01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

Medeniyetler diyaloğu söylemine uygun sayısız<br />

fotoğraf karesi var İstanbul’da. Minare ve çan<br />

kulesi bir arada, bazen bir Sinagog, geri planda bir<br />

martı. Oysa kiliselerin, sinagogların bu fotoğraflara<br />

yansımayan yaraları var. 500 yıllık hoşgörü<br />

söylemleri, eşitlik ve laiklik referansları bu yaraları<br />

görünmez kılmaya yarasa da onları sarmaya<br />

gönüllü değildir.<br />

Sınırlamalar üzerine inşa edilmiş bir ortamda<br />

azınlık olmak bazı şeyleri yapamamak anlamına<br />

gelir. Kiliseye ek bina yapamamak, çan kulesini<br />

tamir edememek, kendi vakıflarına ait olan ama<br />

devlet tarafından el konulmuş malları geri alamamak,<br />

her an nasıl olmuşsa elde kalmış taşınmazları<br />

devlete kaptırmaya karşı koyamamak, okul<br />

kitaplarından silinmiş tarihlerini hatırlayamamak.<br />

Bu anlamda azınlık, nefes almak için gerekli<br />

olan mekandan ve anlamlı bir hayat sürmekten<br />

yoksun bırakılma halidir.<br />

İstanbul, etnik ve dini zenginliğe Türkiye’nin<br />

birçok ilinden daha tahammüllü. Ancak kimin<br />

azınlık olduğuna karar veren tek bir merci varsa,<br />

o da Lozan endeksli düşünen ulus-devlettir. Bu<br />

devletin kurumlarına göre azınlık kavramı sadece<br />

gayri Müslimler için kullanılmalı. Bunların arasında<br />

da sadece Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler<br />

azınlık haklarına sahipler. Azınlıklardan, farkılıktan,<br />

ötekilikten haz etmeyen bir devlet tarafından<br />

tanınmış olmak, haktan çok kontrol ve sıkıntı getirir.<br />

Ulus-devletin tahayyül ettiği ve de yok olmasını<br />

derinden arzuladığı resmi azınlıkların nüfusu<br />

bugün yüz bin dolayında olsa da, toplam İstanbul<br />

nüfusunun yüzde birini dahi teşkil etmiyor.<br />

Ancak ulus-devletinin kategorilerinden<br />

kurtulunca çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor:<br />

Kürtler, Bulgaristan Türkleri, Süryaniler, Yahudi<br />

dönmeleri, anadilleri Zazaca olan Dersimliler,<br />

Lazlar, Hatay ve Urfalı Araplar, yurdun her köşesinden<br />

gelmiş ve büyük şehrin görece özgürlüğünde<br />

ayakta kalmaya çabalayan travestiler.<br />

İstanbul’un semaları ve vicdanı giderek yükselen<br />

bayrak direkleri ve cami minareleri tarafından<br />

delinse de, İstanbulluların çoğunluğu bugün bir<br />

azınlığa mensup. Ulus-devletin hayalinde sadece<br />

yok olmaya mahkum azınlıklar görünse de, devletin<br />

ötesinde çoğunluk-azınlık ikileminden daha<br />

gerçek, gergin ve zengin bir dünya var.<br />

—Kerem Öktem<br />

>Etnisite, Sinagog<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-038

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!