01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

veya resmen adlandırılmamış tüm meydan, sokak<br />

ve caddelere ad verilmeye girişilir. Bu tür adların<br />

bir kesimi eski semt ve mahalle adlarını yineler.<br />

Önemli kesimi yeni ulusalcı ideolojik yapılanma<br />

çerçevesinde oluşturulan “Türk kahramanları<br />

ve ünlüleri panteonu”na referansla adlandırılır.<br />

Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin tüm ünlülerine<br />

en az birer yer adı isabet eder. Bu ünlülerin çoğunluğu,<br />

askeri ve idari kimliklidir. Farklı kimlikli<br />

olanların da hepsi ideolojik bir seçme mekanizmasının<br />

varlığına işaret eder. Bu sayede bugünkü<br />

İstanbul’da Atatürk, Ata, Mustafa Kemal, Namık<br />

Kemal, Mimar Sinan, Barbaros gibi adları taşıyan<br />

onlarca sokak ve cadde vardır. Ama, örneğin, tek<br />

bir Nazım Hikmet Caddesi bulunur. En önemli<br />

caddelerse yakın tarihi çağrıştıracaktır. İstiklal<br />

Caddesi, Cumhuriyet Caddesi gibi... Cadde ve sokak<br />

adlarını genelde ideolojik olarak onaylamış<br />

tarihsel kişilik, olay ya da kavramlarla bağlantılı<br />

kılmak için ne denli uğraşılırsa uğraşılsın, dev<br />

bir metropol için bu yeterli olamayacağından,<br />

çoğu sokak Aslı, Ceylan, Aslan, Gül, Cennet, Çınar,<br />

Çelik, Çiğdem, Mutlu gibi “tarafsız” ya da<br />

göndermesiz adlar taşır. Bunların seçiminde bile<br />

bir rastlantısallık olduğu söylenemez. Yine de<br />

1950’lerde kentsel toponimideki ideolojik ağırlığın<br />

bir oranda azaldığı gözlemlenebilir. İdeal<br />

Tepe, Bahçelievler gibi semt adları belirir. Ancak,<br />

yeni kurulan en geniş uydu kente 1958’de Ataköy<br />

adının verildiği de unutulmamalıdır.<br />

1923-1985 arasındaki İstanbul kentsel toponimisi<br />

genelde bazı dalgalanmalara rağmen kararlıdır.<br />

Olsa olsa, 1960 ve 1980 askeri darbelerinin<br />

getirdiği bazı arızi değişimlerden söz edilebilir.<br />

Örneğin, Beyazıt Meydanı 1960 darbesi sonrasında<br />

Hürriyet Meydanı olarak adlandırılır. 1985 sonrasındaysa<br />

yer adları verme pratiğine, eski ideolojik<br />

angajmanlar unutulmamakla birlikte, yeni bir<br />

eleman eklenir: Batı dillerinden alıntılar yapılmaya<br />

başlanır. Yeni yapılan banliyö siteleri Kemer<br />

County adlı ilk uzak banliyö (exurbia) yerleşmesinden<br />

başlayarak böyle adlar edinecektir. Adı,<br />

“County”, “City”, “Residences” gibi terimlerle biten<br />

onlarca yeni site vardır. Bu tür adlar hemen daima<br />

orada yaşanacak yaşamın yüksek standardına ve<br />

kent genelindeki eğilimlerden ve sınıfsal-kültürel<br />

tercihlerden kopukluğa referans verirler. Yeni<br />

yerleşmeler, adlarıyla da kent genelinden ne denli<br />

farklı olduklarını ilan ederler. Aynı adlandırma<br />

yaklaşımı, kentsel toponimide önemli merkezleri<br />

tanımlar hale gelen alışveriş merkezlerinin adlarında<br />

da görülür. Onlarda da adın yabancılaşması<br />

tesisin yüksek kalitesine işaret eder.<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-393

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!