01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

İstanbul’daki kapalı siteleri ele alan “Tam<br />

Size Göre” (“Perfectly Suited for You”, Solmaz<br />

Shahbazi, 2005) adlı video enstalasyonundaki<br />

ekranlardan birinde Kemer Country’de yaşayan<br />

bir hanımın konuşmalarını dinliyoruz: Güvenlik<br />

ve çocuklarının daha iyi eğitim olanaklarına<br />

sahip olmaları için hijyenik bir modernlik adına<br />

kent merkezinden kaçtığını anlatan ebeveyn için<br />

İstanbul tehlikeli, vahşi bir ormandan farksız.<br />

Bu cemaatin bir parçası olarak kazandığı yeni<br />

yaşam tarzını videoda ayrıntılarıyla anlatan Kemer<br />

Country sakininin söylediklerini dinleyince,<br />

temelde herhangi etnik, dini veya ekonomik gibi<br />

belirleyicilerin etkisiyle değil, özel bir kültürel<br />

cemaat oluşturma isteğiyle “bir araya gelme” arzusunu<br />

hissedebiliyorsunuz. Diğer yandan ise,<br />

oluşturulmuş bu cemaatin kente bakışında, kentin<br />

“öteki’”erini yeniden tanımladıklarına şahit<br />

oluyoruz. Kapalı siteler olgusundan hareketle<br />

kamusal alanda, özelleştirme, güvenlik, kimlik<br />

ve vatandaşlık gibi kavramların yeniden biçimlendiğini<br />

görüyoruz. Bir kente aidiyetten çok,<br />

ortak yaşam ve mülk üzerinden tarif edilen bir<br />

cemaate üyelik, kent ile aramızdaki kimlikleştirmeyi<br />

belirliyor. Bu noktada kent ile kent sakini<br />

(vatandaş) arasında çatışmalı bir tanımlamaya<br />

tanık oluyoruz. Bir yandan kent, içiçe geçmiş kültürleri<br />

ve etnik toplulukları barındırırken, diğer<br />

yandan kamusal alana katılım hakkı ve kentsel<br />

mekanı paylaşma, ulus-devlet söylemine dayanan<br />

vatandaşlık tanımına karşı garip bir pozisyon<br />

alıyor. Yeni küresel kentlerde, vatandaşlık tanımı<br />

“… normlar, pratikler, anlamlar ve kimlikler<br />

(kültürel)” üzerinden kuruluyor. Son yıllarda<br />

hızla yayılan ve sosyal ayrışmayı giderek artıran<br />

“kapalı sitelerin” rolü nedir Bu olguyu mekansal<br />

organizasyon ve sivil haklar bağlamında nasıl ele<br />

alırız Mekanın bio-politika ile yeniden organize<br />

olması ile kurgulanan kentsel söylemler, güvenlik<br />

ve kent içi sosyal haklarımızı nasıl dönüştürüyor<br />

Bülent Diken, makalesinde kapalı siteleri “arzu<br />

duyulan kamplar” olarak adlandırıyor. İtalyan<br />

felsefeci Giorgio Agamben, “kamp” kavramını biopolitik<br />

bağlamında “istisnai durum”un oluştuğu<br />

yerler olarak tanımlar. Agamben’e göre “kamp”,<br />

toplumda ortaya çıkan kriz ve anormal durum<br />

ile birlikte sıradan hukukun geçersiz kılındığı<br />

yerdir. Bireyin kontrol altına alınması ve siyasal<br />

haklarının elinden alınması istisnai halinin meşrulaştırıcı<br />

iktidarı ile gerçekleşir. Beden üzerinden<br />

farklı bir denetimin gerçekleştiği mekanlar olan<br />

“kamp”, iktidar ve bio-politik araçlar üreten bir<br />

mekan formu. Kampların fiziki kontrol (duvarlar,<br />

kameralar, güvenlikçiler) ve panoptik gözetim<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-119

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!