27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

KAYNAKÇA:<br />

Ömer Lütfi Barkan, “XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde<br />

Eşya <strong>ve</strong> Yiyecek Fiyatlarının Tesbit <strong>ve</strong> Teftişi Hususların Tanzim<br />

Eden Kanunlar I: Kanunnâme-i İhtisab-ı İstanbul el-mahrûsa”, Tarih<br />

Vesikaları, I/5 (Şubat1942), s. 326-340; Ömer Lütfi Barkan,<br />

“XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya <strong>ve</strong> Yiyecek<br />

Fiyatlarının Tesbit <strong>ve</strong> Teftişi Hususların Tanzim Eden Kanunlar<br />

II: Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa”, Tarih Vesikaları, II/7 (Haziran<br />

1942), s. 15-40; Ömer Lütfi Barkan, “XV. Asrın Sonunda Bazı<br />

Büyük Şehirlerde Eşya <strong>ve</strong> Yiyecek Fiyatlarının Tesbit <strong>ve</strong> Teftişi<br />

Hususların Tanzim Eden Kanunlar III: Sûret-i Kanunnâme-i<br />

İhtisab-ı Edirne”, Tarih Vesikaları, I/5 (İlkteşrin 1942), s. 168-<br />

177; Kanunname-i İhtisabı Bursa, Ankara 1963 (Bu kanunname<br />

aldukça eksik olarak yayınlanmıştır); Ziya Kazıcı, Osmanlılarda<br />

İhtisâb Müessesesi, İstanbul 1987.<br />

İlhan ŞAHİN<br />

malların idaresi ihtisab nazırı yerine muhtesibe<br />

<strong>ve</strong>rildi. 1838 yılında baskılar sonucu bu <strong>ve</strong>rgiler<br />

kısmen kaldırıldı. İhtisab teşkilatı 1854 yılında<br />

kalkınca bu kurum tarafından toplanan <strong>ve</strong>rgiler<br />

de kaldırıldı.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Cengiz Kallek , “Hisbe”, DİA, XVIII, s.133 vd.; Hülya Taş,<br />

“İhtisâb Mukâtaʻası Verilerinin Şehir Ekonomisi Açısından Anlamı:<br />

Ankara Örneği” UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler<br />

Dergisi, sy. 13, 2007/2, s. 412, 415; Suraiya, Faroqhi, Osmanlı’da<br />

Kentler <strong>ve</strong> Kentliler, çev. Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul 1994, s.87;<br />

İbrahim Erdoğdu, “Osmanlı İktisadi Düzeninde İhtisab Müessesesi<br />

<strong>ve</strong> Muhtesiblik Üzerine Bir Deneme”, OTAM, XI, Ankara 2000,<br />

s. 142, 143.<br />

İHTİSÂB RESMİ<br />

İhtisâb, Arapça’da “hesap etmek, saymak, yeterli<br />

olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden<br />

türeyen bir terimdir. İhtisâbla ilgilenen kişi de<br />

muhtesib (İhtisab Ağası)’dir. İhtisâbiye <strong>ve</strong>rgileri,<br />

adından da anlaşılacağı gibi, başlangıçta İhtisab<br />

Ağası adı <strong>ve</strong>rilen pazaryeri denetçilerine bir gelir<br />

sağlaması için konmuş olmakla birlikte bazı hallerde<br />

saraya ait oldukları kabul edilmiş <strong>ve</strong> hazine<br />

tarafından açık artırmaya çıkarılarak iltizama<br />

<strong>ve</strong>rilmiştir. Bu iltizama <strong>ve</strong>rilen İhtisab <strong>ve</strong>rgileri,<br />

üç kalemden oluşurdu. İlki İhtisab akçesi olup,<br />

şehir <strong>ve</strong> kasabalarda zanaat <strong>ve</strong> ticaretle uğraşan<br />

esnafın iş yerlerinin hacmi <strong>ve</strong> gücüne göre alınırdı.<br />

İkincisi, narh kesme <strong>ve</strong> başka yerden tüccarların<br />

getirdiği malın satışa sunulması sırasında<br />

alınan narhlık <strong>ve</strong>ya narh akçesidir. Üçüncü ise<br />

esnafın kurallara aykırı davranması sebebiyle<br />

alınan cerîmeler idi. Osmanlı <strong>ve</strong>rgi sistemi içinde<br />

tamamı niyabet rüsumu grubuna dahil edilen<br />

bu tür <strong>ve</strong>rgiler, bâd-ı hevâ diye adlandırılan <strong>ve</strong>rgiler<br />

arasında idi. Bu bağlamda İhtisab ağasının<br />

ilk işi, iltizamını aldığı yerin bütün han, hamam,<br />

dükkân gibi iş yerlerini o yerin kadı <strong>ve</strong> sancak<br />

beyi <strong>ve</strong>ya bunların <strong>ve</strong>killeriyle birlikte tespit etmektir.<br />

Akabinde beldenin durumu <strong>ve</strong> iş yerinin<br />

gücü nispetine uygun ihtisab resmi belirleyip bir<br />

defter hazırlardı.<br />

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla (1826) birlikte<br />

yeni tesis edilen Asakir-i Mansure-i Muhammediye<br />

ordusunun giderlerini karşılamak için yeni<br />

gelir kalemleri bulunmaya çalışıldı. Bu bağlamda<br />

ihtisab kurumunda da yeni düzenlemeler yapıldı.<br />

Bu düzenlemeye göre, ihtisab resmi içindeki<br />

damga, kantariye, yevmiye-i dekakin gibi <strong>ve</strong>rgilerin<br />

mikdarı arttırıldı, ruhsatiyye adıyla yeni <strong>ve</strong>rgiler<br />

ihdas edildi <strong>ve</strong> yed-i vahide (tek el) bağlanan<br />

M. Murat ÖNTUĞ<br />

İHTİYARÜ’D-DİN<br />

Ahilerin adları ile birlikte kullandıkları lakaplardan<br />

biridir. Osmanlı Beylği’nin ilk sultanlarından<br />

Orhan Gazi (ö. 1361) de bu lakabı, bir Ahi olarak<br />

kullandı.<br />

Lakap, her ikisi de Arapça olan “ihtiyar” <strong>ve</strong> “din”<br />

kelimelerinin birleşmesi ile oluşturulmuştur.<br />

İhtiyar, iki şeyden birini diğerine tercih etmek,<br />

seçip ayırmak, üstün tutmak, dilerse yapmak,<br />

dilemezse yapmamak, aklın hayırlı gördüğünü<br />

işleme gibi anlamlara gelmekte, zıddı ise kişiye<br />

seçme imkânı bırakmama, zorlama demektir. İki<br />

kavram birleştirildiğinde, “dinin üstün tuttuğu,<br />

dinin seçip farklı bir şekilde değerlendirdiği” anlamına<br />

gelmektedir.<br />

Orhan Bey’in bu lakabı kullandığını, meşhur<br />

seyyah İbn Battûta ifade etmiştir. Bursa’ya geldiğinde,<br />

Orhan Gazi ile görüşmüştür. Battuta, Ahilerden<br />

şed kuşanan bu Osmanlı hükümdarını,<br />

“Bursa’nın hâkimi Osmancıkoğlu İhtiyarü’d-din<br />

Sultan Orhan Bey” olarak tarif etmiştir. Yüzü çok<br />

güzel, çatık kaşlı, uzun boylu, göğsü <strong>ve</strong> omuzlarının<br />

arası geniş, heybetli <strong>ve</strong> vakur Orhan Gazi,<br />

Ahilerin kâmil insan özelliklerini taşımaktadır.<br />

Cömert, asil <strong>ve</strong> adildir. Affetmeyi se<strong>ve</strong>n, fethedilen<br />

yerlerde cami, medrese, kervansaray, imaret,<br />

tekke gibi sosyal nitelikli pek çok yapı vücuda getirilmesine<br />

<strong>ve</strong>sile olan birisidir. Bu <strong>ve</strong>sileyle halkın<br />

ibadet, eğitim, barınma, yeme içme ihtiyaçlarını<br />

zahmetsizce karşılamaya gayret ettiği için<br />

kendisi “İhtiyarü’d-din” diye nitelendirilmiştir.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Doğan Yörük, “Anadolu’nun Sağ Kolu Üzerinde Bir Durak: Ereğ-<br />

27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!