11.07.2015 Views

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

konularda hamilik imtiyazları sağlamaktadır. Çünkü kendilerini en nitelikli veÇin’in geleceği ve bütünlüğü için çalışan en istekli grup olarak görmektedirler.Bu, komünist dönemde egemen bir söylem değildi. Marksizm sosyal ayrımcılığısınıf esasına göre belirlemekteydi, bugün Çin’de olduğu gibi etnik temellibir uygulama söz konusu değildi. Marksist söylem ne bölgeselciliği, ne etnisizmine de herhangi bir sosyal tasnifi temel almaz. Zira felsefesinin temelinde bütüninsani çatışmaların kapitale sahip olmaktan kaynaklandığını söyler. Bugün Çin’de,bütün resmî belgelerde ve siyasi söylemde “Çin’in bütünlüğünü” korumanın zorunluluğunavurgu yapılmaktadır. Çünkü komünist ideoloji, Sovyetler Birliği’nindağılması ve ideolojik bir sistem olarak gerilemesiyle Çin’de reel etkisini kaybetmişve artık ulusal birliğin emniyet sibobu olmaktan çıkmıştır.Tarih boyunca hanedanlar ve farklı halklar arasında birçok iç çatışmanın yaşandığıÇin, etnik parçalanmadan ve hanedanlıklar arasındaki çatışmanın tekraryaşanması ihtimalinden uzak değildir. Bu nedenle Çinli resmî makamların DoğuTürkistanlıların protestolarını “ayrılıkçılık ve ayrılıkçılar” kavramları ile nitelendirmesigarip değildir. Yine aynı sebepten resmî söylemlerin ve sorumluların açıklamalarınınhep şu kavramlara vurgu yapması da garip değildir: “Çin birliği, ulusalbütünlük, tek millet, güçlü devlet, tek devlet, ulusal dayanışma, ülke birliğinimuhafaza, hoşgörü ve istikrar, kalkınma, gelişme, çağdaşlık...” Bunların karşılığıolarak kullanılan kavramlar ise “ayrımcılık, radikalizm, terörizm, yakıp yıkma, gericilik...”Gerçek şu ki, Çin Dışişleri Bakanlığı resmî sözcüsü Chen Gang’ın ifadesiile Doğu Türkistan meselesini Rusya’daki Çeçenistan gibi bir iç mesele olarakgören Çinliler, 5 Temmuz 2009’da Urumçi’de ayaklanma patlak verince çok büyükbir endişeye kapılmışlardır. Oysa bu sefer protestocuların tepkisi sadece iş hayatındakiayrımcılığa ve bölge insanını ikinci/üçüncü sınıf vatandaş olarak görensiyasi sisteme yönelikti. Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, olayların ardından partininmerkez komitesi ile gerçekleştirdiği toplantıdan sonra Çin televizyonunun08.07.2009 tarihli yayınında “kanunda belirtildiği üzere, olaylara karışanlara ağırcezalar” verileceği tehdidinde bulunmuştur. Çin Devlet Başkanı olayların şiddetindenve başkent Urumçi ve Kaşgar dışında diğer bölgelere de yayılmasından endişeetmiş ve şunu açıkça ifade etmiştir: “Zengin enerji kaynakları bulunan Sincanbölgesinde sosyal istikrarın sağlanması çok önemli acil bir görevdir.” 24 Çünkü bu64

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!