01.02.2015 Views

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

istanbullasmak_scrd

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSTANBULLAŞMAK<br />

“simgesel sermaye” mantığının içinde bulabiliriz.<br />

Stadyum artık kentin toplumsal yapısının bir maketinden<br />

çok ayrı bir içerik taşımaya başlamıştır.<br />

Modernist toplumun hiyerarşik yapısı, kendisini<br />

tribünlerde rahatça temsil edebilme yetisini<br />

elinden kaçırmıştır. Gerek lüks locaların, gerekse<br />

onun çevresindeki alanın sahipleri, modernizm<br />

sonrası sermaye paylaşımının “geçici” üyeleridir.<br />

Tribünlerin bu alanları genellikle yıllık ve büyük<br />

“peşin para”lar karşılığı kiralanmakta, müşterileri<br />

de sermayenin dalgalanmasına koşut biçimde<br />

sürekli değişim gösterebilmektedirler. Dahası,<br />

bu alanların bir “ticari girişim” riski olarak boş<br />

kalma tehlikesi bile bulunmaktadır. Ayrıca tribünlerdeki<br />

statü simgesi haline gelmiş bölümlerin,<br />

şimdi stadyumlarda çok geniş bir yer tuttuğunu<br />

da unutmamalıyız.<br />

Dolayısıyla, yukarıda yazılanlar bağlamında<br />

Türkiye’de inşa edilmiş olan tek stadyum, Fenerbahçe<br />

Şükrü Saracoğlu Stadyumu’dur. Orası,<br />

hem güvenlik sistemlerinin, hem konfor sağlayıcı<br />

sistemlerin, hem de futbolun bugün gereksinim<br />

duyduğu para akış sistemlerinin “akıllı bina”sıdır.<br />

Ama burada çok ilginç bir durum vardır: Maçtan<br />

sonra sahanın içinden yapılan TV yayınlarında<br />

futbolcular o tribünleri işaret edip yine aynı şeyi<br />

söylemektedirler: “Şu muhteşem taraftarımıza<br />

teşekkür ediyoruz.” Futbolcunun kastettiği “biz”,<br />

hangi “biz”dir acaba 20. yüzyılın başında yaşanan<br />

geleneksel mahalle, cemaat ya da ulus dayanışmasının,<br />

eski Fenerbahçe futbol çayırlarındaki<br />

“biz” mi, yoksa güncel ekonomik sistemin “biz”i<br />

mi Burası belli değildir.<br />

Ölü Doğmuş Bir Stadyum, Atatürk Olimpiyat<br />

Stadyumu: Bu stadyum, İstanbul kentinin bir<br />

olimpiyat organize etme isteğinin gereği olarak,<br />

1999-2002 yılları arasında yapıldı. Kentin merkezlerine<br />

son derece uzak, ay yüzeyini andıran geniş<br />

bir boşluğun tam ortasında, 80 bin seyirci kapasitesiyle<br />

yer alıyor. Modern teknolojiyle donatılmış<br />

bu stadyum, bir yandan İstanbul’un olimpiyat düşünün<br />

gerçekleşmesini beklerken, diğer yandan<br />

da arasıra Türkiye Süper Ligi’nin kimi orta sıra<br />

takımlarının maçlarına ev sahipliği yapıyor. Çok<br />

gösterişli bir stadyum olmakla birlikte, planlaması<br />

genel olarak modernist kamusal prensiplere<br />

yakındır. Açıldığı günden bu yana yalnızca iki<br />

ya da üç önemli maçın oynandığı stadyumun en<br />

parlak günü, Avrupa Şampiyonlar Ligi Finali’ndeki<br />

Milano–Liverpool maçında yaşandı; ama aynı<br />

zamanda o gün bir “ulaşım rezaleti” de yaşandı.<br />

Stadyumdaki tüm İtalyan ve İngiliz taraftarlar ile<br />

SALT014-İSTANBULLAŞMAK-347

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!