01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

landığını tespit etmişlerdir. Sarayın ve ordunun<br />

iaşesine ayrılmış emanetler bu tespitin dışında<br />

kalır; buralarda sabit depolama işlevi vardır.<br />

İstanbul’da ekonomik kontrol mekanlarının<br />

karakteri, bu mekanların -özellikle liman bölgesinde-<br />

kentin farklı bölgeleri arasında, ulaşım<br />

hatları ve çarşı bölgeleriyle, kısmen de konut alanlarıyla<br />

karışık bir düzende konumlanmalarıdır.<br />

Bir başka deyişle, kent içi akışlarla kent dışından<br />

gelenlerin çakıştığı bir mekansallık, kent çeperinin<br />

ve eşiğinin özelliğidir. Sözkonusu mekansal<br />

yapının kontrolü de başkent yönetimi için hayati<br />

bir uğraş alanı oluşturur. Bu bağlamda, kapan ve<br />

emanet yapılarınının mekansallığını ve konumlarını<br />

kentsel dokudan ayrıştırmak kolay değildir.<br />

Osmanlı’nın tartı ve dağıtım merkezleri olarak<br />

kapanların kentteki işlevleri ve yaygınlığı o kadar<br />

çeşitlidir ki, bunları modernleşme sürecinde tek<br />

bir dönüşüm çizgisiyle aktarmak mümkün değildir.<br />

Serbest ticarete geçişte sabit fiyatlandırmanın<br />

kaldırılması, vergilerin tarımsal ürün bazında<br />

alınmasının sonlanması ve toptancı tüccarların<br />

özel sektör olarak gelişimi ile beraber, devlet kapanlarının<br />

işlevi ve kapsamı dönüşür. 1850’lerden<br />

sonra, kapanların bir kısmı özelllikle liman<br />

bölgesinde yeni ekonomik sisteme göre tek bir<br />

gümrük emaneti altında birleştirilirken, diğerleri<br />

geleneksel çarşılar bünyesinde dağıtım merkezleri<br />

olarak mekansal varlıklarını sürdürürler.<br />

Modern kent planlamasında zabıta işlevi günlük<br />

tüketim malları özelinde “hal”lerde varlık bulur;<br />

günümüzde belediye hallerinde halen “kantar<br />

resmi” adıyla tartı vergisi alınmaktadır. Kapanlar<br />

ve haller arasındaki mekansal süreklilik ise kentin<br />

yayılım alanının ve ekonomik akışların sonlandığı<br />

yerlere bağlıdır. Modernleşme sürecinde Haliç’in<br />

avantajlı bir doğal liman olma özelliği ve bunun<br />

ekolojik olarak sonuna kadar tüketilmesinde,<br />

özellikle deniz yollarıyla gelen iaşe mallarının<br />

dağıtıldığı yerler belirgin bir süreklilik çizgisinde<br />

sabit kalır. Bu bağlamda özellikle meyve ve sebze<br />

işlevlerinde 1980’lere uzanan bir devamlılık söz<br />

konusudur. 1930’larda eski Odun kapanın arazisinde<br />

Sebze Meyve Hali inşa edilir ve ek yapılarla<br />

Unkapanı Köprüsü’ne kadar genişletildiği görülür.<br />

Bu süreklilik 1980’den sonra liman işlevlerinin<br />

Haliç’ten taşınması aşamasında önemli bir kırılmaya<br />

uğrar. Günümüzde Galata Köprüsü’nden<br />

Unkapanı Köprüsü’ne uzanan kıyı alanlarında yüzyıllarca<br />

süren ticari akışlardan çok azı kalmıştır.<br />

Ancak kıyıları kaplayan yol ve parkların gerisinde,<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-199

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!