12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

du. Örneğin 1495'te Roma hukuku ReichUammergericht, yani Alman İmparatorluğu<br />

Yüksek Adalet Mahkemesince benimsendi. Etkisi geniş oldu. İmparatorlukta<br />

iktidarın gittikçe parçalandığı düşünüldüğünde, bu durum bütün<br />

prenslerin kendilerini tek yasama organı olarak görmelerini ve bu sırada yaşamın<br />

bütün alanlarının hukuk konusu yapılmasını teşvik etmiştir. Alman<br />

Rechtstaat, yani "kanun devleti" Baden'deki ünlü sokak levhasına yansıyan anlayışı<br />

geliştirecekti: "Bu yolda seyahat etmek serbesttir." 52<br />

Yalnız ingiltere kendi örf hukukuna bağlı kaldı. İngiltere'de Ren'in batısındaki<br />

öteki ülkelerdeki gibi, hukukun sustuğu yerde yurttaşın özgür olduğu<br />

kabul ediliyordu. Fransa, kraliyet ordonnance* ve merkezi parlamentonun artan<br />

iktidarı dışında, kuzeyde geleneksel hukukla Midi'deki Roma hukuku arasındaki<br />

bölünmeyi yaşamaya devam etti.<br />

Birçok ülke erken tarihlerde yoğun değiştirme faaliyetine girişmişti. Kastilya'da<br />

sonraki ispanyol hukuk geleneğini oluşturan Leyes de las Siete Pariidas<br />

(1264-1266), örneğin Polonya'da Büyük Casimir'in kararlan (1364) ve Dygestö<br />

(1488), Litvanya'da Casimir Jagiellon'un Sudiebnift'i (1364) gibi aynı amaçlara<br />

hizmet ediyordu. Polis gücünün yokluğunda zorlama zayıf kalıyordu. Kanun<br />

kaçakları her yerdeydi. Dolayısıyla tutuklananların cezalandırılması<br />

şiddetli ve ibret olma şeklindeydi. Asma genellikle kura ile meydanlarda yapılırdı,<br />

Sakatlamak dağlayarak veya el-kol keserek uygulanırdı ve toplumsal olarak<br />

caydırıcı olması hedeflenirdi. Devlet hukukuyla birlikte gelişen hapis ve<br />

para cezaları yoksul mahkûmlar için insanlık dışı koşullar doğurmuştu, çünkü<br />

mahkûmların bakımı için ayrılan kaynak çok azdı veya hiç yoktu.<br />

Ortaçağ eğitimi on iki ve on üçüncü yüzyıllarda atılan temeller üstünde<br />

kuruldu. Alfabe ve rakamlardan oluşan ilk eğitim konulan yaygın biçimde aile<br />

veya köy papazının gözetimine bırakılmıştı. Orta eğitim katedrallerin ve zaman<br />

içinde artarak kent meclislerinin destegindeydi. İçerik, öğrenciler arasında<br />

sayıları azalmış olsa da gene ruhban sınıfının eğitimine yönelikti. TVivium'un<br />

üç disiplini, gramer, retorik ve mantık temel programdı. Winchester<br />

Koleji (1382) veya Deventer Latince Okulu gibi kurumlaşmış eğilim yerleri<br />

uluslararası değilse de ulusal üne kavuşmuşlardı. İtalya ve Almanya'daki birçok<br />

büyük kentte ticaret okulları açıldı. On dördüncü yüzyıl Floransasında<br />

bin iki yü2 öğrencisi olan böyle altı okul vardı. Üniversiteler Latin Hıristiyan<br />

dünyasında on beşinci yüzyılda yaygınlaştı. Bunlar arasında Leipzig (1409), St<br />

Andrews (1413) ve Louvain (1425) önde geliyordu.<br />

Ortaçağ edebiyatı karakter olarak baskın biçimde dindardı, fakat chansons<br />

de geste ve bylirıy gibi dindışı gelenekler de gelişimlerini sürdürdü. Kitapların<br />

çoğu Latince veya Yunanca yazılıyordu. Çoğu yazıldıkları çevreyle sınırlı kaldı.<br />

Örneğin on beşinci yüzyılda, beş yüzyıl önce bir Alman rahibe olan Ganderdheimîi<br />

Hrotswitha tarafından yazılmış bir dizi Latince komedinin keşfi,<br />

ortaçağ edebiyatının bir bölümünün genel ilgi alanına giremediğini gösterir.<br />

Ama baladlar ve aziz yaşamları gibi yoğun popüler edebiyatı kısmen kadınların<br />

formel eğitim alamaması nedeniyle yerel dillerde gittikçe gelişiyordu. Popüler<br />

tiyatro kilise tarafından sahnelenen mucize oyunlarıyla başladı. Yeni gelişmeler<br />

geleceğe gebeyse de, dar çevrelerle sınırlıydı (Bkz. VII. Bölüm).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!