11.07.2015 Views

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

için “Türk tili”, “Türk Uygur tili” ifadesini kullanmıştır. 4 Kaşgarlı Mahmud’un“Divan-ı Lügati’t-Türk” adlı eserinde Uygurların Türk olduğu ile ilgili de birçokifade bulunmaktadır. Ancak Çinliler bu tarihî ve bilimsel gerçeği asla kabul etmezlerve hatta bugün çağdaş anlamda “Türk milleti” ve “Türk”ün mevcut olmadığınıileri sürerler. Onlara göre, Türkler Tang Sülalesi’nin son dönemlerindetarih sahnesinden çekilmiş olup, bugünkü “Türk” ve “Türk milleti” kavramlarıPan-Türkistler tarafından çarpıtılarak ortaya atılmış kavramlardır. 5 Çinliler UygurlarınTürk kimliğini kabul etmedikleri için, “Doğu Türkistan” coğrafi adını dareddetmektedirler. Çinlilerin bu söylem ve tutumu tamamen siyasi nitelikli olupgerçekleri asla değiştiremez.3. Bir medeniyetler havzası olarak Doğu TürkistanTarihî İpek Yolu’nun önemli bir kısmının geçtiği Doğu Türkistan, İslamiyet’tenönce Şaman, Hint ve Batı Yunan medeniyetlerinin kesiştiği bir noktada iken,Uygur Türklerinin 10. yüzyıldan itibaren Müslüman olmaları dolayısıyla İslam,Budizm ve Batı Hristiyan medeniyetlerinin de buluştuğu bir bölge durumunagelmiştir.Bu kültürel çevrenin etkisiyle Uygur Türkleri bu topraklarda kendilerine hasbir kültür yaratmış; Doğu Türkistan diliyle, diniyle, edebiyatıyla, sanatıyla Türkmillî kültürünün ocağı olmuştur. Söz konusu kültürel çevre, Türk kültüründe ilkyazılı edebiyatın, ilk yazılı hukukun, ilk kitap basma tekniğinin ortaya çıkmasınısağlamış; Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hacib, Hoca Ahmet Yesevi gibi büyükşahsiyetlerin yetişmelerine 6 ve 12 makam gibi bir müzik şaheserinin ortaya çıkmasınavesile olmuştur. İnsanlık tarihinin bir harikası olarak sayılan kariz kültürü,yani yer altı su kanalları da bu bölgede meydana getirilmiştir.Uygur Türkleri yerleşik düzene geçtikleri bin yılı aşkın tarihî süreçte eşi benzeriolmayan bir hoşgörü kültürü yaratmış, hiçbir yabancı kültürü yadırgamamıştır.Zamanı gelmiş Şamanlığa, zamanı gelmiş Mani dinine, zamanı gelmiş Hristiyanlığa,zamanı gelmiş İslam dinine inanmış ve bu dinlerin koruyuculuğunuyapmıştır. 5. ve 6. yüzyıllarda Hoten, Kuça ve Turfan, Budist kültürünün önemlimerkezleri hâline gelmişken; 8. ve 9. yüzyıllarda Turfan Budizm, Maniheizm veNasturi Hristiyanlığın önemli faaliyet alanı olmuştur. Budist ve Maniheist anlayışıyansıtan edebi eserler, tercüme eserler, Budist tapınak duvarlarına çizilen resimler14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!