01.06.2013 Views

tıklayınız - Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği

tıklayınız - Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği

tıklayınız - Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

316<br />

PB-113<br />

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ İLE KARDİYAK RABDOMYOM VE ARİTMİ SAPTANAN BİR<br />

TUBEROSKLEROZ OLGUSU<br />

OSMAN AKDENİZ, ERDAL YILMAZ<br />

FIRAT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, ELAZIĞ<br />

Giriş:<br />

Çocuklarda primer kalp tümörleri oldukça nadirdir. Bu tümörler arasında en çok<br />

rastlananı rabdomiyomdur. Ekokardiyografi bu tümörlerin tanısında doğum öncesi <strong>ve</strong><br />

sonrasında oldukça değerli bir yöntemdir. Kardiyak rabdomiyomların en önemli özelliği<br />

spontan gerileme gösterebilmesidir. Sık birlikteliği nedeniyle kalpte rabdomiyom<br />

saptanan olgularda tuberoskleroz düşünülmelidir.<br />

Olgu Sunumu:<br />

Fetal kitle nedeniyle 32. gebelik haftasında fetal ekokardiyografi yapılmak üzere<br />

kliniğimize refere edilen 34 yaşındaki annenin öyküsünde ötiroid diffüz guatrı <strong>ve</strong> atnalı<br />

böbreğinin bulunduğu; gebelik takibinde fetal anomali saptanmadığı öğrenildi. Hastaya<br />

yapılan fetal ekokardiyografide her iki <strong>ve</strong>ntrikülde irili ufaklı çok sayıda rabdomiyomla<br />

uyumlu kitleler <strong>ve</strong> 3-4 atımda bir görülen prematüre atriyal kontraksiyonlar<br />

izlendi(Resim 1 <strong>ve</strong> 2).<br />

Fetal distres nedeniyle sezeryan ile 37. gebelik haftasında doğurtulan bebeğin fizik<br />

muayenesinde kalp hızı 152/dak <strong>ve</strong> kalp sesleri aritmikti. 3-4 atımda bir ek ses duyulan<br />

hastada üfürüm duyulmadı. Cildinde hipopigmente lezyonlar saptanan hastanın diğer<br />

sistem bakılarında patolojik bulguya rastlanmadı.<br />

Hastanın 24 saatlik holter monitörizasyonunda gün boyu 3-4 atımda bir prematüre<br />

atriyal kontraksiyon (Resim3) <strong>ve</strong> ekokardiyografisinde her iki <strong>ve</strong>ntrikül içinde <strong>ve</strong><br />

septumda en büyüğü 10,5*8,1 mm olan, atriyo<strong>ve</strong>ntriküler kapaklarda <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ntrikül<br />

çıkış yollarında darlık yaratmayan çok sayıda kitleler saptandı (Resim4). Yapılan<br />

kraniyal MR incelemesinde tuberoskleroz açısından anlamlı intensite artışı <strong>ve</strong> korona<br />

radiata düzeyinde sol paryetalde <strong>ve</strong>ntrikül içine protrude olan tuber görünümü izlendi<br />

(Resim5). Batın ultrasonografi <strong>ve</strong> göz muayenesinde patoloji saptanmayan hastanın<br />

kitleleri hemodinamiyi bozmadığı <strong>ve</strong> ciddi aritmilere neden olmadığı için cerrahi<br />

düşünülmedi. Hasta İkişer haftalık aralarla ekokardiyografik <strong>ve</strong> elektrokardiyografik<br />

olarak takip edildi. Şu anda 3 aylık olan hastanın son ekokardiyografisinde en büyük<br />

kitlenin 8,3*5,5 mm boyutunda olduğu <strong>ve</strong> atriyal ekstra vurularının azaldığı izlendi.<br />

Tartışma <strong>ve</strong> Sonuç:<br />

Bu olgumuzla prenatal dönemde fetusların intrakardiyak kitleler açısından<br />

değerlendirilmesi, bu kitlelerin doğum sonrası dönemde <strong>ve</strong>ntrikül çıkış yollarında<br />

darlığa yol açarak hemodinamiyi bozabileceği, prenatal <strong>ve</strong> postnatal dönemde<br />

hayatı tehdit edici aritmilere sebep olabileceği <strong>ve</strong> kardiyak kitle saptanan hastaların<br />

tuberoskleroz açısından araştırılması gerektiğini hatırlatmak istedik.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!