01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

hiçbir aidiyet simgesinin egemen olamadığı, tam<br />

bir geçiş alanıydı.<br />

Şimdi yazının başındaki o örneğe dönelim:<br />

Örnekteki futbolcu işaret parmağı ile tribünleri<br />

gösterip, “şu muhteşem taraftarımıza teşekkür<br />

ediyoruz” diyordu. Eğer bu futbolcu, İnönü<br />

Stadyumu’nun o rastlantısallık ve geçiş ortamında<br />

aynı şeyi söylese gerçekten gülünç olurdu ve bu<br />

tümceyi anlayabilecek hiç kimse çıkmazdı. Futbolcunun<br />

tümcesi, Türkiye’deki stadyumların<br />

kulüplere kiralanması süreci ile birlikte, İnönü<br />

Stadyumu’nun merkezi konumunu yitirmesinin<br />

ardından anlam kazanmıştır ancak... Çünkü<br />

stadyumların kulüplere devredilmesi sürecinde<br />

(özellikle 1990’ların sonundan itibaren), bu kulüpler<br />

ele geçirdikleri stadyumlara yalnızca kendi<br />

taraftarlarını kabul etmeye başladılar. Rakip takım<br />

taraftarlarının maçlara gelebilme şansı en aza<br />

indirgenince, tüm tribünler “biz”leşti. “Ötekiler”<br />

stadyumun duvarlarının dışına sürüldü ve tribünleri<br />

işaret parmağı ile gösteren futbolcunun<br />

tümcesi de, günümüz futbol anlayışının bir parçası<br />

oldu.<br />

Açık Futbol Sahalarından Stadyumlara, Vefa<br />

ve Eyüp: Tribündeki “biz”i işaret etmek, kolektif<br />

duygulardan, homojen kitlelerden ve dayanışmadan<br />

söz açmak her ne kadar günümüz futbol<br />

anlayışının bir göstergesi ise de, bu durum aslında<br />

(daha önce belirttiğimiz üzere) Türk futbolunun<br />

geleneksel tavrıdır. Ulus kimliği, mahalle dayanışması<br />

ve cemaat rekabeti üzerine kurulmuş<br />

Türk futbolunda, tribünleri homojen bir “biz”<br />

olarak ilan etme alışkanlığı her zaman vardır.<br />

İstanbul’un futbol oynanan yerleri, İnönü Stadyumu<br />

yapılıncaya kadar, genellikle semtlerin ya<br />

da mahallelerin sahiplendiği sahalardı. Sonradan<br />

bu sahalardan bazıları gelişerek stadyumlara<br />

dönüşmüşlerdir. Bu yüzden buradaki maçlar da,<br />

bir ulus, bir mahalle, bir cemaat kimliğinin ve<br />

dayanışmasının açığa vurulduğu mücadeleler<br />

halinde geçmiştir. Örneğin, İstanbul’daki Vefa<br />

Stadyumu’nun, Eyüp Stadyumu’nun ve bugün<br />

Türkiye’nin en görkemli stadyumu olan Fenerbahçe<br />

Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nun temellerinde,<br />

hep eski semt sahalarının geniş düzlükleri uzanır.<br />

Ve buraların tarihleri de mahalleler, cemaatler<br />

ya da ulusal rekabetler üzerine gelişmiş olaylar<br />

ile doludur.<br />

Karagümrük semtindeki Vefa Stadyumu,<br />

Bizans İmparatoru II. Theodosius döneminden<br />

kalan Aetius sarnıcının içinde yer alır. 5. yüzyıl-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-340

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!