01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

mını ve bu tasarıma içkin düşünülen gündelik<br />

yaşam tarzını yansıtması açısından bir projeye<br />

dönüştürülen “Başkent Ankara”nın “kötü-ötekisi”,<br />

“yozlaşmaya” açık bir aylaklık mekanıdır.<br />

İstanbul ancak 1930’lardan sonra, eski hareketliliğine<br />

yeniden kavuşma şansına sahip olur.<br />

Yine de 1920’lerden sonra kamusal alanda fark<br />

edilmeye başlanan bohemlik eğilimleri unutulmamalıdır.<br />

Özellikle Fikret Adil ve çevresi tarafından<br />

görünür kılınan bu eğilimler, aylaklığı bir yaşam<br />

biçimine dönüştürme arzusu olarak dışa vurulur.<br />

Ancak asıl kırılma 1950’lerden sonra gözlemlenir.<br />

Modernleşme süreci bağlamında bir dönüm<br />

noktasına karşılık gelen 1950’lerde, II. Dünya Savaşı<br />

sonrasının kendi dinamiklerinin, dışarıdan<br />

gelen çeşitli yardımların da etkisiyle, ülke daha<br />

önce hiç deneyimlemediği bir hareketlilik içine<br />

girer. Sanayinin gelişmesi ve göçlerle birlikte yenilenen<br />

İstanbul, artan nüfusun, ülkenin bir piyasa<br />

toplumuna dönüşme sürecinin ve artan Amerikan<br />

etkisinin de belirleyiciliğiyle yeni yaşam biçimleri<br />

edinir. Yine bu dönemde, gecekondulaşmanın<br />

yavaş yavaş oluşum sürecine girmesi de şehrin<br />

çehresini değiştirmeye başlar. Tüm bu değişimlerin<br />

gönüllü gözlemcileri aylaklar ise Beyoğlu’nda<br />

devam eden gece hayatının, sinema matinelerinin,<br />

entelektüel sohbetlere ev sahipliği yapan<br />

pastane ve lokantaların, sayfiyelerde geçirilen<br />

sıcak günlerin, Ada toplantılarının, vapur yolculuklarının,<br />

uzun yürüyüşlerin ardından Boğaz’da<br />

yenen yemeklerin asli karakterleri olmaya devam<br />

ederler.<br />

Ancak artık aylaklık, özellikle makbul vatandaş<br />

vurgusunun sertliğini yitirmesi, yeni neslin<br />

modernleşmeyle kurulan ilişkiyi içselleştirmesi<br />

ve modernleştirme biçiminde görülen değişimler<br />

açısından, yukarıdan aşağıya modernleşme<br />

anlayışının daha popülist bir nitelik kazanması<br />

sonucunda tepeden inme, homojenleştirici kültür<br />

politikalarının etkisini yitirmeye başlamasıyla<br />

birlikte yeni bir anlam çerçevesine oturtulur.<br />

Aylaklık, tek sesli politikaların tek elden değerlendirdiği<br />

bir varoluş hali olmaktan çıkar, farklı<br />

görüşlerin farklı yorumlarla değerlendirdiği çok<br />

yönlü bir nitelik kazanır. Aynı şekilde, liberal ekonomi<br />

politikalarının çalışma bağlamında yarattığı<br />

istikrar, kapitalistleşme süreci içinde aylaklığa<br />

ayrıksı bir görünüm verir. Bu doğrultuda, özellikle<br />

II. Dünya Savaşı sonrasının düşünce akımlarını<br />

paylaşma açısından, Cumhuriyet’in ilk on beş<br />

yılının makbul vatandaş sorumluluğu ile değil<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-034

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!