11.07.2015 Views

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

makamlar, mesela dini kullanma gibi herhangi bir gerekçe ile dinî özgürlükleriyasaklayabilmektedirler. Kitapçıkta yer verilen ifadelerden bazıları şu şekildedir:“Toplumun yapısına zarar verecek başkaca faaliyetlerin icrası…” veya “Ayrılıkçı veirticai unsurları doğuran…” ya da “İslam dinini araştırmaya yönelik yayınlananher türlü materyalde (buna haberler ve makaleler de dâhildir) dinle ilgili Marksistteorilerin teyit edilmesi, hükümetin ve partinin dinî politikaları ve sistemleriile paralellik arz etmesi zorunludur.” Sincan Yeniden Eğitim Departmanı müdüryardımcısının da imza koyduğu bir makalede bahsi geçen konular şu şekildedir: Çocukların her türlü dinî faaliyete katılması kanunlarla yasaklanmıştır.Resmî belgelerden birinde bu durum şu şekilde ifade edilmektedir: “Velilerin veyakanuni vasilerin çocukların dinî faaliyetlere katılmalarına müsaade etmesi yasaktır.”20 Dinî suçlar ve ulusal güvenliğe karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle gözaltınaalınan veya tutuklanarak hapsedilen Uygurların sayısında büyük artış olduğunugösteren belgeler bulunmaktadır. Verilen cezalar arasında, kötü bir şöhretiolan “çalışma kamplarında tekrar eğitim” cezası da vardır. Raporu hazırlayanlarınbelirttiğine göre; dinî hayatın kontrol altında tutulması ve müdahale edilmesioldukça kapsamlı uygulamalarla gerçekleştirilmektedir. Dinî faaliyetlerde bulunanlar,okullar, kültür kurumları, yayın evleri ve hatta Uygur halkından herhangibirinin dış görünüşü bile kontrol edilmektedir. Merkezî hükümet düzenli olarakbütün imamları değerlendirmeye tabi tutmakta, “öz eleştiri” oturumları yapmalarınızorunlu kılmakta, camileri kontrol altında tutmakta, dindar öğretmenleri veöğrencileri okullardan uzaklaştırmakta, düşmanca siyasi bir söylem var mı diyeedebiyat eserlerini kontrol etmekte ve Pekin siyasetine karşı hoşnutsuzluk ifadeeden her türlü eylemi “ayrılıkçı eğilim” olarak görmektedir. Bu sayılanların her biriÇin kanunlarına ve ulusal güvenliğe karşı işlenmiş, cezası idama kadar varabileceksuçlardır. Hükümetin ve partinin memnun olmadığı bir tarzda dinî hayatlarınıyaşamaya çalışan Müslümanlar hapse atılıp işkence görmekte, bazen de idamedilmektedir. Ayrılıkçı eylemlere karıştıkları iddia edilen kimselere karşı en ağırcezalar uygulanmaktadır. Etnik ve dinî azınlıkların işlerinin nasıl yürütüleceğini belirleyen bukanunları devlet sırrı olarak niteleyen kanunlar vardır. Konuyla ilgili Çin İnsanHakları Örgütü İcra Direktörü Sharon Hom şu yorumu yapmıştır: “Pekin, Uy-60

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!