01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

etkisi natırlar arasında da kendini göstermiştir.<br />

Sıska, ufak göğüslü ve dantelli sliplerle işini gören<br />

bu yıkayıcı hanımlar geleneksel görüntüyü<br />

altüst ediyor.<br />

İstanbul’daki kibar hanımlar tarihi hamamlara<br />

pek gitmez çünkü oraları pistir. Pahalı otellerin<br />

hamamlarına gidilebilir veya yabancıca isimli<br />

sauna spa ve wellness uygulamaları tercih edilir.<br />

Hayatta kalmaya çalışan hamamlar da buna ayak<br />

uydurmakta gecikmedi. Turistler arasında sauna<br />

kabinleri pek tutmadıysa da, hamam sonrasında<br />

güzel kokulu yağlarla yapılan masajın önündeki<br />

kuyruklar wellnessın doğru bir yenilenme denemesi<br />

olduğunu gösteriyor.<br />

Mahalle hamamlarına ve büyük hamamlara<br />

hala giden yerli müşteriler var elbette, ama sayıları<br />

çok yüksek değil; toplumun orta ve orta üst sınıfın<br />

hamamları büyük ölçüde terk ettiğini söylemek<br />

yanlış olmaz. Annelerden öğrenilen hamam ve<br />

hijyen edebiyatını aşıp bu kültürü yeniden keşfetmeye<br />

çalışan yerli biri de kendini turist gibi<br />

hissedebilir başta. Yakın tanıdıklarının içinde<br />

bu ritüeli hatırlayan veya bilen yoksa geçmişin<br />

güzelliklerine yapılacak olan bu keşif gezisinde<br />

gerçekten de şaşkın turistlerden farkınız yoktur.<br />

Belki sıska Japon veya iri kıyım Hollandalı çıplak<br />

kadınlardan bedeninizle kendinizi ayırt edebilirsiniz,<br />

ama eşdeğer selülite veya benzer saç rengine<br />

sahip diğer kadınlardan tek fark natırla yerel dilde<br />

yapabileceğiniz konuşmalar olabilir. Hamama<br />

girmeden önce fiyatları çok yüksek bulup kapıda<br />

bir yerli indirimi alana kadar pazarlık edilir ya<br />

da biraz yutkunarak ödenir, çünkü birçok kadın<br />

pazarlık yapmayı da bilemiyor artık. İçeri girip<br />

soyunduktan sonra peştamala sarılmış olarak<br />

tahta takunyadan plastik terliğe devşirilmiş ayak<br />

kıyafetiyle sıcaklığa dalınır. Hangi kurnanın başına<br />

çöksem diye düşünürken, natırdan bir komut<br />

gelir: “Yat göbektaşına, kabar biraz!” Göbektaşında<br />

yatarken, kubbedeki yıldız biçimli camlı<br />

açıklıklardan gökyüzünü seyretmek mümkün;<br />

bulutların gidişatına göre değişen bir ışık süzülür<br />

içeriye. İnsan sıcaktan gevşer, hafif uyuklar; ta<br />

ki buharlaşan su tekrar soğuyup şıp diye gözün<br />

üzerine soğuk bir damla olarak düşene kadar. Bu<br />

bir hatırlatma gibidir: Asli görev kirlerin kabarmasını<br />

beklemek ve zamanı gelince natıra haber<br />

vermektir. Vücudun her yeri kabarınca keselenme<br />

zamanı geldi demektir. Kapıdaki giriş ücretine dahil<br />

olduğu için ilk sizin için açılan kese ile, beden-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-134

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!