01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

yansıttığı imge olarak algılanır. Şehir, ne olduğundan<br />

öte nasıl sunuluyorsa odur artık. Her yapı,<br />

her proje, arkasındaki ideolojiyi yansıtır. Böylece<br />

yaratılan imgeler ve ideolojiler bağlamında şehrin<br />

görüntüsü kendini daimi olarak yenilemektedir.<br />

Reklamın cennet vaadi, 1960’larla beraber<br />

İstanbul ile bedenlendi. “Taşı toprağı altın şehir”<br />

vurgusuyla İstanbul, reklamın, vitrinin ve vadedilen<br />

cennetin ta kendisi oldu. Yaratılan imgeler<br />

ile zenginleşen cennet vaadi sayesinde milyonları<br />

kendine çeken İstanbul, sahip olduğu tüm zenginliğin<br />

ve yansıttığı görüntünün herkes için mümkün<br />

olabileceği yanılsamasını üretmeye başladı.<br />

Bu eşitlikçi cennet vaadinin ardında ise yoksulluk,<br />

eşitsizlik, dışlanma, şiddet ve rant saklıydı.<br />

80’lerden sonra reklam, imgeler yolu ile gerçekliği<br />

manipüle ederek gerçeklik algısını kırmaya<br />

başlarken, kavramlar, değerler, dil, söz ve kültür<br />

de bir ürünün pazarlanmasında kullanılan araçlar<br />

haline geldi. Tüketim toplumuna dönüşmenin<br />

kaçınılmaz sonuydu bu... İstanbul da bundan<br />

payını alarak metalaşmaya ve bir gösteri mekanı<br />

olarak sunulmaya başladı. Şehir, hem İstanbul’da<br />

yaşayanlar hem de İstanbul’u dışarıdan izleyenler<br />

için seyirlik bir hale geldi.<br />

Kavramlar, tarihsel ve kültürel anlamlarını<br />

doğal veya yapay bir sürecin parçası olarak yitirdiklerinde<br />

yeniden tanımlanmaya uygun hale<br />

gelirler. Tanımlamanın yeniden yapılabilmesini<br />

mümkün kılmak için ilk olarak kavramın içinin<br />

boşaltılıp anlamdan arındırılması ve yeni imgelerle<br />

şekillendirilmesi gerekir. Sözkonusu olan<br />

kavram, bu yeni tanımlama sonrasında toplumsal<br />

anlamı olmayan bir imgeye dönüşüp metalaştığında<br />

artık her şey olasıdır. Bu metadan kar sağlayanlar,<br />

metanın ciddiye alınmaması ve anlamını<br />

sürekli olarak yeniden üretmesi ölçüsünde mutlu<br />

olurlar. Çünkü ürünlerinin daimi olarak satmasını,<br />

bu yüzden de ürünlerinin kendiliğinden<br />

eskiyebilir olmasını isterler. Bu noktada reklam,<br />

yenilenme sürecini hızlandıran bir katalizör görevi<br />

görür. İstanbul için de böyle olmuştur. Yerelin<br />

“taşı toprağı altın bir cennet” tasvirinden küresel<br />

sermayenin “yeni bakiresi”ne doğru evrildiği süreç<br />

içinde İstanbul ve ona ait olan her şey ya anlamını<br />

yitirmiş ya da sermayenin lügatına uygun<br />

olarak yeniden anlamlandırılmıştır.<br />

Piyasanın varlığı yenilik kavramını kaliteden,<br />

anlamdan ve değerlerden bağımsız olarak<br />

pazarlanabilir hale getirir. Büyük, gerçek, kalıcı<br />

ve dayanıklı şeyler istemeyen sermaye sahipleri-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-284

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!