27.08.2015 Views

T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ​

1WQPJ6Jax

1WQPJ6Jax

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A h i l i k<br />

A n s i k l o p e d i s i<br />

58<br />

Urgancılar Çarşısı, dış örtü sistemi <strong>ve</strong> yükseklik<br />

bakımından diğer dükkân adalarından belirgin<br />

şekilde ayrılmaktadır. Diğer dükkân adalarının<br />

üzerileri 1870’den sonra taş tonozla kapatılmıştır.<br />

1935’de bu tonozlar yıkılmıştır <strong>ve</strong> 1989 çarşı restorasyonunda<br />

yeniden yapılmıştır. Ayrıca Urgancılar<br />

Çarşısı’nın zemini diğer dükkânlarınkinden<br />

daha düşük kottadır. Daha önce burada XIV. yüzyıla<br />

tarihlenen Asmalı Mescid yıkılmış, yerine bu<br />

mescid yapılmıştır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Ali Baş, Kayseri <strong>Ticaret</strong> Yapıları Üzerine Bir Araştırma, Kayseri<br />

1996; Mehmet Çayırdağ, “Kayseri’de Kitabelerinden XV. <strong>ve</strong> XVI.<br />

yüzyıllarda Yapıldığı Anlaşılan İlk Osmanlı Yapıları”, VD, sy. 13,<br />

Ankara 1981, s. 546; Osman Eravşar, Seyahatnamelerde Kayseri,<br />

Kayseri 2000; Fernaz Öncel, Geleneksel <strong>Ticaret</strong> Dokusu İçinde<br />

“Kayseri Hançerli Sultan Vakfı Bedesteni”nin Koruma Sorunları<br />

<strong>ve</strong> Değerlendirilmesi, Yıldız Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi Fen Bilimleri<br />

Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007.<br />

Fernaz ÖNCEL<br />

KAZZÂZ<br />

İpek böceği kozalarını çözerek çıkaran <strong>ve</strong> dokumacılıkta<br />

kullanılacak hale getiren <strong>ve</strong> işleyen<br />

ipekçi esnafı “kazzâz” <strong>ve</strong>ya “harirci” gibi adlarla<br />

bilinirdi. İpekçi esnafı içinde yer alan ibrişimciler,<br />

kalınca bükülmüş ipek ipliği yaparlardı. Özellikle<br />

İran tarafında gelen ipek, Bursa’daki harirci esnafınca<br />

dokunurdu. İpek <strong>ve</strong>ya naylon tel üzerine<br />

burularak sarılan çok ince 24 ayar altın <strong>ve</strong> 1000<br />

ayar gümüş teller ile yapılan yöresel bir el sanatıdır.<br />

Altın <strong>ve</strong> gümüş tellerin sarılması sırasında,<br />

içte kalan ipek iplik kıvrak tutularak sarma işlemi<br />

yapılır. Kazzâzlık ürünlerinin başında kolye,<br />

küpe, bileklik, tespih <strong>ve</strong> tespih püskülleri yer almaktadır.<br />

İpekçiliğin İran’dan Anadolu’ya gelmesi Selçuklular<br />

zamanında oldu. I. Alâeddin Keykubad’ın<br />

Venediklilerle yaptığı ticarî antlaşmalardaki ihraç<br />

malları arasında ham <strong>ve</strong> işlenmiş ipek de zikredilir<br />

<strong>ve</strong> bu ipekler “Türk ipekleri” adıyla tanınırdı.<br />

İpekçilik, XVI. yüzyılın başında büyük bir gelişme<br />

gösterir, bir taraftan ipek ticareti, diğer taraftan<br />

ipekli dokumacılık Osmanlı ülkesinde büyük bir<br />

iktisadî gelişmeye ön ayak olur. XVI. yüzyılın ortasına<br />

doğru Osmanlı Devleti’nin geniş topraklara<br />

sahip olması <strong>ve</strong> zenginlik <strong>ve</strong> geçimin artmasıyla<br />

saray adamlarının <strong>ve</strong> halkın süslü <strong>ve</strong> ağır elbiseler<br />

giymek arzusuna uygun olarak ipekli dokumacılık<br />

çeşitlenmiş <strong>ve</strong> bu işle uğraşanlar ülkenin her<br />

tarafında çoğalmıştır. Başta Bursa olmak üzere,<br />

İstanbul, Edirne, Amasya, Denizli, İzmir <strong>ve</strong> Konya<br />

gibi yerlerde ipekli kumaş dokumacılığı artmıştır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Tuncer Baykara, Osmanlı Taşra Teşkilatında XVIII. Yüzyılda Görev<br />

<strong>ve</strong> Görevliler (Anadolu), Ankara 1990; Ahmet Aytaç, Geleneksel<br />

Türk El Dokumacılığı Sanatı, Konya 1999; Ahmet Aytaç, <strong>ve</strong><br />

diğerleri, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Türk El Dokumalarına<br />

Dair Önemli Kayıtlar, İstanbul 2014; Yusuf Ekinci, Ahîlik, Ankara<br />

2011, s. 313; Neşet Çağatay, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Konya<br />

1981, s. 115.<br />

M. Murat ÖNTUĞ<br />

KEÇECİ<br />

Keçe, yün materyalin sıcak <strong>ve</strong> ıslak bir ortamda<br />

dövülmesi neticesinde lifli yapının birbirine kenetlenmesi<br />

ile oluşan bir nevi kaba kumaş olarak<br />

tanımlanabilir.<br />

Selçukluların başkenti Konya’da da keçecilik<br />

önemli üretimlerden biri idi. Selçuklular döneminde<br />

kurulan Ahilik teşkilatının; esnaf <strong>ve</strong><br />

sanatkârlara yönelik olumlu çalışmaları; Osmanlı<br />

döneminde yerini Loncalara bırakmıştır.<br />

Keçeciler de loncalar arasında özel bir yere sahip<br />

olmuştur. Osmanlı Şenlikleri’nde çeşitli esnaf<br />

loncaları arasında keçecilere de yer <strong>ve</strong>rilmesi<br />

önemlidir. Günümüzde keçecilik, hammaddenin<br />

yeterli olmasına rağmen yoğun emek, zaman<br />

harcanması, elde edilen gelirin az olması, eskiye<br />

nazaran kullanım alanının sınırlı olması gibi nedenlerden<br />

dolayı Afyon, Şanlıurfa, Konya, Balıkesir,<br />

İzmir, Kars <strong>ve</strong> Erzurum’da biraz daha yoğun<br />

olmak üzere birkaç il de azda olsa hâlâ devam<br />

etmektedir.<br />

KAYNAKÇA:<br />

Oktay Aslanapa, Türk Sanatı El Kitabı, İstanbul 1993; Ahmet<br />

Aytaç, “Kırgızistan’da Bir Grup Halı <strong>ve</strong> Yanışlarının Anadolu<br />

Dokumalarıyla İlişkisi”, SÜ Selçuklu Araştırma Merkezi. I. Uluslararası<br />

Türk El Dokumacılığı Kongresi Bildirileri, Konya 2007,<br />

s. 8; Ahmet Aytaç, “Konyalı Keçe Ustası Celaleddin Berberoğlu”,<br />

Uluslararası Geleneksel El Sanatı Ustaları Sempozyumu, Ankara<br />

2011; Nejat Diyarbekirli, Hun Sanatı, İstanbul, 1972, s. 47; Cavidan<br />

B. Ergenekon, Tepme Keçelerin Tarihi Gelişimi Renk, Desen,<br />

Teknik <strong>ve</strong> Kullanım Özellikleri, Ankara 1999, s. 25.<br />

Ahmet AYTAÇ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!