T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
1WQPJ6Jax
1WQPJ6Jax
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A h i l i k<br />
A n s i k l o p e d i s i<br />
felek-âşûb, karnâme, lâlezâr” gibi başlıklar altında<br />
kaleme alınmıştır. Agâh Sırrı Le<strong>ve</strong>nd, Türk<br />
edebiyatında 46 adet şehrengîz tespit etmiştir.<br />
Osmanlı edebiyatında bu türün ilk örnekleri XVI.<br />
yüzyılın başında (1512) Mesihî’nin yazdığı Şehrengîz<br />
der medh-i evvânân-ı Edirne adlı Edirne<br />
Şehrengîzi ile Zatî’nin yazdığı Şehrengîz-i Edirne<br />
(1512) isimli eserleridir. Bunları Çorlulu Kâtib’in<br />
İstanbul <strong>ve</strong> Vize Şehrengîzi (1513) <strong>ve</strong> Taşlıcalı<br />
Yahya’nın İstanbul <strong>ve</strong> Edirne Şehrengîzleri (1522)<br />
izlemektedir.<br />
Eserlerin giriş bölümünde tevhîd, münacat <strong>ve</strong> na’t<br />
gibi başlıklara yer <strong>ve</strong>rildikten sonra şehir hakkında<br />
bilgi <strong>ve</strong>rilir <strong>ve</strong> şehir birkaç beyitle övülür. Bu<br />
bölümden sonra da şehrin mahbûbları yani ileri<br />
gelen sevilen <strong>ve</strong> sayılan insanları övülür <strong>ve</strong> tanındıkları<br />
yönleriyle tasvir edilir. Bu bölümde mahbupların<br />
vücut yapıları ile icra ettikleri mesleklerden<br />
de bahsedilir. Şehrengîzler, İstanbul, Edirne<br />
<strong>ve</strong> Bursa başta olmak üzere Osmanlı topraklarındaki<br />
birçok şehir için kaleme alınmıştır.<br />
Türk Edebiyatına muhteva açısından bakıldığında<br />
çeşitli şehrengîz çalışmalarından söz edilir. Bunlardan<br />
ilki tek bir güzele ait olup hasbihal <strong>ve</strong>ya<br />
sergüzeştnâme tarzında yazılan <strong>ve</strong> şehrin tasvirine<br />
yer <strong>ve</strong>renlerdir. Çorlulu Kâtib’in İstanbul ile Vize<br />
hakkında 919 / 1513’te kaleme aldığı şehrengîzle<br />
Enderunlu Fâzıl’ın Defter-i Aşk adlı eseri böyledir.<br />
Daha yaygın olan ikinci tip sehrengîzlerde<br />
ise çoğunluğunu esnafların oluşturduğu “Evsâf-ı<br />
Hûbân” başlığında meslek <strong>ve</strong> esnaf tanıtımı ele alınır.<br />
Bu tip şehrengîzlerde şehrin tabii <strong>ve</strong> tarihî güzelliklerinden<br />
kısaca söz edildikten sonra şehrin<br />
güzel görünenleri tasvir edilir. Mesîhî’nin Edirne<br />
Şehrengîzi, İsmâil Belîğ’in Bursa Şehrengîzi, Enderunlu<br />
Fâzıl’ın Çenginâme’si ile Zenannâme’si<br />
<strong>ve</strong> Ravzî’nin Edincik Şehrengîzi bu türdendir. Bir<br />
üçüncü tip ise Lâmiî Çelebi’nin Bursa Şehrengîzi<br />
<strong>ve</strong> Nâzikî’nin yine Bursa’yı ö<strong>ve</strong>n manzumesi gibi<br />
bir şehrin sadece gezip görülmeye değer doğal güzelliklerini,<br />
tarihî mekânlarını <strong>ve</strong> sosyal özelliklerini<br />
öne çıkaran şehrengîzlerdir.<br />
Esnaf tanıtımına ağırlık <strong>ve</strong>ren şehrengîzlere örnek<br />
olarak Ravzî’nin Edincik Şehrengîzi’nde dokuzuncu<br />
bentten itibaren her bentte bir “güzel”<br />
olmak üzere 95 kişi meslekleriyle beraber tanıtılmıştır.<br />
Bu şehrengîzde geçen meslek isimleri kılıcçı,<br />
bakkal, börekçi, kasap, bâfende/dokumacı,<br />
sanatkâr, neccar, helvacı, suhte, berber, dellak,<br />
baçmakçı <strong>ve</strong> bende/hizmetçi olarak yer alır. Kasaptan<br />
bahsederken: Biri Turmus Bali’dür kasablık<br />
san‘at ana / Dahı koyunda yaraşur kuzıdur ol<br />
bì-<strong>ve</strong>fa dizeleri gibi birçok meslek erbabı manzumda<br />
tanıtımı yerini alır. Dokumacı dizleri de<br />
şöyle başlar: Biri bir bâfendedür ismi Murad-ı<br />
bî-<strong>ve</strong>fâ / Hûb-rûlarda bulınmaz ana benzer pürsafâ.<br />
Bursa şehrengîzlerinde çoğunluğunu çarşı esnafının<br />
oluşturduğu toplam elli dört “hûbân”’a<br />
yer <strong>ve</strong>rildiği tespit edilmiştir. Şehrengîzler, Türk<br />
halk şiirindeki “esnaf destanlarının” divan şiirimizdeki<br />
karşılıklarıdır. XVI. yüzyılın başlarında<br />
yaşadığı sanılan halk şairlerimizden Ravzi<br />
Esnaf Destanı’nda destanın tamamında, sahaf,<br />
hakkâk, kâğıtçı, saatçi, kuyumcu, sarraf, aşçı,<br />
fırıncı, yemişçi, şekerci, helvacı, bakkal, kasap,<br />
tütüncü, kah<strong>ve</strong>ci, bezzâz, terzi gibi şehir esnafının<br />
güzelliklerini anlatır. Ravzî’nin Edincik’le ilgili<br />
muhammes şehrengîzinde, şahıslar tanıtılırken<br />
doğrudan <strong>ve</strong>ya dolaylı olarak o dönemde var<br />
olan bazı görev alanlarını <strong>ve</strong> serbest meslekleri<br />
tanıtılmıştır. Ayrıca bazı meslekler, o meslekle ilgili<br />
kavramlar etrafında o mesleklerin devrindeki<br />
icrası ile ilgili daha geniş bilgilere yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
Mesnevi tarzında yazılmış Nüvîsî Şehrengîzi, İstanbul<br />
için yazılmış en iyi şehrengîzlerinden biridir.<br />
Esnaf üzerine yazılan şiirlerin Anadolu’da eski<br />
bir geleneği Selçuklu döneminde, 588 (1192)<br />
yılında yazılmıştır. Farsça, Mecma‘u’r-rubâ’iyât<br />
adlı bir rubailer mecmuasından seçilerek aktarılmış<br />
bölümler arasında meslek erbabı <strong>ve</strong> adı<br />
<strong>ve</strong>rilerek kaydedilmiş; bazı erkekler üzerine söylenmiş<br />
rubailer de yer almıştır. Ahmet Ateş’in<br />
yayınladığı eserin fihristine göre kasap, kebapçı,<br />
külahçı, kemankeş, nakkaş, nalbant, boyacı,<br />
ekmekçi, seyis, saraç, sarraf, hallaç, terzi, hacamatçı<br />
üzerine şiirler vardır.<br />
İran edebiyatında benzer konular şehr-âşûb<br />
türü altında yazılmıştır. Yapılan araştırmalar,<br />
XVI. yüzyılda Farsçada bu türün artık gelenekselleşmiş<br />
olduğunu daha önceki yüzyıllarda bu<br />
tip şiirlerin yazıldığını ortaya koymaktadır. İran<br />
edebiyatında daha eskilere, X. yüzyıla kadar giden<br />
<strong>ve</strong> çarşı esnafına yönelik tasvirler içeren<br />
birçok rubai yazılmıştır. Bunlar ayrı eserler olarak<br />
ya da şairlerin divanları içinde bir bölüm<br />
olarak yer almıştır. Kumlu Vahidî’nin Tebriz,<br />
İsfahanlı Harfî’nin Gilan için yazmış oldukları<br />
şehr-âşûblar bunun en iyi örnekleri arasındadır.<br />
Kişilere değil, meslek erbabına yönelik olarak yazılmış<br />
aşk şiirleri olarak ortaya çıkan İran edebi-<br />
261