01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

Nazırı Münif Paşa, Müze’nin önemini şöyle dile<br />

getirir:<br />

“Eskiden bizde eski eserlerin kıymeti pek<br />

bilinmezdi... Halen Avrupa ve Amerika müzelerinde<br />

mevcut eski eserlerin çoğu ülkemizdendir...<br />

Bunu da bizde bu konuya eğilim ve rağbet<br />

görülmemesinden dolayı yapıyorlardı. Bir süreden<br />

beri Osmanlılar arasında bu ilgi başlamış ve<br />

eski eserlere ilişkin bir kanun dahi çıkarılmıştır.<br />

Müze-i Hümayun’un kurulması ise bunun en açık<br />

örneği olduğundan, artık Avrupalıların bu konuda<br />

hakkımızdaki fikir ve davranışlarını değiştirmeleri<br />

ümit edilir.”<br />

1880’lerin ortasına doğru Osmanlı topraklarının<br />

her köşesinden payitahta gönderilen eserler,<br />

1472 yılında II. Mehmet döneminde inşa edilen,<br />

sultanın ve maiyetinin cirit gibi geleneksel oyunlar<br />

oynadıkları sürelerde dinlenme mekanı işlevi<br />

gören Çinili Köşk’e sığmamaya başlar. Osman<br />

Hamdi Bey’in yönetimindeki müze için Alexandre<br />

Vallaury’nin tasarladığı binanın cephesinin, yapımından<br />

kısa süre önce Sayda’dan (bugünkü Lübnan<br />

sınırları içinde) getirilen Ağlayan Kadınlar<br />

ve İskender Lahdi’nden esinlendiği söylenegelir.<br />

İlham perisi ne olursa olsun, Müze-i Hümayun<br />

binası dönemin Batı’da inşa edilen bütün müzeleri<br />

gibi yoğun neoklasik vurgusuyla, yüzyıllar boyunca<br />

kapılarını Batılılara “lütfen” açan Topkapı<br />

Sarayı’nda yerleşik ilk ve tek Avrupalıdır.<br />

Müze-i Hümayun merkeziyetçi müzeleşmenin<br />

de abidesidir. İmparatorluğun başkentine<br />

toplanan her türlü antikiteyle yükselen müze,<br />

1904 yılında Bursa’da açılan bir şubesi ile yerel bir<br />

atılım gösterse de, devamlılık göstermez. 20. yüzyılın<br />

ilk onyıllarının siyasi karmaşasına rağmen,<br />

Osmanlı’da hareketlenen yeni müze projelerinin<br />

de tamamı İstanbul içindir.<br />

Osmanlı Müzesi’nin Batılı normlarla, onyıllarca<br />

Batı’nın takdiri için yapılandırılmış olmasının<br />

getirdiği geleneksel tavır, Cumhuriyet’in<br />

ideolojik müdahalelerine rağmen neredeyse günümüze<br />

kadar taşınır. Müze, belki de Batı’dan<br />

alınan diğer kültür ve bilim kurumları gibi topluma<br />

hizmetinin niteliğinden çok, çağdaşlık seviyesini<br />

yakalaması ve Batı’nın ilgisini çekmesi<br />

nitelikleriyle değerlendirilir. Osmanlı’nın son<br />

dönemlerinde, toplumun kültürel yapısına değin<br />

özgün yerel sanatlara ya da gündelik konulara<br />

dair müzeler açılma eğilimi başlamışsa da,<br />

Cumhuriyet’e pek de geniş koleksiyonlar intikal<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-246

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!