01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSTANBULLAŞMAK<br />

Öte yandan nostaljiyi mutlaka melankoliye<br />

bağlanan bir durum olarak görmek yanıltıcı olabilir.<br />

Örneğin Yahya Kemal “kökü mazide olan<br />

atî” diyerek kendi duruşunu, duyuşunu geçmişle<br />

gelecek arasındaki devamlılığın bir köprüsü olarak<br />

hissettirir. 1950 yılında işlerden elini ayağını<br />

çekerek kendini yazmaya, kültür hayatına vermeye<br />

karar veren mimar Ekrem Hakkı Ayverdi<br />

de, bambaşka bir odağın çevresinde geçmişin bir<br />

parçasını sahih, otantik ve geçerli olanın referansı<br />

olarak kurmuştu. Fatih devrine (bak. Fatih Sultan<br />

Mehmet), Yunan ve Latin izlerinden arınmış bir<br />

Müslüman şehri olarak İstanbul’a vurgu yaparken,<br />

hayat için eylem planını, politik yönelimini de<br />

belirliyor, daha önemlisi bugünün toplumuna farazi<br />

bir köken yaratıyordu: Osmanlı toprağındaki<br />

yegane özgün ve zengin kültürü yaratmış, hatta<br />

başıboşluk içindeki Anadolu halklarına nizamı<br />

öğretmiş olan Türk, Müslüman Osmanlı münevveri...<br />

Boğaz’ı İstanbul’dan bile ayrı bir medeniyet<br />

gibi kurgulayarak adeta bir ritüeli yerine getirircesine<br />

anlatan Abdülhak Şinasi Hisar; Fatih semtinin<br />

gelenekselliğin, Harbiye’nin Batı’dan gelen<br />

sefahatin simgesi olarak çizildiği, iki zıt kutup<br />

arasında parçalanmış bir İstanbul’u aksettiren<br />

Peyami Safa’nın Fatih Harbiye’si; ya da hedonist,<br />

materyalist bir bugünün devası olarak kozmopolit,<br />

fakat İslam zarafeti ve manasıyla örülmüş<br />

bir İstanbul canlandıran Münevver Ayaşlı… Veya<br />

Pera’da, Batılı diplomatlarla birlikte kendini sınır<br />

tanımayan bir elit sınıfının mensubu gibi hisseden<br />

bir Said Naum Bey. Duhani diğer devletlerin<br />

temsilcileriyle eşit olmasına engel olduğunu ima<br />

ettiği kapitülasyonlardan sık sık şikayet eder kitaplarında;<br />

belki de Batılılarla aynı düzlemde,<br />

dahası tıpkı onlar gibi özgün bir kültüre sahip<br />

olduğu duygusundan dolayı. Batılılaşmayı kurumsallaştıran<br />

Cumhuriyet’in içinde kendine yer<br />

bulamayışı, bu nedenle şaşırtıcı, kırıcıydı. Fakat<br />

şaşıran bir tek o değildir; farklı duruşları olan<br />

bütün bu yazarlar bir imparatorluğun çöküşünü<br />

görmüş bir kuşağın mensupları, daha önemlisi<br />

bir imparatorluğun çocuklarıydı. İmparatorlukla<br />

birlikte İstanbul modernliğin yeni dinamiğinin<br />

karşısında hızla değişecek, böylece bir imparatorluğun<br />

çoğul ortamından filizlenmiş, farklı altın<br />

çağ şehirleri doğacaktı.<br />

1980’li yıllarda İstanbul’da bu derin, sosyolojik<br />

hayal kırıklıklarıyla bağı zayıf, daha doğrusu<br />

onları kullanan, egzotik bir ürün olarak geçmişin<br />

ticaretini yapan yeni bir kültürel nostalji dalgası<br />

baş gösterdi. 20. yüzyıl boyunca İstanbul’dan<br />

silinen gayrimüslimlerin “mazideki” varlığı, on-<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-254

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!