01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

kökenlerinden ötürü, gündelik Türkçe’deki telaffuz<br />

zorluklarına bağlamak mümkündür. Bazılarıysa<br />

ait oldukları yapı ya da kompleks yıkıldıktan<br />

sonra unutulmuşlardır. Ama, en önemli unutuluş<br />

nedenleri, kentteki alışılmış toponimik eğilimlere<br />

hiç uymayışları olmalıdır. Çünkü bunlar yönetici<br />

elit tarafından daha kuruluş evresinde verilmiş<br />

adlardır. Oysa, önceki yüzyıllarda adlar resmen<br />

belirlenmemekte ve yukarıda tanımlanan eğilimler<br />

doğrultusunda gündelik pratik içinde kendiliğinden<br />

halk arasında oluşmaktadır. Ne var ki,<br />

resmen adlandırmanın çoğu erken örneği unutulsa<br />

da, söz konusu adlandırma pratiğinin kendisi<br />

sonraki yüzyıllarda kural haline gelecektir.<br />

Tanzimat, önemli siyasal ve toplumsal değişimler<br />

getirmekle birlikte, başlangıçta İstanbul’un<br />

yer adlarına önemli bir katkı yapmaz. Ancak, 19.<br />

yüzyıl ortalarında artık eski yer adı verme alışkanlıkları<br />

yıkılmaktadır. Bir yandan kentin saçaklarında<br />

eskiden mevcut olmayan Rumca yer<br />

adları ortaya çıkmaya başlar. Örneğin, Tatavla<br />

ve Ayastefanos böyledir. Bir yandan da Avrupa<br />

kökenli kent sakinleri (Levantenler) adlandırma<br />

pratiğine katılırlar. Sözgelimi, bugün (Türkler<br />

arasında o dönemde de) Taksim diye bilinen<br />

semt Champ de Mars, Beyoğlu’nun ana caddesi<br />

Grand rue du Pera’dır. Kişi adları bile yer adına<br />

dönüşebilir. Orada dükkan sahibi olan bir İtalyan,<br />

Pancaldi, Pangaltı semtine adını verecektir. Asıl<br />

kapsamlı değişim Türkler tarafından iskan edilen<br />

yeni semtlerde gündeme gelir. Teşvikiye, İcadiye,<br />

Suadiye, Harbiye gibi çok farklı adlandırma yaklaşımlarıyla<br />

ilişkili “resmi” adlar belirir. Teşvikiye,<br />

yeni kurulan bu semte yerleşmenin teşvik edildiğini<br />

haber verir. İcadiye, semtin “nev-icad” planlılığına<br />

işaret eder. Harbiye, oradaki askeri okulla<br />

bağlantılıdır. 1908 Meşrutiyeti kente Hürriyet-i<br />

Ebediye Tepesi adını armağan eder. Yani 20. yüzyıl<br />

başlarında, Tanzimat’la birlikte unutulmaya<br />

başlanan doğrudan siyasal ideolojiye göndermeli<br />

ad verme pratiği, yeni bir biçimde tekrar gündeme<br />

dönmektedir. Cumhuriyet döneminde bu pratik<br />

kentsel alanda tam bir egemenlik kuracaktır.<br />

Ancak, Cumhuriyet döneminde kentin Osmanlı<br />

bürokratik seçkinleriyle bağlantılı eski yer<br />

adları değiştirilmeye kalkışılmaz. Sadece, 1934’te<br />

yapılan yeni bir düzenlemeyle kentteki mahalle<br />

sayısı azaltılır. Eski mahalleler birleştirilir. Bu nedenle<br />

onlarca eski mahalle adı hızla unutulacaktır.<br />

Yine II. Meşrutiyet (1908 sonrası) ve Cumhuriyet<br />

döneminde (1923 sonrası) kapsamlı bir program<br />

çerçevesinde, o güne dek adları bulunmayan ve/<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-392

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!