T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
308<br />
İkinci bölümde Fütüv<strong>ve</strong>t-Erkân-Âdâb genel<br />
başlığı altında fütüv<strong>ve</strong>t, peygamberler tarihi<br />
açısından ele alınır. Bu bağlamda Hz. Adem’den<br />
Hz. Muhammed’e kadar on yedi peygamberden<br />
oldukça tafislatlı, diğer peygamberlerden ise<br />
kısaca bahsedilir. Bu arada Fütüv<strong>ve</strong>t ehlinin<br />
Türkçede kullanılan kavramlarının ilk olarak<br />
alp, sonra er <strong>ve</strong> yiğit, son olarak da Ahi olarak<br />
yaygınlık kazandığı anlatılır. Üçüncü bölümde<br />
fütüv<strong>ve</strong>tnâmelerde din, tasavvuf <strong>ve</strong> ahlak üzerinde<br />
durulur. Din <strong>ve</strong> tasavvufla ilgili kısımda<br />
vahdet-i vücut konusu geniş olarak ele alınır.<br />
Daha sonra merâtib-i erbaa (dört kapı), anasır-ı<br />
erbaa (dört unsur), fakr, kalp-gönül, tarikatlarla<br />
ilgili unsurlar; tarikatın şartları, makam, hal<br />
<strong>ve</strong> ahlaktan bahsedilir. Dördüncü bölümde Fütüv<strong>ve</strong>tin<br />
Türk Edebiyatındaki yeri, tesirleri <strong>ve</strong><br />
fütüv<strong>ve</strong>tnâmelerde edebî unsurlar hakkında<br />
bilgi <strong>ve</strong>rilir. Fütüv<strong>ve</strong>tnâmelerde geçen nesir unsurlarından<br />
biri olan efsaneler <strong>ve</strong> efsanelerden<br />
de örnekler sunulur. Sonuç olarak ise Fütüv<strong>ve</strong>t<br />
teşkilatının yapısı, düşünce sistemi <strong>ve</strong> edebiyatla<br />
münasebetinin değerlendirilmesi yapılır.<br />
Eser, fütüv<strong>ve</strong>t ehli hakkında bundan sonra<br />
yapılacak araştırmalar için sağlam bir zemin<br />
oluşturması bakımından önem taşır.<br />
Salih GÜLERER<br />
TÜRK EMEK NURU<br />
(İLK ÇAĞLARDAN<br />
GÜNÜMÜZE<br />
ESNAF VE<br />
SAN‘ATKÂRLAR TARİHİ)<br />
Cemal Kutay tarafından İstanbul Esnaf <strong>ve</strong><br />
Sanatkârlar Birliği’nde 24.01.1975 tarihinde<br />
<strong>ve</strong>rilen konferans metninin yayımlanmasından<br />
oluşan bu eser, Türklerin kurdukları devletlerde<br />
sanata <strong>ve</strong> sanatçıya <strong>ve</strong>rdiği önemi örneklerle<br />
ortaya koyar. Bu bağlamda geçmişten günümüze<br />
Türk sanatının özgün eserleri ile bunları yapan<br />
sanatçıların Türk kültürünün temel unsurlarını<br />
ustaca gösterdiği ifade edilir.<br />
Eserde Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan<br />
itibaren güçlü <strong>ve</strong> teşkilatlı bir ordu düzenine<br />
sahip olduğu <strong>ve</strong> bu sayede Avrupa içlerine<br />
kadar yayılma başarısı gösterdiğinden bahsedilir.<br />
Akabinde Avrupa, sanayi devrimi ile ekonomik<br />
alanda büyük gelişmeler gösterince bunun<br />
gerisinde kaldığını geç fark eden Osmanlı devlet<br />
adamlarının, yabancı ülkelerden uzmanlar getirmeye<br />
başladıkları ifade edilir. Bunlar milli bir ordunun<br />
teşekkülü konusunda önemli çalışmalar<br />
yapar. XIX. yüzyılın modern iki ordusu Nizam-ı<br />
Cedit <strong>ve</strong> Asakir-i Mansure-i Muhammediyye<br />
Anadolu’nun esnaf <strong>ve</strong> sanatkâr ailelerinin çocuklarından<br />
teşekkül ettirilir. Neticede, milli ordunun<br />
temeli devşirme sistemi sonrası temel <strong>ve</strong> ana<br />
kaynak olan Türk unsurlarından oluşturulur.<br />
Bunun sebebi ise temeli Türk olan bütün tarikatlarda<br />
mürşitlerin birer sanat sahibi olmasıyla<br />
izah edilir. Türk tarikatlarını diğer Müslüman<br />
ülkelerin tarikatlarından ayıran önemli faktörün<br />
Türk tarikatlarının mürşitlerinin aynı zamanda<br />
emek nurunu da temsil ettiğine dikkat çekilir.<br />
Türklerdeki Esnaf <strong>ve</strong> loncaların temelini ise Ahilik<br />
<strong>ve</strong> fütüv<strong>ve</strong>t teşkilatı oluşturur. Fütüv<strong>ve</strong>tin bir<br />
devlet nizamı haline geldiği <strong>ve</strong> meslek mensuplarının<br />
iffet, emanet, şefkat, sanat <strong>ve</strong> zanaat gibi<br />
beş ana unsura sahip olduğu vurgulanır. Eserde<br />
Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne<br />
uzanan altı yüz elli küsur yıllık zaman diliminde<br />
meslek <strong>ve</strong> meslek erbabına <strong>ve</strong>rilen değer dönemin<br />
devlet yöneticilerinden örneklerle ortaya konulur.<br />
Özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk<br />
ekonomisini güçlendirmek için yapılan fabrika<br />
<strong>ve</strong> diğer tesislerin açılışlarında Atatürk’ün yaptığı<br />
konuşmalara yer <strong>ve</strong>rilmesi Osmanlıdan Cumhuriyete<br />
konunun öneminin daha iyi anlaşılması<br />
bakımından gayet dikkat çekicidir.<br />
Eserde Osmanlı ekonomisini ayakta tutan iki<br />
temel unsur bulunduğu belirtilir. Bunlardan ilki<br />
Türk cemiyetinin çözülmesini engelleyen <strong>ve</strong> Avrupa<br />
karşısında onu ayakta tutan esnaf <strong>ve</strong> lonca<br />
teşkilatıdır. Diğeri vakıf müessesesidir. Esere<br />
bundan dolayı Türk Göz Nuru, Türk Emek Nuru<br />
adı <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
M. Murat ÖNTUĞ<br />
TÜRK İKTİSAT TARİHİ<br />
Ahmet Tabakoğlu tarafından kaleme alınan kitap<br />
(İstanbul 2003), 376 sayfa olup, iki cilt halinde