12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Djvısrt cl lndiv)id Böhmmitş ve Bünuıfcşmiş Avı tıpa, 1945-1991 2143<br />

dece bir <strong>Avrupa</strong> bağlamı içinde çözülebileceğiydi. 17 Bazıları karmaşanın ortasında<br />

Birleşik Krallığın üç yüzüncü yıldönümünü kutlayıp kutlayamayacağmı<br />

merak ediyordu.<br />

Fransa, İtalya, Batı Almanya ile Büyük Britanya (her birinin nüfusu elli<br />

milyonun üzerindeydi) Batı <strong>Avrupa</strong>'nın en büyük devletleriydi. Küçük ülkeler<br />

güçlerini en iyi şekilde bölgesel birlikler oluşturarak ortaya koyabilirlerdi. Belçika,Hollanda<br />

ve Lüksemburg savaş sonrasından başlayarak resmi olmayan bir<br />

yolla işbirliğine girmiş durumdaydı; Benelüks Ekonomik Birliğinin kuruluşunu<br />

1958'de tamamladı. Etnik anlaşmazlıklar içinde olan Belçika 1971 yılında<br />

kendini üç özerk bölgeden (Flandres. Brüksel ve Valonya) oluşan bir federal<br />

birliğe dönüştürdü. İskandinavya bölgesinde NATO üyeleri olan Danimarka,<br />

Norveç ve İzlanda, berikisi de tarafsız olan isveç ve Finlandiya ile 1953'te kurulan<br />

Kuzey Konseyinde birleştiler. Bu ülkelerde iç politikayı sosyal demokrasinin<br />

değişik akımları belirledi. Bir genelleme ile söylemek gerekirse, devlet ne<br />

kadar küçükse nihai <strong>Avrupa</strong> birliğinden alacağı pay o kadar büyüktü.<br />

Çevresel olmasına karşın <strong>Avrupa</strong> faşizminin yok oluşu yavaştı. Portekiz'deki<br />

Salazar rejimi 1974'e kadar ayaktaydı. Franco rejimi İspanya'da<br />

1975'te Caudillo'nun ölümüne kadar yaşadı. Kıbrıs'taki mücadele nedeniyle<br />

derin ayrılıklar içinde olan Yunanistan'da iktidar 1967-1974 arasında bir albaylar<br />

cuntasının eline geçmişti, İspanya'nın faşizmden demokrasiye geçişi göreceli<br />

olarak daha az sorun ortaya çıkardı. 1960'ların başında yapılan bir ekonomik<br />

reform istikrarlı olarak birçok çelişkiyi yumuşatmıştı. Kral Juan<br />

Carlos'un kişiliğinde monarşinin yeniden canlandırılışı çok önemli bir politik<br />

önderlik kaynağı sağlamıştı ve İspanya'nın Batı <strong>Avrupa</strong> kurumlarına katılması<br />

gerektiği yönünde güçlü bir kamuoyu vardı. Amerikan desteği de bir başka etkendi.<br />

Sonuçla, Brüksel ile Madrid arasında yapılan uzun ve nazik görüşmeler<br />

yoluyla ispanya 141. oturumda, NATO'ya girişinden bir yıl sonra, 1983'te<br />

AET'ye katılmayı hak etti. Kasvetli öngörülerin varlığına karşın sözümotıa geri<br />

bir ekonominin bütünleşmesinin neredeyse sorunsuz olabileceği kanıtlandı.<br />

Batı <strong>Avrupa</strong>'nın kültürel yaşamı politik liberalizm, teknolojiyle kitle iletişiminde,<br />

özellikle televizyonla gerçekleşen büyük ilerleme ve Amerika'dan ithal<br />

edilen deprem dalgalan tarafından belirlendi. Etkinin boyutu geleneksel<br />

sınırlamaların gevşemesiyle bir dereceye kadar ulusal özelliklerin çözülüşünde<br />

görülüyordu. Sanat ile bilimin özgür olduğu kuşku duymaksızın kabul edildi.<br />

Görüşlerde çoğulculuk kural oldu.<br />

Felsefede Martin Heidegger (1889-1976) ile Jean Paul Sartre'ın (1905-<br />

1980) varoluşçuluğu savaştan sonra moda olurken, İngilizce konuşan dünyada<br />

Ludwig Witigenstein'in (1889-1951) izleyicileri mantıksal pozitivizmin diğer<br />

bütün felsefeleri gereksiz hale getirdiğini düşündüler. Fransa'da Jacques<br />

Derrida (d. 1930) ve onun yapıbozumculuk yönteminin taraftarları bütün rasyonalist<br />

düşüncenin bir tarafa bırakılabileceğini ve anlamsız olduğunun gösterilmesini<br />

ileri sürdüler. Gramsci, Lukacs ve Bloch ile onların eleştirmenleri<br />

arasında yürütülen ve "Büyük Karşılaşma" olarak adlandırılan tartışmayı getiren<br />

Marksizm, yirmi otuz yıl boyunca entelektüel çevrelerde gündemde kaldı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!