11.07.2015 Views

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

dogu-turkistan-sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

(Sincan) dışında, bu bölgeye verecek bir isim bulamamışlardır. Bu isim, Avrupaorijinli sömürgecilik anlamı dışında tarihî, coğrafi veya kültürel bir anlam taşımamaktadır.Çünkü 19. yüzyılın başlarında mekanik çağın ve kapitalizm yayılmacılığınınortaya çıkması ile birlikte Avrupalı antropologlar ülkelerinin sömürgecilikkatarının önünü açtılar. Tıpkı Çin’in Doğu Türkistan için kullandığı isimgibi onlar da sömürmeyi hedefledikleri ülkeleri “tarihî olmayan topluluklar”, “ilkeltopluluklar” ve “tarih öncesi topluluklar” olarak niteleyen bir terimler paketikullanarak ülkelerinin Afrika ve Asya’da kolonileştirme faaliyetlerini kendilerincemeşrulaştırmaya çalıştılar. Bütün bu terimler yeni sömürgelere, saklı kalmış değerlihazinelere ve el değmemiş kaynaklara sahip “bakir topraklar” gözüyle bakanve oraları ele geçirme hakkına sahip olduklarını iddia eden sömürgecilerin uydurduklarıterimlerdir. Çin de Doğu Türkistan’a karşı aynı yöntemi kullanmaktadır.Kısacası, söz konusu terim Çinlilerin keşfettiği bir şey değildir. Daha önce Batılıve Doğulu güçlerin sömürüsüne boyun eğmiş bir ülkenin; Fransızlar, İngilizler veJaponlar gibi Çin’e saldıran büyük işgalci güçlerin eliyle ülkelerinde yerleşmiş olansömürgecilik kültüründen öğrendiği bir şeydir.Kadim dillere bakıldığında Çin’in bölge üzerinde hiçbir hakkı bulunmadığıaçıkça görülecektir. Müslüman tarihçilerin, coğrafyacıların, dilcilerin ve diğeryabancıların kitaplarında geniş bir şekilde Doğu Türkistan’dan isim ve yer olarakbahsedilmekte, bölge coğrafi özellikleri ile tanımlanmaktadır. Mesela bölge çeşitlikaynaklarda “nehrin ötesindeki topraklar” veya “Türklerin ülkesi” diye tanımlanmıştır.Bazı Arap ve Müslüman tarihçilerin ve seyyahların en meşhur eserlerinde butopraklardan uzun uzadıya söz edilmiş ve buralar çeşitli yönleriyle tanıtılmıştır.Bu müelliflerin ve eserlerinin bazılarını burada zikredebiliriz: Yâkût el-Hamevî(1178/1228), Mu’cemü’l-Büldân; Ahmed el-Belâzürî (öl. 891), Fütûhu’l-Büldân;Şemsüddin ed-Dimeşkî (öl. 1327), Nuhbetü’d-Dehr Fî Acâibi’l-Berri ve’l-Bahr;İbn Cerîr et-Taberî (838-923), el-Ümem ve’l-Mülûk; Mes’ûd Ebu’l-Hasen (896-957), Murûcü’z-Zeheb ve Meâdinü’l-Cevher; Ahmed Ya’kûbî (öl. 897), Kitâbü’l-Büldân; Muhammed Ebu’l-Kâsim b. Havkal (öl. 977), el-Mesâlik ve’l-Memâlik;Ebu’r-Reyhân el-Bîrûnî (973-1048), el-Âsâru’l-Bâkıye Ani’l-Kurûni’l-Hâliye;Ahmed el-Kalkaşendî (1355-1418), Subhu’l-A’şâ; İbnü’l-Esîr İzzüddin (1160-1234), el-Kâmilü Fi’t-Târîh. Batı’dan ise Cengiz Han’ın oğlu Kubilay ile çağdaşolan meşhur İtalyan seyyah Marco Polo’nun bölgeyi ziyaret ettiği görülmektedir.48

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!