12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ı, böylece daha çok Başbakan Willy Brandl'ın Ostpolitik'} için gerekli yolları<br />

hazırlayan Alman Kilisesinin başarılı çabası sayesinde çözülmeye başladı.<br />

1969'da başlayan OsipoîiO/î veya "Doğu Politikası" tutarlı, kısa, ona ve<br />

uzun vadeli amaçlara dayanıyordu. Acil durumda. Brandt Çekoslovakya'nın<br />

işgalinden sonra başlayan Doğu-Batı çıkmazına ara vermenin yollarını aradı.<br />

Federal Cumhuriyetin tam olarak tanınmasından beri. Batı Almanya, DDR ile<br />

ilişkisi olan hükümetlerle (SSCB dışında) herhangi bir ilişkiyi dışlayan sözde<br />

Hallstein Doktrinini uyguluyordu. Sonuç Almanya'nın hemen hemen bütün<br />

Doğulu komşularından yalmlmasıydı. Buzların çözülmesinden sonra Brandt<br />

DDR ve Sovyet bloğunun diğer üyeleriyle modus vivendi yapmanın yollarını<br />

aradı. On, yirmi belki de oıuz yıl boyunca Ban ile Doğu Almanya arasında gelişen<br />

ilişkilerin Doğu Berlin'deki rejimi yumuşatacağını ve nihayetinde uzlaşmaya<br />

götüreceğini umdu. Ostpolitiken ilk iki başarısında amaçlarına ulaştı.<br />

Üçüncüsünde umulanın tersi bir sonuç yaşandı. Gerçeklen Brandl'ın Almanya'nın<br />

yeniden birleşmesini bekleyip beklemediği kesin olmamakla beraber,<br />

bir seferinde "Yeniden birleşme. Alman siyasal yaşamının bir yalanıdır" demişti.<br />

Bununla beraber, uluslararası sahnede Willy Brandl'ın varlığı bir hayli etkili<br />

olmuştur. Dogıı <strong>Avrupa</strong> açıkça barışçıl niyetler taşıyan sosyalist bir Alman<br />

Başbakanının fikrine koşullanmamışıı. Lübeckli bir tezgâhtar kızın gayrimeşru<br />

çocuğu olarak doğan Brandt (Hebert Fraham 1913-1992) mümkün olan her<br />

toplumsal dezavantajın üstesinden gelebilirdi. Savaş sırasında Norveç'te yaşadıktan<br />

ve Nazilere karşı savaştıktan sonra kusursuz bir demokrat kimliğe sahipti.<br />

Daha da önemlisi, 1957'den 1963'e kadar Balı Berliıı Belediye Başkanı<br />

olarak komünizme karşı sadıkane direnişiyle ünlendi. Ağustos 1970'te Moskova'da<br />

göründüğünde, böylece Wehrmacht yenilgisinden yirmi beş yıl sonra<br />

büyük bir elki bıraktı. Aralık ayında Polonya'da Varşova Gettosu savaşçıları<br />

anilinin önünde dizlerinin sızladığını hisseıtiğinde, uzun süre unutulmayacak<br />

duygusal bir jestte bulundu. Doğu Berlin'de önerilerine karşı konulamadı. Üç<br />

yıl içerisinde Alman-Sovyet İşbirliği Anlaşmasını (1970), Almanya'nın kaybettiği<br />

toprakların sınırını belirleyen bir Alnıanya-Polonya Anlaşması (1970) ve<br />

1973'te DDR ile birbirlerini karşılıklı tanıyan bir anlaşmayı imzaladı. Demir<br />

Perde ve Berlin Duvarı yıkılmadı; gerçekten onlara yeniden hayata başlama<br />

şansı verildi. Almanya sorunu çözülmedi; ama istikrarlı bir ilişki çerçevesine<br />

oturtuldu. Brandl'ın muhafazakâr muhalifleri onu Almanya'nın doğum hakkını<br />

ele vermekle suçladılar. Yanıtı "halihazırda kumarda kaybedilmeyen bir şeyi<br />

kimse ele vermiş sayılmaz" idi.<br />

Tarihçiler, Batı Almanya'nın Osfpolilik'nin <strong>Avrupa</strong>'nın bölünmüşlüğünün<br />

uzamasına hizmet edip etmediğini ya da sonunda yeniden birleşmeye götürecek<br />

süreci, küçük düşürücü uzlaşmalar yoluyla başlatıp başlatmadığını daima<br />

tartışacaklar. Aslında iki yorum da özel değil. Gelecek on yılın rengini bu belirledi.<br />

DDR boykotuna son verilmesi, Federal Hükümeti, görünür bir getirişi<br />

olmayan ve bir seri karanlık operasyonlarla (Doğu Berlin'in büyük fidyeler<br />

karşılığında satışını yaptığı siyasi mahkûmlarla skandal ticareti yapmak gibi)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!