12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

arasında pagan kalınıılar, sapkın fikirler veya belirli dindışı görüşlere rastlamak<br />

şaşırtıcı değildir. Geleneksel ortaçağ bilimi geniş biçimde yüksek kültürle<br />

sınırlıdır. Popüler kültür, son kuşak ortaçağcıların ortaya koyduğu "yeni ortaçağın<br />

konusudur.<br />

Ortaçağı hayal etmeye çalışmak gerçekten güçtür. Tarihçiler yalnızca sahnede<br />

olanları değil, görünmeyeni de vurgulamak zorundadırlar. Fizik çevrede<br />

o zamandan bu yana sıradanlaşmış birçok görüntü, ses ve koku yoktur. Fabrika<br />

bacaları, arkadan gelen trafik sesi, suni hava kirliliği veya deodoranlar yoktur.<br />

Küçük yalıtılmış yerleşimler orman ve sıcağın baskısı altındadır. Kilise çanı<br />

veya inek böğürtülerinin, çöp ve odun ateşinin çıtırtısının doğal, fakat<br />

keskin kokulan arasında kilometrelerce öteden duyulabildiği bir sükûnet vardır.<br />

İnsanların bu çevreyi algılayışı, daha sonraki dönemlerde doğal ve doğaüstü,<br />

gerçek ve hayali, geçmişle hal arasında yaratılan ayrımdan yoksundur. Erkek<br />

ve kadınların duygularını iletecekleri araçlar sınırlıdır ve her türlü duygu<br />

benzer güvenle karşılanır. Melekler, şeytanlar ve ruhlar insanın komşusu kadar<br />

gerçektir. Geçen yılın kahramanı ile Kitabı Mukaddestekiler, insanın kendi<br />

ülkesinin kral ve kraliçeleri kadar yakındır (veya uzak). Dante'nin canlı bir<br />

insanın cennet ve cehennemde dolaşıp, her çağdan insanın, çürümemiş, farklılaşmamış,<br />

dağılmamış gölgeleriyle karşılaştığı hikâyesi kadar uygun ve açık<br />

bir anlatım olamaz.<br />

Ortaçağın zaman ve mekân bilinci bizimkinden kökten biçimde farklıdır.<br />

Zaman gün ve geceyle, mevsimlerin, ekim ve biçimin düzensiz hareketleriyle<br />

ölçülür. Sabit saatler ve takvimler kilisenin kutsal eli altındadır. İnsanlar o kadar<br />

yavaş seyahat etmekledirler ki, geleneksel coğrafya bilgisini sınama araçları<br />

yoktur. Kudüs üç kıtanın, Asya, Afrika ve <strong>Avrupa</strong>'nın ortasındadır, kıtalar<br />

Nuh'un oğullar Sam, Ham ve Yafes'e atfedilir. Kıtaların dışında her şeyi çevreleyen<br />

okyanus uzanır ve "okyanus çizgisi"niıı ötesinde gök ve yer karışıp anlaşılmaz<br />

biçimde bir olur İTEMPUS].<br />

Ortaçağın insan gövdesine gösterdiği ilgi onu kavrayışı kadar azdır. Sinirlerin,<br />

iskeletin, dolaşım, sindirim ve üreme sistemlerinin karşılıklı bağımlı işleyişini<br />

bırakın iç organlar bile açıkça ayırt edilmez. Gövdenin dört unsurun,<br />

dört halet ve dört karakterin muhLeşem bileşimi olduğu düşünülmektedir.<br />

Toprak, ateş, hava ve su, siyah ve sarı safra, kan ve balgamla eşleştirilir ve insanın<br />

melankolik, öfkeli, duyarlı ve sakin hallerinin nedeni olarak kabul edilir.<br />

Uzmanlık bilgileri çok yavaş gelişmiştir. On dördüncü yüzyıl başında doktorlar<br />

ölümden sonra teşrihe başlamışlar ve böylelikle kitaplar artmaya<br />

başlamıştır. Modini di Luzzi (1316) ve Guida da Vigevano'nun (1345) A«a/omifl<br />

kitapları bunlardandır. Ameliyatlar Guy de Chauliac'ın Chirurgicü'sı<br />

(1363) gibi kitapların yararını görmüştür. Kara Ölüm deneyinden sonra vebaya<br />

karşı gemilerin karantinaya alınması ilk kez Ragusa'da (Dubrovnik)<br />

1377'de, sonra Marsilya'da 1383'te uygulanmıştır.<br />

Hepsinden önemlisi, ortaçağ insanlarının cesur ve bağımsız düşünceyi<br />

engelleyen korku ve güvensizlikle dolu psikolojik bir ortamda yaşadıkları ileri<br />

sürülmüştür. Doğa güçlerine maruz kalmak, bitmeyen savaşlar, yaygın hay-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!