi<br />
kiremitle kaplanmıştır.<br />
Birinci Arasta ile Ulu Camii arasındaki bina<br />
İkinci Arasta olarak anılmaktadır. Bu arasta da,<br />
diğeri gibi dörtgen bir alana oturmaktadır. Bazı<br />
dükkânların kapladıkları alanları yapılan değişikliklerle<br />
farklılaşmış olmakla beraber hepsinin<br />
açıklıklarının sokağa bakıyor olması Birinci<br />
Arasta ile aynı anlayışta planlandığını gösterir.<br />
Bu planlamanın yanında dükkânların arası yine<br />
plastrlarla tespit edilmiş görünmektedir. Ancak<br />
buradaki plastrların başlıkları, daha çok korint<br />
başlığından esinlenerek yapılmıştır. Buradaki<br />
plastrlar birbirlerine köşeleri hafif yuvarlatılmış<br />
düz lentolarla bağlanmıştır. Yapının güney <strong>ve</strong> kuzey<br />
cephelerinde, saçaktan yukarı yarım daire biçiminde<br />
taşan alınlık bulunmaktadır. Bu alınlıkların<br />
her cephenin yukarısında olup olmadığını<br />
kestirmek şu an için zordur. Ancak kuzey tarafta<br />
yüzeyi boş iki tanesi kalmıştır. Güney cephesinde<br />
ise birbirine bitişik beş alınlık bulunmaktadır.<br />
Bunlar stilize edilmiş yaprak, çiçek ile kıvrık<br />
dallı bitkisel motifler olarak barok <strong>ve</strong> ampir<br />
üslûbun etkilerini taşırlar. Buradaki motiflerin<br />
asimetrik gerçekleştirildikleri gözlemlenmiştir.<br />
Binanın kuzeybatı köşesindeki iki katlı kısım<br />
hem kuzey hem de batı cepheyle ilişkilidir. Üslûp<br />
özelliğinden dolayı orijinal olması mümkündür.<br />
325