11.07.2015 Views

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dou ria Mcadelei e iil olu urulular olduğu söylenmektedir. Bu uygulamanın bir sonucu olarak çok sayıda genç kızınintiharı da bir diğer Doğu Türkistan gerçeğidir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nünverilerine göre, her yıl Çin pazarında 20 bin civarında insan satılmakta olup, bukişilerin %90’ını kadın ve çocuklar oluşturmaktadır.Bütün bu veriler karşısında dünyadaki kadın örgütlerinin Doğu Türkistanlıkadınlar için yeterince ses çıkarmaması yadırganacak bir durumdur. Özelliklekadın hakları konusunda çalışma yapan sivil kadın örgütlerinin Doğu Türkistanlıkadınların yaşadıkları bu ihallerin son bulması için hazırlayacakları raporlar vedünya kamoyuna yönelik çeşitli çalışmalar, bu büyük sessizliğin yerini büyük birçığlığa bırakmalıdır.Sivil toplum kuruluşlarının Doğu Türkistan mücadelesi için yapabilecekleri11 Eylül’den sonra güvenlik endişelerine kurban verilen özgürlük ve insanhakları, yeni konumunu aramaktadır. Böyle bir ortamda ise, temel haklar ve özgürlükleriterörle mücadele konsepti ile ortadan kaldıran politikaların karşısındakitüm taraflara ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşmektedir. Sivil toplum,iktidarların tersine, dünyanın farklı bölgelerinde de olsa iyi niyetle ve ahlakitemelle hareket ettiğinde; farklı inanç ve düşünce grupları, kendi kriterleri ile veaynı neticede birleştikleri ve bu neticeyi örgütlü bir duyarlılıkla seslendirdiklerinde,insan hakları güvenli bir şemsiye olma imkânına kavuşabilir.Dünyanın gözleri önünde keyfî bir şekilde, yoğun insan hakları ihlalleri işleyen,kitlesel kıyıma varan katliamlar yapan Çin’in hâkimiyeti altında yaşayanDoğu Türkistanlılar için keyfî gözaltı ve tutuklama, işkence, yargısız infaz veidam, zorunlu kürtaj, kısırlaştırma, zorunlu göç, din eğitiminin yasaklanması, ibadetyasağı, kamu hizmetlerinden yararlanmanın kısıtlanması, AIDS gibi öldürücüve bulaşıcı hastalıkların yaygınlaştırılması, zorunlu/ucuz işçi olarak çalıştırma,çalıştırmak üzere göç ettirme, seyahat ve hareket özgürlüğünün kısıtlanması, haberleşmeve iletişimin engellenmesi gibi ihlaller söz konusudur. Sivil örgütlerinbu ihlallerin önlenmesine yönelik ortak tutumu, halkların vicdanında karşılığınıbulacak ve adaleti er geç sağlayacaktır.BM sisteminde sivil toplum kuruluşlarının rolünün etkili bir şekilde artmasıve insan hakları alanında yaşanan birçok problemin raporlarla ortaya konması,hükümetleri çözüme zorlamaktadır. Hükümetler, uygulamalarını düzeltmek du-207

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!