01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

Cevami adlı kitapta görülür. İlk olarak orada bir<br />

Müslüman Osmanlı entelektüeli Ayasofya’nın<br />

tarihini efsanelerden arındırır ve kısaca anlatır.<br />

İstanbul’un geçmişinin “normalizasyon”u diye<br />

nitelenebilecek bir süreç belki de başlamaktadır.<br />

Ancak, 1820’lerden sonra Yunan bağımsızlık hareketinin<br />

yeni bir egemen Yunanistan’ın kuruluşuyla<br />

sonuçlanması ile birlikte ortam değişecektir.<br />

Ulusalcılıklar çağı gündeme gelmiştir ve İmparatorluğun<br />

uyrukları arasında kendilerini Bizans’ın<br />

devamı sayanlar ve bu savı vurgulayan güçlü bir<br />

Ortodoks Kilisesi vardır. Dolayısıyla, Osmanlı<br />

yönetici eliti tam da modern historiyografiyle ve<br />

bu arada Antikite ve sonrasıyla tanışırken, paradoksal<br />

olarak Yunan tebaya yönelik kuşkuyu<br />

da üretmeye başlayacaktır. Sözgelimi, Türkçede<br />

basılmış ilk Yunan tarihi metni olan Tarih-i İskender<br />

bin Filipos ile Yunanistan’ın bağımsızlığı<br />

neredeyse eşzamanlıdır.<br />

Osmanlı entelektüelleri Bizans terimini bir<br />

kültürün ve büyük bir Hıristiyan imparatorluğun<br />

adı olarak kullanmaya 19. yüzyılın son çeyreği içinde<br />

başlarlar. Terim Avrupa’dan, özellikle Fransız<br />

kültür alanından aktarılmıştır. Birinci Dünya<br />

Savaşı’nın bitimine kadar Bizans’a ilişkin temel<br />

historiyografik verilerin öğrenilmesiyle yetinilir.<br />

Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin yenilgisiyle<br />

bitip Batı Anadolu’yu yeniden ele geçirmeye<br />

yönelik Yunan askeri macerası başlayınca, Bizans<br />

uygarlığının Türkiye’deki alımlanışı da hızla farklılaşır.<br />

Yunan ordusunun neredeyse Orta Anadolu’ya<br />

kadar uzanan işgali, Bizans’ın mimari kalıntılarını<br />

bile ülkeye göz dikmiş güncel düşmanlara dönüştürecektir.<br />

O zamana dek pek çok Anadolu kentinde<br />

varlıklarını sürdüren binyıllık kimi yapılar<br />

o sırada özellikle ortadan kaldırılırlar. Örneğin,<br />

Konya’da Eflatun Mescidi, Ankara’da Aziz Clementus,<br />

İznik’te Koimesis Kiliseleri bu tepkiye kurban<br />

gider, dinamitlenerek yok edilirler. Bizans terimi<br />

Türkçede artık olumsuz anlamlarla yüklenmeye<br />

başlamıştır. 1960’ların başında Kıbrıs’ta Türk ve<br />

Rum cemaatleri arasında çıkan çatışmalar, historiyografiye<br />

dek uzanan bu kavga alanını iyice<br />

genişletir. Unutma ve inkar çabaları sonraki onyıllarda<br />

da tırmanır. Kendisini ve genelde tüm Türkleri<br />

düşmanlarla kuşatılmış görme psikozunun<br />

paranoya niteliğini kazandığı zamanlar da olur.<br />

Örneğin, 1990’ların başlarında adında Osmanlıca<br />

“Kostantiniyye” (Konstantinopolis) geçen bir süreli<br />

yayın, mahkeme kararıyla kapatılacaktır.<br />

Ortam, Bizans’a yönelik soğukkanlı bir entelektüel<br />

ilginin yeşermesine de doğal olarak pek<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-067

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!